MERSİN'DE DAHA NE OLMASINI BEKLİYORSUNUZ?
MERSİN - İZMİR - İSTANBUL KAÇAK ÜÇGENİ
Başka bir ülkede yaşansaydı, bu kadar pervasızca yapılsaydı, hele içerisine devletin görevlileri girseydi ne olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Ancak ülkenin adı TÜRKİYE olunca ne yazıktır ki alan aldığı, çalan çaldığı ile kalıyor.
Üzülerek yazıyorum bu satırları ama ne yazık ki doğru. Mersin'i yazıyorum size haftalardır. En son yazdığım yazıyı da biliyorsunuz. Ünlü bir akaryakıt firmasının kaçak akaryakıtını yurda nasıl sokmaya çalıştığını, devlet kontrolündeki sahada nasıl at oynattığını yazıyorum. Ve ne yazıktır ki, bu milyonlarca liralık kaçak akaryakıtın bir tane vatan evladının sayesinde yakalandığını ve el koyduğunu yazıyorum.
Diyorum ya sevgili okurlarım, başka ülkede yaşansaydı, bu kadar pervasızca yapılsaydı, hele içerisine devletin görevlileri girseydi ne olurdu diye? Ama burası Türkiye...
'YİNE MERSİİNNN YİNE MERSİNNNN'
Bir gün her şey değişir umuduyla biz yeni yazımıza başlayalım. Yine dalalım bakalım Mersin'de bizim su tavukları neler yapıyor. Buyurun sevgili okurlarım...
Mersin Akaryakıt Gümrüğü'ne Yunan bayraklı 'ANDROMEDA' adlı gemi motorin yükü ile gelir. Gümrükte 22.06.2018 gün ve 18330600IM000074 numara ile tescil işlemi yapılan özet beyanı ile TUAPSE/RUSYA Limanı'ndan gelen 17.999.235 litre motorin için bundan önceki yazımda motorin numunelerinin değiştiği şirketin boru hattı ile bağlantılı olduğu terminale tahliye yapmak üzere yanaşır. Her şey ama her şey normal seyrinde devam etmektedir. Geminin getirdiği motorinin yasal ve uygun diye beyan edilerek tahliyesine başlanır. Tahliyede litre numarası 11.732.756'yı gösterdiğinde aman Allah'ım o da ne birden her şey tersine döner. Adata karabulutlar çöker hem Mersin'in hem de Yunan gemisinin tam üzerine.. Art arda çakan şimşekler, korkunç bir fırtına.. İşte tam o sırada bir yağmur kuşu belirir gümrüğün üzerinde.. Çığlık çığlığa bağırır herkese 'o mal iyi mal değil' diye. Paniğe kapılır doğal olarak Yelvegiller yani halk diliyle su tavukları..
Olaya el atılır gelen çığlıklar üzere ama lakin firmada boş durmaz hani. Firmanın yetkilileri soluğu hemen Mersin Akaryakıt Gümrüğü'nde alır. Başvurusunu yapar. Söz konusu geminin 4P/S nolu tanklarında bulunan 6.266.479 litre motorin yükünün tedarikçi firma ile mutabık kalınan özellikte olmaması yazılı beyanı ile tahliyesi yapılmayarak ve gemi üzerinde mahrece iade edilerek antrepo beyannamesi üzerinde düzeltme yapılmasını talep eder.
FİRMAYA SORULAR SORALIM MI?
Şimdi olay bu, olay karşısında firmanın yaptığı girişimde aynen yukarıda yazdığım gibi. Ama bu konuda benim içime sinmeyen bazı şeyler var. İçime sinmeyen şeyleri gelin firmaya hep birlikte soru şeklinde soralım.. Buyurun..
Birr:
MADEM TEDARİKÇİ FİRMA İLE MUTABIK KALINAN ÖZELLİKTE OLMAYAN MOTORİNİ NİÇİN TAHLİYE ÖNCESİ BU DURUMU GÜMRÜGE BİLDİRMEDİNİZ?
İkiii:
BEYAN ETMEDİĞİNİZ BU ÖZELLİĞİ NE ZAMAN FARK ETTİNİZ? (BİLMEDİĞİNİZİ VARSAYMAK İMKÂNSIZ ALIŞKANLIK OLMUŞ. TANKLARINIZDAN NEDEN KÜKÜRT ORANI YÜKSEK MOTORİN ÇIKIYOR. BUNLARDA MI TESADÜF?
Ha diyeceksiniz ki sadece firmaya mı sorularınız var. Yok sevgili okurlar Mersin Akaryakıt Gümrüğü'ne de var tabiki.. O zaman başlayalım...
Birrrrr:
FİRMANIN VE SİZLERİN TAHLİYE ÖNCESİ HER ŞEY UYGUN DİYE BAŞLADIĞINIZ MAÇIN İKİNCİ YARISINA NİYE ÇIKMADINIZ?
İkiiiiiii:
GEMİNİN 4P/S TANKLARINDA TAHLİYE ÖNCESİ YÜKSEK KÜKÜRTLÜ OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Üççççç:
FİRMANIN 02.07.2018 GÜNLÜ 355410 SAYILI MAHRECE İADE İŞLEMLERİNE CEVAP VERMEK İÇİN NEDEN 6 TEMMUZ TARİHİNE KADAR BEKLEDİNİZ?
Dörtttt:
9 TEMMUZ 2018 TARİH VE 18.34 SAATİNE KADAR TRANSİT REFAKAT BELGESİ NEDEN DÜZENLENMEDİ?
Beşşşş:
Şunu da belirtmek isterim; Mersin Laboratuar Müdürlüğü 3318 Gün 0170 - 171 rapor numaralı analiz sonucunda 9,1 PPM kükürt sonucu doğru mu? Bakın doğru ise firmanın yazılı dilekçesinde belirttiği tedarikçi firma ile mutabık kalınan özellikte olmaması ve bu sebeple mahrece iade etmek istemesinde bir anormallik var. Bu da biline!..
MERSİN-İZMİR-İSTANBUL HATTI
Mersin'e tekrar döneceğiz elbette. Ne zamana kadar bu gümrükteki iddialar bitene devlet Mersin'e el koyana kadar. Sevgili okurlarım, şimdi size yazımın bu bölümünde bazı gümrüklerle ilgili tespitlerimi yazmak istiyorum.
Bakın yaptığım araştırmalara göre, İstanbul Gümrükleri’nde işlerini yaptıramayan bazı firmalar getirdikleri eşyaları mahreçlerine iade ediyorlar. Daha sonrada bu eşyaların adresi Mersin ve İzmir Gümrükleri oluyor. Örneğin İstanbul Gümrüklerinden mahrece gönderilen oyuncak, eldiven, hırdavat gibi eşyalar konteynır numaraları değiştirilerek Mersin ve İzmir Gümrüklerinden piyasaya girmektedir. Bakın İzmir Gümrüğü’ne gelen 16 konteynır hırdavat eşyası birilerinden icazet almadan İzmir'e gelmez. Var mı aksini iddia eden. Olamaz. Bu malların ithalatında taşeron firmalar kullanılıyor asıl firmalar ise İstanbul'da. Bunu bilmeyeni de döverler. Öyle mi öyle... Bu kapsamda Ankara'da risk kontrolle her şeye hâkimiz diyen beylere seslenmek isterim: Kusura bakmayın ama 'HİÇ BİR ŞEYE HÂKİM DEĞİLSİNİZ' Allah aşkına İstanbul gümrüklerinden mahrece gönderilen konteynırların takibi bu kadar zor mu?
HABER GELİYOR HABER
- YAZARDAN FLAŞŞŞ NOTLAR -
1-) ÇALIŞTIĞI KURUMU MAHKEMEYE VEREN BÖLGE MÜDÜRÜ KİM?
2-) MERSİN GÜMRÜĞÜ’NDEKİ İTHALAT SKANDALI’NIN BELGESİNİ DE ÇOK YAKINDA AÇIKLAYACAĞIM.
BEKLEYİN!