-İSTANBUL GÜMRÜKLERİ RÜŞVET VE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ-
OLMADI USTA OLMADI!..
Anlayan beri gelsin. Hak adına, hukuk adına, meslek etiği adına, vicdan adına lütfen anlayan varsa beri gelsin. Biliyorum şimdi bu satırları okurken ‘Aykut bey yine çıldırmış herhalde’diyeceksiniz. Ama ne olur demeyin!. Bakın anlatayım da, siz de neden feryat-ı figan ettiğimi anlayın. Çok değil; 1–1,5 ay öncesine dönelim. Biliyorsunuz, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Büro görevlileri, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ile ‘İstanbul Gümrüklerindeki rüşvet ve kaçakçılık’ iddialarıyla ilgili bir soruşturma başlattı.
Saniye Saniye Kayıt
Savcılık ve Polis iddiaları titizlikle araştırırken, delil toplamak amacıyla da 3 ay boyunca bazı gümrük yetkililerini, amirlerini ve memurların telefonlarını dinledi. Polis ve savcılık bununla da yetinmedi. Peki! Ne yaptı? Polis bu iddiaların odağındaki kişileri, gecesine gündüzüne katarak fiziki takibe aldı. Zarfların elden ele, cepten cebe girdiği anları ise saniyesi saniyesine, dakikası dakikasına kaydetti. Olayda şüpheli olanlara ‘Gelin kardeşim anlatın’ dedi. Sonuç; aralarında İstanbul Gümrükleri Başmüdürü L.E., Havalimanı Kargo Müdürü H.E. olmak üzere bazı kişiler tutuklanarak cezaevine konuldu; bazıları da önümüzdeki günlerde yapılacak duruşmayı bekliyor..
Anlamak mümkün değil!!
Diyeceksiniz ki, ‘Aykut bey bunlar zaten bilinen şeyler. Sen bize niye kızdığını anlat. Niye feryat-figan ettiğini anlat’
Anlatacağım sevgili okurlarım, bakın dinleyin. Bu operasyondan kısa bir süre sonra, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, tutuklanan L.E.’nin yerine İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğü’ne Bursa’da başarılı işler yapmış Sayın TEVFİK USTA’yı getirdi. Omuzlarına ağır, ağır olduğu kadar da önemli bir görev konulan Tevfik Usta’nın yapacağı ilk icraatta doğal olarak İstanbul Gümrükleri’nde geniş çaplı rotasyondu!! Nitekim öyle de oldu. Usta da, geniş çaplı bir rotasyon yaptı. Yaptı ama bu rotasyon bana göre hiçte öyle ‘USTA’ ca olmadı. USTA ne mi yaptı? Şaşırmayın sakın!
İstanbul’un yeni Gümrük Başmüdürü polisin ve savcılığın İstanbul Gümrükleri’ndeki rüşvet ve kaçakçılık soruşturmasında evraklarda adı geçen bazı kişiler başta olmak üzere, kaçakçılık suçlamasıyla hala yargılanan bazı isimleri pasifize edeceği yerde atamalarını yaptı. Evet! Yanlış duymadınız değerli okurlarım. Bu şahısları başka görevlere atadı.
Kimseyi yargılamak, kimseyi suçlamak haddime değil!! Haşaa! Tabii ki kim suçludur-kim suçsuzdur buna ‘Yüce Türk Adaleti’ karar verecek ancak böylesi yıpranmış isimleri başka görevlere getirmek, aktif görevlerde tutmak nasıl bir şey işte bunu anlamak mümkün değil!..
Bakın yer değişikliği yapılan kişilerden bazılarını sizlere aşağıda açıklıyorum;
1-C.B. Posta Gümrüğü’ne tayini çıktığı halde ilişiğini kesmeden daha önce görev yaptığı Kargo Gümrüğü’nde kaldı. Bu kişinin son operasyonda adı sıkça geçiyor; bu görevlinin başkalarıyla olan ilişkileri polis tarafından irdeleniyor.
2-T.K. zanlı olmasa da bu görevlinin de ilişkileri soruşturmanın birçok belgesinde geçiyor.
3-K.T. ve Ş.A. bu kişiler de Kargo Gümrüğü’ndeki soruşturmada adları sıkça dillendiriliyor. Dinlemelerde bu kişilerin ilişkileri polis tarafından açığa çıkartılmaya çalışılıyor. Daha devam edeyim. Örneğin M.D. adlı memur. Kumaş kaçakçılığından açığa alındı. Göreve döndü ama mahkemesi halen devam ediyor..
4-C.G. adlı görevli memur ise, yine İstanbul Mali Polisi’nin ‘Bahar’ adlı operasyonunda adı geçiyor.
5-Ne hikmettir ki T.Ö. ve Ş.A. adlı memurlar da Erenköy, Haydarpaşa, Ambarlı ve Kargo Gümrükleri’nin dışında hiçbir gümrükte çalışmıyor. Herhalde ense kalın olsa gerek!!
6-Bunların dışında Haydarpaşa Gümrüğü’nde çalışırken Başmüdürlük emrine alınan B.P. ve U.K. adlı muayene memurları, Başmüdürlük emrinde 6 ay ile 1 yıl çalışmaları gerekirken 20 gün içinde Pendik Gümrük Müdürlüğü’nün yolunu tutmuşlar.
‘Bahtı Açık’ a yine piyango vurdu!
Bu yazdıklarımı daha da çoğaltabiliriz. Ama çoğaldıkça inanın bana daral geliyor, üzerime ağırlık çöküyor. Ha! Unutmadan birde ‘Bahtı Açık Bahattin’im var benim. Taşı kaldırın altından toprak solucanı gibi o çıkar. Yalan söylüyorsam nağmerdim. Yakınınızda hangi gümrük çalışanı varsa soru verin. Vallaha da o çıkar billaha da. Ama isterseniz Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyada yer alan marifetlerini - iddiaları ben size gönderivereyim. Ne yazık ki, ‘Bahtı Açık’ ta bu yer değiştirmelerden nasibini almış!.. İyi bir gümrükte görevlendirilmiş. Ne diyelim vatana millete hayırlısı olsun. Allah tuttuğunu altın etsin.
Dedim ya anlayan varsa beri gelsin. Hak adına, hukuk adına, meslek etiği adına, vicdan adına lütfen anlayan varsa beri gelsin. Kaçakçılık soruşturmaları içerisinde adları geçen bu kişilere yeni görevler vermek ne derece doğru onu da kamu vicdanına bırakmak gerek. Ama ben sağ olduğum sürece, haksız olduğuna inandığım bu uygulamaları yazdım; bundan sonra da yazmaya devam edeceğim.
Sevgili okurlarım, değerli etki haberciler, yazımı kimseyle ilişkilendirmeden bir atasözüyle sonlandırmak istiyorum. Anlayan anlasın ve kendine bir pay biçsin diye..
“TATSIZ AŞA TUZ NEYLESİN, AKILSIZ BAŞA SÖZ NEYLESİN”
Yani demek istemiş ki ATA; Kötü malzemeyle pişirilmiş yemeğe tuz hiçbir lezzet katmaz. İşe yaramayan bir nesneyi işe yarar hale getirmek boşuna bir çabadır. Aklını kullanamayan bir kişiye de ne denli doğru yol gösterilmeye çalışılırsa çalışılsın, hiçbir yarar sağlamaz; ve o kişi yine bildiğini okumaya, akılsızca işler yapmaya devam edecektir.
YAZARIN NOTU:
Vallahi ben söyleyenin yalancısıyım. Yeni geldim daha İstanbul’dan.. İstanbul’da bir söylentidir gidiyor. Efendim, halen araştırmasını dört bir koldan yaptığım bu söylentiye göre bir müfettişimiz ile bir muayene memurumuz 31–51 (Anlamadınız değil mi sevgili okurlarım hemen söyleyeyim kumaş kaçakçılığı işi kodudur bu) işine girmişler!! Denize nazır oda da çalışır dururlarmış kafa kafaya verip ‘Nasıl Para Kazanacağız?’ diye. Ne diyelim hadi hayırlı işler ama bana toslarsanız yakarım sizi Marmara Çırası gibi haberiniz ola!!