Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Üyesi Dr. Murat Yılmaz, AK Parti'ye yönelik tertipleri değerlendirirken muhalefete yönelik ilginç bir benzetmede bulundu. Yılmaz, geçmişteki Cumhuriyet mitingleri ve Genelkurmay bildirisini hatırlatarak, "AK Parti'yi devirmeye yönelik girişimler tutmayınca sürekli yeni senaryolar ortaya konuldu. Bunu şuna benzetiyorum; ortada iki takım var, bu takımlardan biri sürekli mağlup oluyor, mağlup olan takımın taraftarları kendi takımlarına kızmak yerine rakip takıma şiddet gösteriyor. Ama bir gün bu taraftarlar kendi takımlarının başarısızlığını anlayacak ve belki de en büyük şiddeti o zaman kendi takımlarına gösterecekler.” dedi.
Ankara’nın Pursaklar Belediyesi Kültür Müdürlüğü, 'Milletin Evlatları: Adnan Menderes, Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan' konulu panel düzenledi. Abdurrahim Karakoç Kongre ve Kültür Merkezi bu defa Türk demokrasisine büyük katkısı olan üç ismin konu edindiği panele ev sahipliği yaptı. Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Üyesi Dr. Murat Yılmaz, M. Kürşat Birinci ile Hacettepe Ü. Öğrt. Üyesi Doç. Dr. Murat Erdoğan’ın konuşmacı olduğu panele Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, AK Parti Pursaklar İlçe Başkanı Sinan Ünver, akademisyenler ve çok sayıda daveti katıldı. Yaklaşık 60 dakika süren panelde, konuşmacılar üç ismin ortak özelliği olarak, Türk demokrasisine büyük hizmet etmeleri, ekonomik kalkınma ile Türkiye’yi adım adım dünyaya açmaları ve ifade özgürlüğünü sağlamalarına dikkat çekti.
“1950 İLK DEMOKRASİ DEVRİMİDİR”
Çok partili hayata geçerek Türkiye’de önemli atılımlar gerçekleştiren eski Başbakanlardan merhum Adnan Menderes üzerine konuşan SDE Üyesi Kürşat Birinci, Menderes’in dünya ile iyi bir ilişki kurduğunu, toplumun önünü açan serbest piyasa ile ekonomik sıçrama yakaladığını ve millet ile barışık olduğunu ifade etti. Birinci “Milletin değerlerine saygı duyan Menderes, demokrasi tarihindeki en büyük başarıları elde etmiştir. Bu da bürokratik vesayeti rahatsız etmiştir.” dedi.
“ÖZAL, MİLLETİN HAKİMİYET ALANINI GENİŞLETTİ”
Millete gösterilen saygı noktasında millete daha yakın olan isimlerin anlatıldığı panelde 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal üzerine konuşan Doç. Dr. Murat Erdoğan, bu üç ismin seçilmiş olmasının devlet kurumlarına karşı, millet adına hizmet ederek milletin öncüsü olmak olduğunu söyledi. Milletin hareket alanının daraldığı, milletin temsilcilerinin hareket alanının kısıtlandığı bürokratik vesayetler döneminde bu isimlerin izledikleri politikanın önemini anlatan Doç. Dr. Erdoğan, “Özal dönemi Türkiye’nin özel dönemidir. Özal’ın insani özelliği bu ülkede özlenen bir durumdu. Demokrasi devriminin ilki 1950’de, ikincisi 1983’te, üçüncüsü 2002’de ve dördüncüsü 2007’de olmuştur.” diye konuştu.
“ERDOĞAN, ANADOLU’NUN DEĞERLERİ İLE BÜYÜDÜ
Ekonomik hürriyet, din ve vicdan özgürlükleri, düşünce hürriyetini ilke edinip, bu yönde irade koyan üç liderden biri olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı anlatan Dr. Murat Yılmaz, “Milli iradesinin tecellisi yönündeki irada her zaman milletin gönlünde taht kurmuştur.” dedi. Yılmaz, Anadolu’nun değerleri ile büyüyen Başbakan Erdoğan’ı şu şekilde anlattı: “Milli Görüş içinde yetişip, milletin gönlünde taht kurmuştur. 14 aylık bir partiyi iktidara taşımıştır. Siyasi ve iktisadi politikaları ile istikrarlı bir şekilde yürümüştür. 2007’ye kadar bu böyle devam etmiştir. 2007’de bürokratik vesayet tekrar devreye girmiştir. Erdoğan bunun karşısında dik durarak bu badireyi demokratik yollarla atlatmıştır. O dönem yapılan Cumhuriyet mitinglerinin temel amacı Cumhurbaşkanı adayının hanımının başörtülü olarak Çankaya’ya çıkmasını engellemekti. Ardından Genelkurmay Başkanlığı’nın yayımladığı bildiri gelmiştir. Sonra parti kapatılmaya çalışıldı. Bu da tutmayınca yeni senaryolar ortaya konuldu. Bunu şuna benzetiyorum; ortada iki takım var, bu takımlardan biri sürekli mağlup oluyor, mağlup olan takımın taraftarları kendi takımlarına kızmak yerine rakip takıma şiddet gösteriyor. Ama bir gün bu taraftarlar kendi takımlarının başarısızlığını anlayacak ve belki de en büyük şiddeti o zaman kendi takımlarına gösterecekler.” CİHAN