METİN Külünk, yurtdışı seçim çevresine yönelik "Yurtdışı Milletvekilliği" kontenjanı oluşturulması, TBMM üye sayısının artırılması, "Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun" ile "Milletvekili Seçimi Kanunu"nda değişiklik yapılması amacıyla hazırladığı teklifini, AK Parti Grup Başkanlığı'na sundu.
Külünk'ün, yedi maddeden oluşan teklifinde, yurtdışında yaşayan ve yurtdışı seçim kurulunca oluşturulan seçmen kaydına göre, yurtdışında oy kullanan seçmenler için "yurtdışı milletvekilliği" tanımlanıyor. Yurtdışı seçim çevrelerinden "yurtdışı milletvekili" olarak seçilecek adayları tespiti için Ankara'da "Yurtdışı Seçim Kurulu" görevlendirilecek.
Teklif uyarınca; özel kanunlardaki çevre ayırmaları saklı kalmak şartıyla, seçimlerde yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına hitaben tüm yurtdışının bir seçim çevresi olması, yurtiçinde her ilin bir seçim çevresi olarak korunması amaçlanıyor.
Teklif, milletvekili sayısının yurtiçinde 550 olarak korunmasını, yurtdışında ise 10 milletvekili seçilmesini düzenliyor. Yurtdışı milletvekilliği ile milletvekili sayısı 560'a çıkarılacak. Yurtdışı milletvekili seçileceklerin seçim bölgesinin yurtdışı olması nedeniyle TBMM Genel Kurul çalışmalarına düzenli olarak katılamayacağı öngörülen teklifte, Meclis'teki mevcut komisyon ve temsil oranları ile ilgili işleyişin etkilenmemesi de amaçlanıyor.
Yurtiçinde illerin çıkaracağı milletvekili sayısının tespitinde toplam milletvekili sayısından her ile önce bir milletvekili verilmesi yönteminin, aynen yurtdışı seçim çevresi için de uygulanması getiriliyor.
Yurtdışında seçim çevresi için milletvekili dağılımı, nüfus yoğunluğu, sosyo kültürel etkiler ve coğrafi pozisyon dikkate alınarak tespit edilecek. Dünya genelindeki Türk vatandaşlarını temsil edecek milletvekillerinin, Avrupa, Güney ve Kuzey Amerika, Afrika, Asya ve Avustralya olmak üzere beş esas bölgede dağılımı yapılacak.
Yurtdışı seçim çevresinde yerleşik bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti devleti çalışanı olmayanların, milletvekilliği adaylığı için görevden çekilmeleri şartı uygulanmayacak.
"DÜNYA MECLİSİ OLMASI HÜVİYETİNİ GÜÇLENDİRMEK ÖNEMLİ BİR MESAJ..."
Teklife 7 sayfalık bir gerekçe de konuldu. Gerekçede, "yeryüzüne dağılmış yaklaşık dört milyon vatandaş bulunduğu", ancak Türkiye'deki siyasi sisteme ve siyasi mekanizmalara doğrudan katılamadığına işaret edilerek, AK Parti'nin siyasi katılım ve temsilde adalet anlayışının ürünü olarak gümrük kapılarına gelmeden, yurtdışında bulundukları ülkelerde oy kullanma imkanı getirildiği ifade edildi.
Yurtdışındaki vatandaşlara oy kullanma imkanı verilerek, Türkiye'deki siyasi mekanizmalara demokratik katılımlarını temin edebilmek için "Yurtdışı milletvekili" olarak TBMM'de temsil edilmelerinin faydalı olacağı belirtilerek, "Yeryüzüne dağılmış şehitliklerimiz, mimari eserlerimizle, dost, kardeş ve akraba topluluklarla ortak hafızamız ve mazlum toplumlara karşı sorumluluklarımızın gereği, yeni bir yasal düzenlemeyle TBMM'nin bir dünya meclisi olması hüviyetini güçlendirmek önemli bir mesaj olacak" denildi.
Dünyada 17 ülkenin yurtdışında yaşayan vatandaşlarının parlamentoda özel olarak temsilini mümkün kılan düzenlemeler yaptığına dikkat çekilerek, bu ülkeler arasında Fransa, İtalya, Portekiz, Hırvatistan gösterildi. Yurtdışında yaşayan vatandaşlar için ayrı seçim bölgesi oluşturulmasının, uluslararası hukuk açısından potansiyel bir egemenlik sorununu da beraberinde getirebildiği, Kanada ve Filipinler'in kendilerinden izin alınmaksızın ülkelerinin bir başka ülkenin seçim bölgesi olarak ilan edilmesine, "egemenlik haklarının ihlali anlamına geleceği ve seçim sandıklarına izin vermeyeceklerini" belirttikleri kaydedildi.
Gerekçede, yurtdışındaki 3 milyon seçmen olduğu varsayıldığında 10 yurtdışı milletvekilinin her birinine 300 bin seçmenin düşmesinin makul oran kabul edilebileceği belirtildi.
"EGEMENLİK HAKKI NOKTASINDA TARTIŞMA KONUSU OLABİLİR"
Külünk, teklifle ilgili olarak soruları yanıtlarken, görev alanının yurtdışı olduğunu, dünyanın dört bir tarafından Türk vatandaşlarıyla ilgilendiğini, bu amaçla 2 yılda 150 belirterek, teklifini gördüğü bir eksiklik ve talep üzerine hazırladığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yurtdışındaki 3 milyon vatandaşın bulundukları yerlerde oy kullanacağına işaret eden Külünk, "Özellikle Gezi ve 17 Aralık darbe sürecinde yurtdışındaki temaslarımda gördüm ki yurtdışındaki vatandaşlarımız Türkiye'deki siyasete, gelişmelere ve geldiği noktaya son derece ilgili ve dikkatliler. Türkiye'nin başı ağrısa, yurtdışındaki vatandaşlarımız mutlak surette o ağrıyı hissediyorlar ve o ağrıya karşı 'ne yapabiliriz?' sorusunu soruyorlar. Yurtdışındaki vatandaşlarımızın siyaset kültürü, siyasete olan ilgileri, siyasi ferasetleri son derece yüksek ve sürece aktif katılım istiyorlar" dedi.
Yurtdışındaki vatandaşların her birisinin; kilometrelerce uzakta yaşasalar bile Türkiye ile çok yakın bağları olduğunu, ülkede olup biten her gelişmenin onları ilgilendirdiği gibi kendi meselelerinin çözüm yerinin Türkiye olduğunu anlatan Külünk, şöyle konuştu:
"Bunu sadece seçme ve seçilme hakkı üzerinden yorumlamayalım. Vatandaşımızın burada gayrimenkulü, ortaklıkları, ailesi burada ve hep buradaki gelişmelerin merkezindeler. Ama seçilme hakları yok. Ben bunun bir eksiklik olduğunu gördüm. Bunu bizim bir şekilde dönüştürmemiz gerektiği, bu talebin egemenlik hakkı noktasında, Avrupa'nın değişik noktalarında bir tartışma konusu olacağının da farkındayım. Önemli değil, bu tartışılmalı. Biz ülkelerin egemenlik haklarına müdahil olmuyoruz, o ülkelerdeki vatandaşlarımızın Türkiye'deki vatandaşlık haklarını kullanmalarının önündeki engelleri aşıyoruz. "
Türkiye'nin, yurtdışındaki vatandaşları için "yurtdışı milletvekilliği" kavramını üretebileceğine işaret eden Külünk, bunun örneklerinin aralarında İtalya, Fransa, Makedonya, Panama, Portekiz, Romanya'nın da aralarında olduğu 17 ülkede olduğunu söyledi. "Hangi ülkelerde örneği olup olmadığından daha önemlisi bir müktesep hak..." diyen Külünk, Avrupa'dan bir vatandaşın milletvekili seçilmesinin Türkiye'nin işini kolaylaştıracağını savundu.
Külünk, "Bu milletvekili bulunduğu ülkedeki vatandaşların sorunlarıyla yakından ilgilenecek, yerinden yönetim anlayışının gereğini yerine getirecek, temsil makamı ortaya koymuş olacak. Bu, türk siyasetini, demokrasiyi ve küresel ölçekte Türkiye aidiyetinin yurtdışındaki vatandaşlarımız nezdindeki gücünü bir adım daha öteye taşıyacak. Ben teklifimi bu gerekçeyle verdim" dedi.
"550 MİLLETVEKİLİYLE AYNI HAKLARA SAHİP OLACAK"
Teklifiyle; mevcut 550 milletvekili sayısının 10 artırılarak 560'a çıkarılmasının öngördüğünü belirten Külünk, "Yurtdışındaki vatandaşımızı, İstanbul, İzmir, Konya gibi milletvekili sayısının çok olduğu yerlere değil, bizatihi yaşadıkları Almanya, Fransa, Avusturya, Belçika, Hollanda'dan seçilsin, yurtdışı bölgesi olsun. 550'ye ilave 10 olsun" görüşünü savundu.
Yurtdışı milletvekili seçilme alanının nereler olacağının teknik olarak çalışılabileceğini anlatan Külünk, birçok ülkenin bir seçim bölgesi yapılabileceğini, Avrupa, Balkanlar, Kafkaslar ve Türk dünyasının ayrı birer seçim bölgesi olabileceğini, yurtdışındaki vatandaşların Türkiye'de de sözlerini söylemelerinin önünü açmanın önemli olduğunu söyledi..
Yurtdışı milletvekilinin 550 milletvekilinin sahip olduğu tüm haklara sahip olacağını, Meclis'in çalışmalarına katılacağını, ancak çalışma alanının yurtdışı olacağını anlatan Külünk, "Seçilmiş milletvekillerinin orada görev yapması, o ülkelerle olan ilişkilerimizi de güçlendirecek. Bulunduğu ülkenin Parlamentosuyla daha yakın ilişki içinde olacak, o ülkedeki Türk vatandaşlarının muhatabı olacak" görüşüne savundu.
Teklifinin hayata geçirilmesi için altyapının olduğunu, AK Parti içinde konuya sıcak bakıldığını ifade eden Külünk, konunun tartışılmasını istediğini, teklifiyle ilgili olarak bakanlıkların görüşlerini bildireceğini, tartışma sonucunda olumlu sonuç alınacağına inancını dile getirdi.