MİTçinin damadı da tutuklandı!

MİLLİYET'TEN TOLGA ŞARDAN'IN ÖZEL HABERİ...

FETÖ soruşturmasının kilit isimlerinden olan ve eski MİT’çi Mehmet Barıner’i kayınpederi Enver Altaylı ile görüştüren Metin Can Yılmaz, sorgusunda "İkisinin telefonlarını birbirlerine ben verdim" dedi.

FETÖ şüphelisi eski MİT mensubu Mehmet Barıner’in yasa dışı yollardan yurt dışına kaçırılmasının organize edildiği iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında, eski MİT mensupları Enver Altaylı ile Mehmet Barıner’in ardından, Barıner’i Altaylı ile görüştürdüğü belirlenen Altaylı’nın damadı Metin Can Yılmaz’ın gözaltına alınıp tutuklandığı ortaya çıktı!

Milliyet Gazetesi'nden Tolga Şardan’ın haberine göre;

Altaylı ve Barıner’in tutuklanmasının ardından 28 Ağustos’ta Ankara Emniyeti’ne gelen Yılmaz, polise teslim oldu. Gözaltı süresinin sonunda 8 Eylül’de mahkemeye çıkarılan Yılmaz, hakkındaki “yurt dışına adam kaçırma” ve “FETÖ üyesi olma” iddiasıyla tutuklanarak SincanKapalı cezaevi’ne konuldu.

Milliyet, Altaylı ve Barıner’den sonra soruşturmadaki kilit isim olan Yılmaz’ın ifadesine ulaştı. Yılmaz, Barıner’in ifadesinde kendisine yönelik iddialardan bir bölümünü kabul etmedi.

ÖZCAN’I ALTAYLI TANIRDI

Yılmaz, sorguda kendisine yöneltilen soruları özetle şöyle yanıtladı:

“Cemaatin önde gelen isimlerinden Mustafa Özcan’ı tanırım. Ben D.A. ile evlenmeye karar verdiğimde kendim ile ilgili her şeyi D.A.’ya anlattım. Cemaat sohbetlerine gidip geldiğimi ve bu yapı içinde olduğumu açık ve samimi olarak söyledim. D. hanım da benim anlattıklarımı babası Enver Bey’le paylaşmış. Enver Bey, ‘Ben onların büyük abilerinden Mustafa Özcan’ı tanırım’ demiş. Ben de durumu Ali Can adlı abi ile paylaştım. O da bana, ‘Mustafa abi çok iyi bir insandır. Ayrıca hocaefendinin öğrencilerindendir. Seni tanıştırayım’ dedi. Ali Can abi, beni tanıştırmak için Özcan’ın evine götürdü. Evine gittiğimde Özcan benimle sohbet etti.

“EŞİMİ AİLESİNDEN İSTEDİ”

Ben kız isteme olayını Ali Can’a söylemiştim. O da ‘kız istemeye giderken Mustafa abiyi de götürsek nasıl olur’ dedi. Ben bir sakıncası olmadığını söyledim. Bunun üzerine ben ve ailem kız istemek için Manavgat’a gittik. İsteme yapılacağı gün Ali Can ile Mustafa Özcan geldi. Özcan kız istemeyi yaptı. Enver Bey, Özcan’ın kız isteme merasimine katılacağını biliyordu. Aileye bilgi vermiştim.

ÖZCAN’LA TANIŞMA

Özcan ile evlenene kadar hiç görüşmedim. Evlendikten kısa süre sonra yurt dışına çıktım. Ancak ziyaret amaçlı geldiğimde Ali Can abi ile görüşüyordum. Bu ziyaretleriden bir kaçında birlikte Mustafa Özcan’ı ziyaret ettim. Bu görüşmelerde benim kendisinden bir talebim olmamıştır. Mustafa Özcan’ın benimle görüşmeyi kabul etmesinin asıl sebebinin eşimin babası Enver Bey’i tanıyor olacağıdır. Ayrıca, Ali Can abi kendi konumunu veya yerini sağlamlaştırmaya çalışması olarak görmekteyim. Özcan’la Sema Hastanesi’nde görüştüm. Havadan sudan sohbetler yapıldı.

“CEMAAT EVİNDEN TANIRIM"

Ben Mehmet Barıner’i üniversite döneminden tanırım. Ama hukuk fakültesinden değil, gittiğim sohbet evlerinden tanırım. Bunu dışında bir irtibatım olmamıştır. Ben yurt dışından döndükten sonra Recep Seyhan’ın avukatlık bürosuna uğradığım bir zaman aralığında büroda avukatlık yapan eşini almaya geldiğinde kendisini gördüm. Yanıma gelerek ‘abi ben seni tanıyorum’ deyince oturup sohbet ettik. Kendisini tanımam bu şekilde oldu.

BARINER’E HUKUKİ YARDIM

(Barıner’in hakkındaki açıklamalarına yanıt olarak) Barıner ile görüştüm. Görüşmede bana “MİT’te görev yaptığını ancak cemaat kolejlerinde eğitim gördüğü için ihraç edildiğini, avukatlık bürosu açtığını buradan da fazla para kazanamadığını söyledi. Ben de bu şekilde ihraç olmaması gerektiğini, mutlaka bir dayanağının olması gerektiğini, bu konuda dilekçe yazabileceğini, dilekçe konusunda kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim. Yardımcı olmaktaki kastım cemaatçi olması değil, tamamen hukuki konularda yardımcı olmak istememdir. Barıner ile görüşmemizde kendisine ‘Sen MİT’çisin bu konuları çok daha iyi bilirsin’ dedim. Bana ‘Bizimkiler (MİT) benim bildiğim bütün yolları onlar da biliyor’ dedi.

“ALTAYLI İLE GÖRÜŞMEK İSTEDİ”

Sonrasında yaptığımız başka görüşmede çok karışık olduğunu, bir türlü toparlayamadığını, korktuğunu, kendisinin mutlaka gözaltına alınacağını söyledi. Daha sonra yurt dışına çıkmak istediğinden bahsederek kayınpederim Enver Altaylı ile görüşmek istediğini anlattı. Ben de, kayınpederimin böyle konulara girmeyeceğini, teklifi reddedeceğini söyledim. Böyle bir talebin olduğunu kayınpederime söyledim. Durumu anlatınca Enver Bey ‘Gitsin devletine her şeyi anlatsın’ dedi.

“KENDİLERİ GÖRÜŞTÜ”

Barıner, benden kayınpederim Altaylı’nın telefonunu istedi. Yurt dışına gitmek, konuşmak istediğini söyledi. Kayınpederime konuyu söyledim, ‘Numaramı ver konuşalım’ dedi. Ben ikisine de numaralarını verdim. Kendileri görüştüler. Konuşmanın içeriğini daha sonra Enver Bey bana anlattı. ‘Devletinin, milletinin yanında bulun ne biliyorsan git devletine yardımcı ol' dediğini söyledi.

“ ÜSKÜDAR SAHİLDE BULUŞTUK”

Barıner’in kayınpederimi muhtemelen ülkücü camia içinde çok tanınmış bir isim olması ve geçmişinden dolayı tanıdığını düşünüyorum. 2017 Mayıs’ta kendisiyle Üsküdar sahilinde buluştuk. Burada yurt dışına çıkmanın mantıklı olmadığını ve kayınpederimin bu konuda yardımcı olamayacağını belirttim. Çok ısrarcı olunca Enver Bey’in telefonunu verdim. Enver Bey’e de Mehmet’in telefonunu verdim, irtibata geçtiler. Enver Bey, bana söylediklerini kendisine söylemiş.

FETÖ ABİSİNİN TALEBİ

(Başka organize edilen yurt dışına kaçırılma olayı var mı?): Ali Can ile bir görüşmemizde bana Kaçak yollardan çıkmak isteyen bazı örgüt mensuplarının bulunduğunu, bu işi yapabilecek bazı kişileri de tanıdığını, Enver Altaylı’yı kastederek birlikte hareket edebileceğimizi kastetti. İlk önce şaka yapılıyor olarak algıladım. Ali Can’ın bu konuda ciddi olduğunu farkedince bu teklifi reddettim.”