O hakimler şimdi nerede biliyor musunuz?

Yazarımız A.Onur Kalaycı'nın bu çok çarpıcı köşe yazısını ve daha fazlasını gazetedamga.com.tr adresinden de takip edebilirsiniz!..

Kumpas ustası, eli kanlı vatandaş, polis, asker katili FETÖ'nün geride bıraktığı yıkımın izleri hala sürüyor. 15 Temmuz gecesi ocaklar söndüren örgütün geride bıraktığı acılar hala yürekleri dağlıyor. ABD destekli örgüt yalnızca can almıyor kamu kurum kuruluşlara yerleştirdiği üst düzey yöneticileri ile çoğu insanın ekmeğini de elinden almışa benziyor. Özellikle bu olayın izlerine adalet sisteminde tanık olmak mümkün. Balyoz, Ergenekon, Casusluk gibi planlanmış senaryolarla emrindeki polis ve jandarmalara operasyon yaptıran örgütün mağdurları yüzleri, binleri geçiyor. Bu yazımda FETÖ'nün gümrük camiasında yaşattığı kiri emellerine adalet sistemine yerleştirdiği hâkim ve savcılarla nasıl çalışanları mağdur ettiğini gösteren somut bir örnekle girmek istiyorum..

Zannedersiniz ülke elden gitmiş!

Yer İstanbul. Mahkemenin adı ise İstanbul Anadolu 3. Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi. Oyunun oynandığı yer ise TASİŞ. TASİŞ’de görevli personel ve bazı işadamlarına soruşturma başlatılır. Soruşturma kısa süre sonra mahkeme salonuna taşınır. Zimmet, suç eşyasının satın alınması, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüte üye olmak, ateşli silahlar kanununa muhalefet, bozulmuş gıda veya ilaçların ticareti, sağlık için tehlikeli madde temini, resmi belgede sahtecilik sanıklarına beraat kararları verilir. Dava süreci daha sonra Yargıtay 5. Dairesi'ne taşınır. Tüm bu soruşturma ve mahkeme safhalarında adeta baştan suçlu ilan edilen M.Ç. İismli şahıs Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat, hatta Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin bu kararı onamasına rağmen göreve iade edilmez. Evet..! Yanlış okumadınız yıllarca mahkeme kapılarında hukuk savaşı verip kazanan M.Ç. göreve bir türlü iade edilmez! Çünkü bölge idare mahkemesi takmıştır bu görevliye adeta. Peki..! Bu hâkimler yani kararda imzası olan zatlara ne olmuştur onu da söyleyelim mi? Hani şu eli kanlı FETÖ var ya işte o örgüte üye olmaktan görevlerinden alınmışlardır. Yaa işte böyle...

Güneydoğu'da neler oluyor?

Yıllardır bıkmadan usanmadan yazarım. Tıpkı FETÖ gibi ülkeyi bölmek isteyen ve bu uğurda kan kusan PKK'nın gümrüklerde önünün kesilmesini bu örgütün özellikle DOĞU ve Güneydoğu Anadolu'daki gümrüklerde işler çevirmesine karşı dikkatli davranılması gerektiğini vurgularım. Bu ısrarlarımda da hiç yanıldığımı görmedim. Çünkü yazılarımdan sonra yapılan soruşturma ve operasyonlarda görülmüştür ki yazılarım baştan sona doğru çıkmıştır. Birçok operasyon ve soruşturma sonucunda PKK'nın gümrüklerdeki varlığı ortaya çıkarılmıştır. Çoktan beri kanlı terör örgütünün adını duymuyordum gümrüklerde. Ancak son zamanlarda tarafıma gönderilen mailler bu örgütün gümrüklerde tekrar canlanmaya başladığını gösteriyor. Bakın, Gürbulak'tan gelen maili paylaşayım sizlerle noktası virgülüne dokunmadan. Önce siz sonra da ilgilisi okuyuversin bir zahmet…

PKK ve döviz büroları

'Onur bey, Gürbulak Gümrüğüyle DOĞUBEYAZIT ilgili bir takım sorunlardan bahsetmek istiyorum. Burada PKK terör örgütü döviz büroları aracılığıyla parasal destek ile bazı esnafları Çin ve Dubai gibi yerlere gönderdiği ve ortaklık etiğini herkes biliyor ama işine gelmediği için ilgilenmiyor. Gelelim gümrük ayağına. Bazı gümrükçülerin bir zamanlar vergisi yüksek malları ve ithali yasak olan malları supalan yöntemiyle kabuk vs. gibi şeyler beyan ederek çıkarıyorlardı. Şimdilerde ise, antrepolarda gidip değiştirip veya gece antrepolarda mal değiştirip veya malı komple alıp yerine mal koymadan dosyaları kapatıyorlar. Tabi bazı emniyet ve muhafaza desteğiyle bu antrepolar malları gizleyerek bu çarka ortak oluyor. Bir dönem FETÖ elinde olan bu gümrük şimdi ise başka yollara başvuruyor. Adını saydığım antrepoların bir takım imha işleri için FETÖ'ye haraç ödediğini herkes biliyor. İnşallah konuyla alakalı ilgilenirsiniz.' Ben yakından ilgileneceğim değerli kardeşim... Bilgine..

Ey Ankara, Ankara...

Söz Doğudan, Güneydoğu'dan açılmışken bu sefer ilginç ama ilginç olduğu kadar vahim bir yoruma daha yer verelim yazımızda. Yorumu atan kardeşim bu bölgelerimizde görev yapan gümrük görevlilerinin çilesini haykırıyor. Doğruysa vahim, gerçekten de endişe verici.. Buyurun! 'Ey Ankara! Batıda rahat şartlarda daha fazla ücret alarak çalışılma imkanı sunuyorsun ancak doğuda her gün tehdit ve darp edilerek çok daha zor şartlar altında çalışıldığını bilmiyor musunuz? Gider mi insanlar tabi ki gitmez. Çöreklenmisler batıda eş durumu yok efendim sağlık durumu. Oradaki yollukları kaldırıp doğuda ver bakalım özür, mazeret kalır mı reis?

Görevli kalmadı görevli

Bir benzer mail daha.. Bakın ne diyor 'mhfz' rumuzlu çalışan? Özel Sektörcüler ‘Bakanlık kalkıp da özel sektöre eş tayini getirirse olacağı budur. Son atama sayıları gösterdi ki binlerce kişi özel sektöre bağlı eş durumunda tayin istedi ve istediği yere de gitti. Geriye kalan normal tayin sayısı da 100'ler gibi rakamlarda kaldı. Onlarda kapıdan kapıya gitti. Şimdi de kapıda çalıştıracak memur bulamıyorlar geçici görev furyası başını aldı gitti. Öncelikle özel sektöre bağlı eş durumu tayinin kaldırılması gerek!’

-Gümrüklerde yer değiştirmeler-

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik Resmi Gazete’nin 26 Mart 2015 tarih ve 29307 sayılı nüshasında yayınlanmıştı.. Bu yönetmeliğin13. maddesi aynen şöyledir: Mazerete dayalı yer değiştirme esaslarının 6. maddesi ile yapılan atamalar yukarıdaki gibi gelen yorumlara neden olmaktadır. Zaten maillerden de anlaşılacağı üzere ciddi bir takım sıkıntılar yaratmaktadır. Bakanlığın bir yer değiştirme yönetmeliği çıkarmasına aslında gerek yok! İsteyeni istediği yerde çalıştırsın. Sıkıntılarda anca böyle giderilmiş olur! Bu konuyla ilgili olarak ayrı dip not açarak bir de soru yöneltmek istiyorum: 5. Bölge'de daha görev süresini tamamlamadan bazı kişiler niçin Batı bölgelerine getiriliyor acaba?

https://www.gazetedamga.com.tr/o-hakimler-simdi-nerede-biliyor-musunuz-makale,154.html