Kumoch, görevinin sonuna geldiği Türkiye'de yaşadıklarını ve Türkiye ile ilgili düşüncelerini anlattı.
Varşova Üniversitesinde Türkoloji okuduğunu belirten Kumoch, "O zaman sadece hayatımın büyük bir bölümünde bu alanda çalışma yapacağımı değil, Polonya-Türkiye ilişkilerini geliştirmeye katkıda bulunacağımı dahi bilemezdim. Bir Türkolog için kariyerinin zirvesi Türkiye'de büyükelçi olmaktır. Bu yüzden bu görev benim için büyük bir onur." diye konuştu.
Türkiye ile Polonya'nın birbirlerinin önemini anladığı bir dönemde büyükelçilik yaptığını ifade eden Kumoch, "Bu konuda da Polonya Cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanlarının ziyaretlerini planlayarak üzerime düşen görevi yerine getirdiğim için mutluyum. Yeni ziyaretler de olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yakında Polonya'yı ziyaret edecek. Bu çok önemli çünkü birbirimizi Avrupa'daki en önemli partnerlerimizden biri olarak görmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kumoch, Türkiye'deki görevinin büyük çoğunluğunu yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamalarının yaşandığı dönemde yaptığını, buna rağmen büyükelçiliğin normal süreçlerde olduğu gibi çalışmalarını gerçekleştirdiğini söyledi.
"Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyoruz"
Büyükelçi Kumoch, Türkiye'deki görevini başarıyla tamamladığı için mutlu olduğunu dile getirdi.
Türkiye ve Polonya'nın toplamda 120 milyonu aşan nüfusu ve ekonomilerinin gücüyle birçok ülkeden kat kat büyük olduğunu ifade eden Kumoch, "Eğer Türkiye AB üyesi olsaydı birliğin geleceğini şekillendirecek en büyük güçlerden biri olurdu." dedi.
İkili ticaretin olması gerekenden azlığına dikkati çeken Kumoch, tarafların ticari ilişkileri geliştirme kararlılığı bulunduğunu anlattı.
Kumoch, Polonya ve Türkiye'nin Üç Deniz İnisiyatifi ve Romanya-Polonya-Türkiye üçlü mekanizması gibi uluslararası organizasyonlarda iş birliği içinde olduğunu anımsatarak, "İki ülke Ukrayna'yı toprak bütünlüğü konusunda destekledi. Polonya-Romanya-Türkiye üçlü mekanizması aynı zamanda NATO'nun doğu kanadının da önemli ve dinlenen bir sesi. İş birliği yapacağımız daha çok alan da mevcut." ifadelerini kullandı.
Ticaret ve güvenlik alanlarında iş birlikleri olduğuna işaret eden Kumoch, "Türkiye'nin, Polonya'nın NATO üyeliğini desteklediği gibi biz de Türkiye'nin AB'ye üyeliğini destekliyoruz. Türkiye'nin AB'ye üye olmasından korkmuyoruz. Biz inanıyoruz ki Türkiye büyük bir Avrupa milletidir ve yeri AB'dir." şeklindeki değerlendirmesini paylaştı.
"Beni Türkiye'de en çok etkileyen yer Tuz Gölü"
Kumoch, ülkesinin Türkiye'den aldığı insansız hava araçlarına ilişkin ise şunları söyledi:
"Gözlemlediğimiz kadarıyla Türk savunma sanayiyle ilgili tutumumuz olumluydu. Ordumuz da bu ürünlerin yeterince gelişmiş ve teknolojik olarak ileri seviyede olduğunu belirtti. Bu konuda Türkiye ile iş birliği yapmaktan ve bu ürünleri almaktan hiçbir endişe duymadık. Tabii ki de bu iş birliği son olmayacaktır. İnanıyorum ki sadece biz Türkiye'den ya da Türkiye bizden savunma sanayi ürünü almayacak, birlikte de üretim yapacağız ve yeni teknolojiler geliştireceğiz. Çünkü bu, vatandaşlarının güvenliğini sağlamak isteyen 2 ülke için de hayati öneme sahip."
Türkiye'de bir büyükelçi olarak değil, gezgin olarak da seyahat ettiğini anlatan Kumoch, "17 yıl aradan sonra geldiğimde İstanbul ve Ankara'da gördüğüm gelişme beni çok etkiledi. Ama beni Türkiye'de en çok etkileyen yer Tuz Gölü. Denizden bu kadar yüksekte böyle bir doğa harikasının normal şartlarda var olmaması gerek. Üzerinde yürüyebileceğiniz kadar sığ ve dünyada çok bilinmiyor. Bu doğa harikasında zaman geçirmekten zevk alıyorum." dedi.
Büyükelçi Kumoch, Kapadokya'nın da görülmeye değer bir yer olduğunu bildirdi. Birçok iklimin görülebildiği Türkiye'de bulunan Polonezköy'e de değinen Kumoch, "Bu bir Polonyalı köyü ama sadece Lehçe konuşulması dışında aynı zamanda Polonya'nın güneyine de benziyor." ifadesine yer verdi.
Kumoch, Türkiye'nin tek bir özelliğiyle ön plana çıkmadığını vurgulayarak, "Birçok açıdan çok renkli bir ülke. Bu güzel ve harika ülkede yaşadığınız için gurur duymalısınız." şeklinde konuştu.
Hayatında yaptığı en güzel tatilleri de Türkiye'de geçirdiğini dile getiren Kumoch, geçen yaz Ege ve Marmara kıyılarını gezdikten sonra Karadeniz sahilinde yolculuk yaptığını belirtti. Kumoch, "Karadeniz kıyaları çok bilinmiyor ve bence bilinmeye değer. Polonyalı turistler Türkiye'de kayak yapabilme imkanını da çok bilmiyor. Ülkemin vatandaşları Avusturya ve İsviçre'de kayak yapmak için çok para harcıyor. Ancak bu alanda Kayseri'yi keşfetmek gerek. Bu sadece yazın değil kışın da Polonyalı turistleri Türkiye'ye getirecektir." değerlendirmesinde bulundu.
"Diplomatlar gider gelir ama dava kalır"
Görevinin sona ermesiyle Türkiye'den ayrılacağını ancak konsolos olarak görev yapan eşi ve çocuklarının burada kalmaya devam edeceğini söyleyen Kumoch, "Hizmet böyle. Diplomatlar gider gelir ama dava kalır. Bizim davamız da Polonya ile Türkiye arasındaki ilişkileri daha da üst düzeye çıkarmak ve ne kadar büyük Avrupalı halk olduğumuzu fark etmektir." dedi.
Ailesini ziyaret etmek için sık sık Türkiye'ye geleceğini ifade eden Kumoch, "artık bir Türk kabul edilebileceği" değerlendirmesine ise "Bu benim için büyük bir onur. Ne mutlu Türküm diyene." şeklinde yanıt verdi.
Öte yandan, Türkçe'nin de aralarında olduğu 7 dili konuşabilen Kumoch, röportajın bir bölümünde Türkçe konuştu. Kumoch, "1996 yılında Türkoloji okumaya karar verirken 25 yıl sonra Türkiye ile Polonya arasında büyük bir değişimin parçası olacağımı tahmin bile edemezdim." ifadesini kullandı.
AA