MHP Genel Başkanı Bahçeli: Adayımız belli kararımız nettir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.

TBMM

DEVLET Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, MHP'yi sosyal medyaya yuvalanmış trol teröristler eliyle fitne anaforuna çekmeyi amaçlayanlara müsaade etmeyeceklerini söyledi.

Arkalarında düşman gibi deniz, önlerinde deniz gibi düşman olsa da geri dönmeyeceklerini dile getiren Bahçeli, "Menfur bir cinayetin içine tertemiz davamızı, pirüpak dava arkadaşlarımızı çekmek için kudurmuş faaliyete giren kansızlara eyvallah etmeyeceğiz, tamam demeyeceğiz." diye konuştu.

Sabrın boyun eğmek değil, mücadele etmek olduğunu cümle aleme hep birlikte göstereceklerini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Allah'tan korkmayıp cennetten çıkmayanlar, çakal olup bozkurta diş gösterenler, münafıklığın her türlü yüzünü sahneye sürenler, densizin devesi gibi çan çan ötenler şunu özellikle unutmasınlar ki tek başıma da kalsam davayı çiğnetmeyeceğim. Tek bir ülküdaşımı ezdirmeyeceğim. Sonu ölüm de olsa surda gedik açtırmayacağım. Karın ağrısı çekenlere, bir cinayet üzerinden siyasi kurgu yapanlara tekrar haykırıyorum ki adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır."

Bahçeli, kanlarının son damlasına kadar, MHP'yi suç örgütleriyle ilişkilendirip hain projelerini uygulamaya heveslenenlerin karşısında duracaklarını belirterek, "2023'e girdik gireli kapımızın önünde nümayiş yapan, açığımızı kollayan, ensemizde boza pişiren, bizi terörize ederek köşeye sıkıştırma amacı taşıyan hangi mendebur varsa bugüne kadar konuştu. Şimdi sıra bizdedir." sözlerini sarf etti.

"Cinayetin gölgesi birdenbire MHP'ye düşürülmek istendi"

Devlet Bahçeli, 30 Aralık'ta Ankara'da hunhar bir suikastın vuku bulduğunu ifade ederek, bu kanlı olay gerçekleşir gerçekleşmez perde arkasının aralanması, sislerin dağılması amacıyla sabır ve sebatla beklemeye koyulduklarını; adli ve idari soruşturma sürecinin teferruatla ve titizlikle yapılabilmesi maksadıyla her gelişmeyi yakından takibe başladıklarını anlattı.

Dibi görünmeyen kuyudan su içmedikleri gibi bilmedikleri göle girmeyeceklerini söyleyen Bahçeli, "Ancak kanlı saldırı gerçekleştikten hemen sonra, adeta tek bir merkezden emir almışçasına MHP'ye organize ve örgütlü bir saldırı ivme alarak hız kazandı, sürekli olarak da kamçılanıp körüklendi. Tüm FETÖ'cüler partimize karşı algı operasyonları kanalıyla yeni bir kalkışma başlattılar. Cinayetin gölgesi birdenbire MHP'ye düşürülmek istendi. Bir iç hesaplaşmanın olduğu devamlı surette iddia edilip gündemde tutuldu." dedi.

Devlet Bahçeli, böyle zamanların duygusal taşkınlığın akli melekeleri kilitlediği kaotik ve kargaşa zamanları olduğunu, dikkat, temkin, tedbir, sabır ve uyanıklığın şart olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İmam Şafi'ye sormuşlar, fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız? Cevap vermiş: 'Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür.' Biz de bu manevi öğüde riayet ederek düşman oklarını takip ettik. Nihayetinde tehlikeyi sezdik, hücumu gördük. MHP ve Ülkü Ocakları ile en küçük bağ ve bağlantısı olması şöyle dursun, devamlı kundaklayıp kurutmaya çalışan etki ajanları, içimizden devşirilmiş siyaset artıkları, HDP'sinden CHP'sine, komünistinden bölücüsüne, FETÖ'cüsünden PKK'lısına kadar tüm şirret ve nefret odakları bizi cinayetle aynı karede göstermek gibi vahim bir günaha ortak oldular. Hiç kimse aklından çıkarmasın, kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz, unutamaz, unutmayacak."

"Sen ihanete el sallamış bir kimliksizsin"

Devlet Bahçeli, bir parti liderinin "Hepimiz katilin kim olduğunu biliyoruz." ifadesiyle cumhuriyet savcılarının görev alanına giren bir açıklamada bulunduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu istihbarat fosiline bildiklerini sormanın şerefli Türk savcılarının ana görevi olduğunu buradan hatırlatmak, gereğinin yapılmasını istemek hem çağrım hem de görevimdir. Şimdi de parti binalarına 'yerli ve milli katil kim' yazılı afişler asacak kadar küçülüp yerin dibine geçtiler. Cinayeti müfterilik şovuna dönüştüren, itibar cellatlığını pusula yapan, Cumhur İttifakı'nı sarsmak ve MHP'yi saldırıyla irtibatlandırmak için binlerce FETÖ hesabı açıldı. Pensilvanya menşeli ve merkezli sosyal medya saldırıları yoğun olarak yaşandı, yaşatıldı. Azılı MHP düşmanları günbegün bu konuyu gerçek mecrasından saptırarak siyasi bir hesaplaşmaya çevirdiler. TBMM'de yuvalanan terör seviciler soru önergesi vererek meseleyi iyice kanatmayı ve karıştırmayı denediler. Sosyal medyada, yakalanan cinayet faillerinin ifade tutanakları kripto damar vasıtasıyla devamlı servis edildi. Bir yumrukla adeta ağaç devirmenin çabasına giren akıl, vicdan ve izan özürlü insanlık fukaraları ortalığa döküldü.

Aleyhimize aslı astarı olmayan ihbar ve itham dolu düzmece iddialar, başta CHP olmak üzere diğer zillet partilerinin, teröristlerin, bölücülerin, küreselcilerin, kozmopolit mankurtların, tescilli devlet ve millet muhaliflerinin eline tutuşturulup tıpkı suç örgütlerine sözcülük yaptıkları gibi meseleyi sahiplenmeleri için siyasi iklim ve istismar ortamı açıldı. Biz damgalı iftiracıları, bunlara figüranlık yapan onursuzları tanıyoruz. Nefesimizle de enselerinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Milletvekillerimiz ahlaksızca suçlandı. Başkanlık Divanı üyesi arkadaşlarım töhmet altında bırakıldı. Ülkü Ocakları hain bir kuşatmaya alındı. MHP'ye cinayetin ihale edilmesi amacıyla şiddetli bir cephe açılıp ittifakla harekete geçildi."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir sosyal medya mesajıyla, suskunluklarının nedenini sorduğunu aktaran Bahçeli, şöyle konuştu:

"Hz.Mevlana'nın aynen dediği gibi, 'Suskunluğumuz asaletimizdendir. Lakin bir lafa bakarız laf mı diye, bir de söyleyene bakarız adam mı diye. 'Edebimiz el vermez edepsizlik edene/Susmak en güzel cevap edebi elden gidene.' Sayın Kılıçdaroğlu, suskun değilim, sadece firavun taktiklerinizi, edepsiz imalarınızı, seviyesiz ithamlarınızı seyredip gerekli notlarımı aldım, alıyorum. Bu siyaset defosu, gençlerimizin mafyacılık oynadığını, onları teslim etmem gerektiğini, gündemdeki meseleyi 3-5 torbacıyla da geçiştiremeyeceğimi ileri sürdü. Neyi kast ettiği ayan beyan ortaya çıkmış oldu. Bak Sayın Kılıçdaroğlu, senin sağında solunda, yanında yörende konuşlanan teröristlerle ülkücü Türk gençliğini sakın ola karıştırma aymazlığına düşme, bu gaflete kapılma. Sen her şeyinle zaten teslim olmuşsun, sen ihanete el sallamış bir kimliksizsin, azılı katillerin dümen suyuna çoktan girmişsin, bizim aramızda senin bildiğin ve yakın mesai içinde olduğun tiplerden tek bir genç yoktur, olmamıştır, olmayacaktır."

"Kılıçdaroğlu, şayet yüreğin varsa tek bir evladımı al da..."

MHP lideri Bahçeli, zamanı geldiğinde teslim edeceklerinin sadece Allah'a can borçları olduğunu dile getirerek, "Kılıçdaroğlu, şayet yüreğin varsa, gözün kesiyorsa buraya gel, tek bir evladımı al da senin ciğerinin kaç okka ettiğini göreyim. PKK'nın boyunduruğuna girmiş bir partinin, siyasi bölücülüğü bağrından çıkarıp Türkiye’nin başına bela etmiş kuluçka bir siyasetin bize parmak sallayıp sütten çıkmış ak kaşık pozu vermesi milletimizin aklıyla ve ferasetiyle alay etmektir. Çünkü CHP demek, HDP ve PKK ile koyun koyuna yatan parti demektir." ifadesini kullandı.

Elinde ülkücü kanı olanlardan, ülkücüye en ağır bühtan ve küfrü reva görenlerden ne duyacakları ne de öğrenecekleri bir şey olduğunu söyleyen Bahçeli, geçen yıl siyasi cinayet iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu'nun, neleri bildiğini, kimlerin kulağına ne fısıldadığını, muhtemel istikrarsızlık sarmalında kendisine hangi görevin verildiğini açıklamak zorunda olduğunu belirtti. Bahçeli, şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu'nun aklından 12 Eylül öncesinin tekrar vasat bulması geçiyorsa, bunun için baskı altındaysa diyeceğim odur ki telkinlere ve teşvik edici kışkırtmalara kapalıyız; ancak vatanın, milletin ve devletin varlığı, birliği ve selameti için de hiçbir fedakarlıktan kaçınmayız.

MHP'yi uyuşturucu çeteleriyle, kiralık tetikçilerle, torbacılarla, cinayet örgütleriyle eşitlemeye, bir göstermeye, aynı kazana atmaya niyetlenmiş, buna heves etmiş kim varsa şerefsiz kere şerefsizdir. Bizim üzerimize kan sıçratmak, katil yaftası vurmak, sokağa çıkmamızı tahrik etmek, Türkiye'yi bir kavga iklimine çekmek için el ovuşturan kim varsa; Milliyetçi-Ülkücü Hareket'e çirkefçe çamur atıp 2023 seçimlerini zillet ittifakının lehine dönüştürmek için ganimet avcılığına soyunanlar şerefsiz kere şerefsizdir. FETÖ ile Pensilvanya'da işbirliği yapıp Türkiye'de Milliyetçi Hareket'in üzerine saldırmak isteyen kim varsa şerefsiz oğlu şerefsizdir. Allah'ın izniyle muvaffak olamayacaklardır. Oyuna gelmeyeceğiz, tuzağa düşmeyeceğiz."

Devlet Bahçeli, ölüsüyle dirisiyle, sözüyle duruşuyla, tavrıyla tarzıyla, şekliyle şemaliyle düşmana ganimet olanları iki cihanda da affetmeyeceklerini ve haklarını helal etmeyeceklerini de söyledi.

MHP'nin, dört bir koldan süregelen nifak saldırısını, bundan kaynaklı zararlı akımları ve aktörleri def edeceğini, şerefli mazisini ve mücadele geleneğini heba ettirmeyeceğini vurgulayan Bahçeli, "Vatansızların taşlamasıyla kervanın yolundan geri döndüğü nerede görülmüştür? Biz bir işin önüne değil, arkasına ve sonuna bakarız. Şimdi bakıyoruz, bütün kirli çamaşırları, hasmane bağlantıları, FETÖ operasyonunu, gavur uzantılarını, batıla esir düşmüş mihrakları birer birer teşhis ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Görevden alma nedenlerini yeri geldiğinde paylaşacağım"

Devlet Bahçeli, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi muazzez bir huyu olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"O zaman geldiğinde saldırganların, koro halinde zehir saçan müfterilerin, 'Bilmiyorduk, farkında değildik, kullanılmışız, kandırılmışız, hata etmişiz, pişmanız.' demelerine hiç kimse aldırış etmeyecektir. Bunların yaptıklarını ne yarına ne de yanlarına bırakacağız. Bizi cinayete karıştırmak için tezvirat üretenleri de hem Allah'a hem de hukuka havale etmek vazifemizdir. İşleyen yargı sonucunu sabırla bekleyip suikastın maksat ve motivasyonunun iç örgüsünü tam anlamıyla görmek kanaatimce en doğru olanıdır. MHP'nin kurumsal ve tüzel kişiliğini bu cinayetle irtibatlandıranlar iddialarını ispat etmezlerse şerefsizdir ve onların peşlerini asla bırakmayacağımızı bilmelerinde yarar vardır."

Bahçeli, MHP Genel Başkanı olarak sorumluluk taşıdığı süre içerisinde, kendinde sır olarak sakladığı görevden alma nedenlerini yeri geldiğinde paylaşacağını bildirerek, "Onlara şu an yandaşlık yapmış görev kaçkınlarını da o zaman tekrar hatırlatırım. Hayatları boyunca bir ülküdaşımızın elinden tutmamış, şehitlerimize rahmet okumamış, hayrı dokunmamış, dokunaklı ve güzel bir sözüne tesadüf edilmemiş, acımızın ve sevincimizin içinde yer almamış ne kadar haşarat varsa cinayeti malzeme olarak kullanmaktadır." dedi.

"Ülkücünün mafyası olmaz"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, mezar başında video çekip yayınlayanlar, sürekli ajitasyon yapanlar, gözyaşı dökerken kayda aldıranların esasen fırsatçı vampirler olduğunu ve kendilerinin onlarla işi olmayacağını vurguladı.

MHP'yi mafyayla ilişkilendirmenin başlı başına bir cürüm ve cinayet olduğunu dile getiren Bahçeli, "Ülkücünün mafyası olmaz, mafyadan ülkücü olmaz. Müfteriden ülkücü olmaz, ülkücüden iftira ve gıybet duyulamaz." diye konuştu.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket'in edepli olduğunu ifade eden Bahçeli, "Türk düşmanlarının kara kampanyalarına inanacak tek bir dava arkadaşım yoktur, olmayacaktır." şeklinde konuştu.

Başını ülkücünün çekmediği hiçbir olayda yerleri olmadığını belirten Bahçeli, "Bundan sonra söylenecek her söz ayaklarımızın altındadır. Türk ve Türkiye husumetinden nemalananların hepsine karşı bir olacağız, hazırlıklı olacağız, adam gibi duracağız, mertçe mücadele edeceğiz, bozkurt gibi dikileceğiz, 2023 yılında cumhurun zaferine hep beraber ulaşacağız." değerlendirmelerinde bulundu.

AA