Türk Akademik Öğrenciler ve Mezunlar Birliği (TASA) tarafından Amsterdam Vrije Universiteit (Serbest Üniversite) de düzenlenen ‘İki Dillilik’ sempozyumunda konuşan Prof Dr. Annette de Groot iki dilliliğin başarıda öncü rol oynadığını söyledi.
Amsterdam Vrije Universiteit (Serbest Üniversite) de ki TASA Sempozyuma katılan Prof. Dr. Annette de Groot iki dillilik ve zeka arasındaki ilişki hakkında sunum yaptı. Prof. Dr. A.M. Backus ise iki dilliliğin Hollanda’da yaşayan Türk gençlerin üzerindeki etkisi ve Türkçe kullanımının yaşadığı değişim hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
'KIYASLAMA GÜCÜ İKİ DİLLİLERDE DAHA FAZLA'
Prof. Dr. de Groot, 30 yıl önceye kadar yapılan araştırmalarda iki veya çok dilliliğin insanların zihinsel gelişimini olumsuz etkilediği yönünde sonuçlar elde edildiğini, fakat bu tespitin araştırmalarda yapılan hatalardan kaynaklandığını belirtti. De Groot, günümüzde iki veya daha fazla lisana sahip olmanın iletişime ve algılamaya çok faydalı olduğunu ifade ederken, 'fırsat oldukça daha fazla ve değişik dillere sahip olun' mesajını verdi. İki dile sahip olan çocuk ve yetişkin kişilerin daha zengin bir düşünceye sahip olduğunu belirten de Groot, bu sayede beynin daha esnek düşünmesinin sağlandığını ve iletişimde de algılama gücünün tek dil bilen kişilere kıyasla daha iyi olduğunun kanıtladığını belirtti.
'DİLLERİN DOĞRU ÖĞRETİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ'
Prof. Dr. Backus ise Hollanda’da yaşayan Türk gençlerin Türkçeyi nasıl konuştukları üzerine yaptığı akademik araştırmanın sonuçlarını katılımcılar ile paylaştı. Hollanda’da yaşayan Türk gençlerin Türkçe kullanımlarında farklı değişikliklerin meydana geldiğini belirten Backus, Türkçe ve Hollandaca kelimelerin aynı cümlede bir arada kullanıldığını, bazı kelimelerin Hollandaca ve İngilizceden tercüme edilerek kullanılmasından dolayı yanlış kelimelerin kullanıldığını ve gramerin de değişiklikler gösterdiğini tespit ettiğini paylaştı. Backus, bu değişikliklerden dolayı ‘Nederturks’ tarzı bir dil kullanımının ortaya çıktığını verdiği örneklerle de destekledi.
Dil bilimi açısından bakıldığında bu değişimin doğal olduğunu ifade eden Prof. Dr. Backus, aynı zamanda bu konuda daha kapsamlı araştırmaların yapılması gerektiğini, mevcut araştırmaların orta düzeyde eğitim görmüş Türk gençlerin üzerinde yapıldığına dikkat çekerek, sonuçları toplum üzerinde genellemenin mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.
Backus ayrıca zaman zaman değişen Türkçe kullanımının toplum içerisinde tepkiye yol açabileceğine ve birkaç nesil sonrasında konuşulmadığı takdirde Hollanda’da yaşayan Türklerin Türkçeyi unutabileceğine de dikkat çekti.
Sunumların ardından soru-cevap bölümünde dinleyicilerce yöneltilen sorular Prof. Dr. de Groot ve Prof. Dr. Backus tarafından cevaplandı.
Çocuklara genç yaştan başlayarak iki dil eğitiminin verilmesi gerektiğini vurgulayan iki konuşmacı da bu sayede insanların daha düzgün bir aksan geliştireceğini vurguladı ve en önemlisinin dillerin doğru öğretilmesi olduğunu ifade etti. CİHAN