O BÜROKRAT, HALKALI VE GANDİ KEMAL
‘ÜÇ AYRI OLAY TEK ORTAK KONU’
Sevgili okurlarım, gönül dostları.. Öncelikle hepinize kucak dolusu selamlar göndererek iyi haftalar diliyorum. Yazıma başlamadan önce, geçen hafta tüm Türkiye'yi yasa boğan, yerin 540 metre altında ekmek paralarını kazanırken hayatlarını kaybeden madencilerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dilemek istiyorum. Ve bu üzüntülerin bir daha yaşanmaması için yetkilileri acil olarak göreve davet ediyorum.
Bu haftaki yazımı, izninizle üç ayrı olaydan ama bütününe bakıldığında ortak bir konudan seçtim. Yazımın ana teması, yani ortak noktası tabiî ki yolsuzluk ve yolsuzlukla mücadele. Değerli okurlarım; bundan önceki köşe yazımda gümrüğün bir üst düzey yöneticisinin adının karıştığı çok önemli bir soruşturmayı sizlerle paylaşacağımı belirtmiştim. Halen aktif görevde olan bu bürokratın, bu çok önemli soruşturmada adeta başrol oynadığını sizlerle paylaşmıştım. Soruşturma kamuoyunda 'Neşter Operasyonu' olarak bilindi. 9 yıl önce o dönemin yolsuzlukların üzerine cesaretle giden DGM Savcısı Ömer Süha Aldan sağlıkta yaşanan vurgunları ortaya çıkarmıştır. Hemen bütün gazeteler ve televizyonlar, Neşter Operasyonu’nu sayfalarına taşıyıp kanallar canlı yayınlarla gelişmeleri duyururken ilginç bir olay yaşanır.
Tanıdınız mı bu bürokratı?..
Adli emanetine giren karanlık bir el, bu davayla ilgili çok sayıdaki telefon dinleme kayıtlarını ve bazı belgeleri alır. Bu belgeler içerisinde, devleti soyanlara yardım ve yataklık ettiği iddia edilen bir bürokratında dinleme kayıtları vardır. İddiaya göre, bu bürokratın halen Gümrük Müsteşarlığı’nda görevli bu üst düzey bir yönetici olduğu bilinmektedir. Hatta bu bürokrat gümrük müsteşarlığında göreve başlamadan önce çalıştığı bir kurumda bu soruşturma nedeniyle ataması yapılmaz. Sevgili okuyucularım haklı olarak diyorsunuzdur ki ,'açıkla artık bu bürokratın adını'. Açıklayacağım tabiî ki. Hem adını yazacağım; hem de dinleme kayıtlarını satır satır yazacağım. Yalnız belgelerin tamamını edinmek için biraz daha zamana ihtiyacım var.
ŞU BİZİM MEŞHUR HALKALI
Efendim ikinci konum da, başlıktan anlaşılacağı gibi gün ve gün ününe ün katan Halkalı Gümrüğü. Şifreli hayali ihracat vurgunlarının gerçekleştirildiği, soygunlarda 17–18 yaşındaki gençlerimizin paravan olarak kullanıldığı Halkalı ile ilgili iddiaların ardı arkası kesilmiyor.. İnanın mailleri okumaktan yoruldum. Sizinle tarafıma gelen çarpıcı bir iddiayı daha paylaşmadan yapamadım. İddia çok önemli.. İddiaya göre; bu gümrüğümüzde çalışan K. adındaki gümrükçü çalıntı lüks bir araç ile yakalanır. Arabanın bagajında yapılan aramada, gümrüğe ait çok sayıda mühür ve sahte evraklar ele geçirilir. Yine bu gümrük kapımızda bana gelen maile göre, 5 bin adet -evet yanlış okumadınız- 5 bin adet delil niteliğindeki hayali ihracat belgeleri çalınır. Tırlara ek beyannameler ile 500 ton gibi büyük miktarda mal gönderilerek, 1 saatte yurt dışı edilir. Ne diyelim eğer iddialar doruysa, Halkalı Gümrük Kapısı değil tabiri caizse dingonun ahırı olmuş!. İsteyen istediği gibi at oynatabiliyor.
“Yolun açık olsun Gandi Kemal”
Sizlere bu yazıyı hazırlarken bir taraftan da televizyonların canlı yayınlarından CHP'nin tarihi kurultayını izliyorum. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na delegelerin, CHP'ye gönül verenlerin sevgisine tanık oluyorum. Namı değer ‘Gandi Kemal’ her söyleminde ısrarla yolsuzlukların üzerine gideceğini belirtiyor.. Kılıçdaroğlu'nun ağzından bunları duydukça rahatlıyor insan. Ha şimdiki hükümet gitmiyor mu yolsuzlukların üzerine.. Gidiyor tabiî ki ama 'yeterli mi' diye sorarsanız işte orası tartışılır. Sayın Kılıçdaroğlu’yla bundan dört yıl önce, bir gazetenin yüksek yargı muhabiri olan arkadaşım aracılığıyla tanışma fırsatı buldum. Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye’deki yolsuzluklara karşı bakış açısı ve bende bıraktığı izlenimi ise kısaca aktarmak istiyorum sizlere. Kemal Kılıçdaroğlu öncelikle bizzat kendine gelen belgeli-belgesiz bir ihbarın üzerine hemen atlamıyor. Bir ihbarın veya eline geçen bilgi-belgenin gerçek olup olmadığını birkaç yerden teyit edip doğruysa kamuoyuyla paylaşıyor. Tanıdığım kadarıyla Kılıçdaroğlu, eğer çizgisini bozmazsa ve bu şekilde giderse Türkiye’de birçok şeyi değiştirebilir!.. Daha göreve başlamadan bazı yerleri ürkütmesi sizce de bunun bir işareti değil midir?
Ne diyelim yolun açık olsun Gandi Kemal...