Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından bu yıl "Finansın Ötesi: Dünyanın Geleceğine Yatırım" temasıyla hibrit olarak düzenlenen 6. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi'nde yaptığı konuşmada, sermaye piyasaları için artık geleneksel bir nitelik kazanan kongrenin, sektörün en büyük etkinliği haline geldiğini ve çok geniş bir yelpazede ilgili tüm paydaşları bir araya getirdiğini söyledi.
Nebati, bu yıl karbon nötr bir kongre düzenleyerek sürdürülebilirlik adına bir ilke imza atan ve Türkiye'nin net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmayı amaçlayan TSPB'ye teşekkür etti.
Sermaye piyasalarının Türkiye Ekonomi Modeli açısından önemine işaret eden Nebati, model kapsamında uzun vadeli hedeflerini adım adım gerçekleştirmeye devam ettiklerini, katma değeri yüksek ve ihracata konu ürünlerin yurt içinde üretiminin teşvik edilmesi, savunma sanayinin güçlendirilmesi, enerjide üretim kapasitesini artıracak projelere ağırlık verilmesi ve yeşil kalkınma hamlesi gibi adımların ülkenin potansiyelini her geçen gün daha fazla açığa çıkarmasını sağladığını anlattı.
Nebati, bu sürecin en önemli sacayaklarından birinin de finansal sistem olduğunu vurgulayan, "Finansal sistemin fonlama ihtiyacı ve likiditesi, ekonomik yapının sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için hayati önem taşıyor. Şirketlerimizin karlı ve verimli iş planlarının uygun şekilde fonlanabilmesi için finansal sistemin güçlü bir kapasiteye ve ürün çeşitliliğine sahip olması gerekiyor." diye konuştu.
Gelişmiş ülkelerde sermaye piyasalarının payının genellikle yüzde 50'nin üzerinde olduğuna işaret eden Nebati, "Finansman yükünü büyük ölçüde bankaların taşıdığı ülkemizde, fonlama kaynaklarını çeşitlendirerek sermaye piyasalarının finans sektörümüzdeki payının artırılması, sistemik riskin minimize edilmesi bakımından önceliklerimiz arasında yer alıyor." dedi.
"Salgın sonrası güçlü büyüyen ülkelerden olmayı sürdürüyoruz"
Nureddin Nebati, bir yandan küresel ölçekte içinden geçilen sancılı süreçlere şahitlik ederken, bir yandan da çok ciddi paradigma değişimlerine şahit olduklarını belirterek, küresel salgınla birlikte yaşanan değişimlerden bahsetti.
Aldıkları tedbirler sayesinde tüm dünya olumsuzluklarla boğuşurken, geçen yıl yüzde 11,4 ile son 50 yılın en hızlı büyümesini gerçekleştirdiklerini aktaran Nebati, "2022 yılının ilk 9 aylık döneminde de yüzde 6,2'lik güçlü bir büyüme kaydetmeyi başardık. Böylece Kovid-19 salgını sonrasında güçlü büyüme kaydeden ülkelerden biri olmaya devam ediyoruz." ifadesini kullandı.
Nebati, içinden geçilen zorlu süreçte tüm dünyada enflasyon oranlarının rekor yüksek seviyelere ulaştığını belirterek, "Ardı ardına gerçekleştirilen faiz artışları, bugün dünyayı hızla resesyona doğru sürüklemiştir. Ancak biz bu süreçte kararlılıkla uyguladığımız Türkiye Ekonomi Modelimizle yatırım ve üretimden taviz vermeden, istihdam ve ihracatta artışlar sağlayarak emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz." dedi.
"Katılım Finans Kanunu çalışmalarını kısa süre içerisinde tamamlayacağız"
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, sermaye piyasaları kapsamında atılan adımlara değinerek, hem yatırımcıların bilinçlendirilmesi hem de sermaye piyasasında uzun vadeli bir perspektifin oluşturulması hedefiyle tüm sermaye piyasası kurumları ve ilgili paydaşlarla daha fazla iş birliği içerisinde olmaya önem verdiklerini kaydetti.
Türkiye'nin faizsiz finans alanında önemli bir üs haline dönüşmesi hedefleri doğrultusunda Katılım Finans Kanunu çalışmalarını kısa süre içerisinde tamamlayacaklarını bildiren Nebati, "Bu sayede bir yandan finansal ürün yelpazemizi genişletirken bir yandan da katılım finans sistemimizi sağlam bir yasal zemine oturtmuş olacağız." dedi.
Nebati, şirketlerin de sermaye piyasalarını sadece tek bir ürüne veya tek bir finansman modeline odaklı bir mecra olarak görmemesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aksine; şirketlerimizin erken aşama kuruluş dönemlerinden büyüme ve olgunluk dönemlerine kadar tüm aşamalarda sermaye piyasalarından en iyi şekilde faydalanabilmelerini arzu ediyor ve buna cevap verebilecek bir ürün yelpazesiyle modern finansman modelleri oluşturuyoruz. Bu kapsamda, kitle fonlamasından girişim sermayesi yatırım fonlarına ve ortaklıklarına, halka arzlardan projeye dayalı menkul kıymetlere, menkul kıymetleştirme uygulamalarından gayrimenkul sertifikasına kadar her ölçekteki şirket ve projenin öz kaynak ya da borçlanma araçları yoluyla fonlama sağlayabileceği bir sermaye piyasası ekosistemini oluşturduk. Önümüzdeki dönemde de bu ekosistemi geliştirerek sermaye piyasalarındaki derinliği ve ürün çeşitliliğini artırmaya devam edeceğiz."
Nebati, Darphane Altın Sertifikası'nın tanıtımını geçen hafta gerçekleştirerek Borsa İstanbul nezdinde ihracını sağladıklarını, bu ihraçla 5 ton altın karşılığı 500 milyon adet sertifikanın yatırımcılara sunulduğunu anımsattı.
"Borsa İstanbul küresel ölçekte benzerlerinden pozitif ayrışıyor"
Nureddin Nebati, sermaye piyasalarının büyümesini halka arzlarla sürdürdüğünü belirterek, "Kasım ayı itibarıyla 33 şirket toplam 14,2 milyar liralık halka arz gerçekleştirmiştir. Son 2 yıldaki halka arzlarla birlikte borsamızda işlem gören şirket sayısı da 482'ye ulaşmıştır. Piyasa derinliğinin göstergesi olan işlem hacmi açısından Borsa İstanbul'un küresel ölçekte dikkat çeken bir borsa olduğunu ve benzerlerinden pozitif ayrıştığını biliyoruz." şeklinde konuştu.
Borsa İstanbul'da işlem gören şirketlerin piyasa değerinin GSYH'ye oranının uzun yıllardır yüzde 20-30 arasında dalgalandığını, bu rakamın gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık yüzde 60 civarında olduğunu aktaran Nebati, "Hem ilk halka arzlar yoluyla hem de bedelli sermaye artırımları ve ikincil halka arzlarla bu oranın ülkemizde de artırılması için borsada işlem gören şirketlerin nitelik ve niceliğinin artırılması önem kazanıyor." dedi.
Nebati, sermaye piyasalarının bugün halka arzların yanında borçlanma araçları yoluyla da şirketlere finansman sağlama konusunda önemli bir alternatif mecra haline geldiğini, sermaye piyasalarından uzun vadeli fon talep eden şirketlere yatırımcıların ilgisinin önemli düzeyde arttığını gözlemlediklerini kaydetti.
"Pay piyasasındaki yatırımcı sayısı 3,2 milyon seviyesine ulaştı"
Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, mevcut tasarrufların sermaye piyasalarına yönelmesi konusunda son 2 yıldır sevindirici gelişmeler yaşandığını, vatandaşların sermaye piyasalarına ilişkin farkındalıklarının ve ilgilerinin giderek arttığını ifade ederek, "Uzun yıllar boyunca pay piyasasındaki yatırımcı sayısı 1 milyon kişi civarında iken, son dönemde bu rakam 3,2 milyon seviyesine ulaşmıştır." dedi.
Finansal okuryazarlık konusuna verdikleri öneme işaret eden Nebati, "Finansal okuryazarlığın erken yaşlarda kazandırılması, yeni yatırımcılara daha yoğun bilgilendirme yapılması, çevrim içi ücretsiz eğitimlerin sağlanması ve profesyonel desteklerin daha uygun maliyetlerle sunulabilmesi temel önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu kapsamda, piyasadaki tüm paydaşların katılımıyla önümüzdeki dönemde bütüncül bir finansal eğitim portalını hayata geçirmeyi planlıyoruz. Böylece her yaştan yatırımcılarımız güvenilir bilgiye kolayca erişerek finansal okuryazarlık yetkinliklerini artırma imkanına kavuşmuş olacaklar." ifadelerini kullandı.
Nebati, yurt içi tasarruf oranının hem kamu hem de özel kesim tarafından artırılarak 2025'te yüzde 32,6'ya yükseltilmesini hedeflediklerini, bu hedeflere ulaşabilmek için Bireysel Emeklilik Sistemi'ne özel önem verdiklerini vurguladı.
Attıkları adımlar sayesinde emeklilik yatırım fonlarının büyüklüğünün 395 milyar TL'ye yükseldiğini bildiren Nebati, bu fonlardaki güçlü büyüme performansını destekleyerek sermaye piyasaları için kalıcı bir kaynak haline getirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Nebati, yatırım fonlarına ilginin her geçen gün artmaya devam ettiğini belirterek, "Bu ilgi sayesinde menkul kıymet yatırım fonlarının büyüklüğü 565 milyar liraya ulaşmıştır. Menkul kıymet yatırım fonları ve emeklilik yatırım fonlarındaki tasarruf düzeyinin toplamda neredeyse 1 trilyon lira sınırına dayanmış olması, ülkemizde yerli kurumsal yatırımcı tabanının oluşmaya başladığını açıkça gösteriyor." dedi.
"Dünya siyasetinde stratejik bir aktör konumuna gelmiş güçlü bir Türkiye var"
Nureddin Nebati, Türkiye'de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde son 20 yılda yapılan yatırımlara değinirken, bugün mega altyapı projelerini büyük oranda tamamlamış, savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 20'lerden yüzde 80'lere taşımış, dünya siyasetinde stratejik bir aktör konumuna gelmiş güçlü bir Türkiye bulunduğunu kaydetti.
Artık vaktin "Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme vakti" olduğunu belirten Nebati, bu yolda karşılarına türlü sorunların çıkacağını veya çıkartılmak için çeşitli mahfiller tarafından özel çabalar sarf edileceğini söyledi. Nebati, "Ancak bizler, 20 yıl boyunca nasıl ki her zorluğu aşmasını ve her krizi bir kalkınma fırsatına çevirmeyi başardıysak hep birlikte yine aynı anlayışla ilerlemeye devam edeceğiz." dedi.
Nebati, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Türkiye Yüzyılı'nın inşasında, sermaye piyasalarımızın her geçen gün gelişmesi için gayret gösteren sizlerin de önemli roller ifa edeceğinize inancım tamdır. Hesabınızı, kitabınızı Türkiye Yüzyılı'na, büyüyen Türkiye'ye, hedef ülke Türkiye'ye göre yapın. Zihinsel dünyanızı lütfen değiştirin. Her türlü potansiyeli taşımaya hazırız. Yeter ki inanalım. İnandığımız andan itibaren bütün sorunların üstesinden geliyoruz."
Açılış konuşmalarının ardından Bakan Nebati'ye tohum sertifikası ve günün anısına çeşitli hediyeler takdim edildi.
AA