Sadece minare ayakta kaldı!

Bosna Hersek'te heyelan nedeniyle boşaltılan Çelebiçi köyünde, 3 kez Sırplar'ın yıktığı ancak her defasında Boşnaklar'ın yeniden inşa ettiği camiden ayakta kalan sadece minare oldu.

Bosna Hersek'in Vlasenitsa kentine bağlı Çelebiçi köyünde oğlunu ve kocasını Srebrenitsa'da soykırıma kurban veren Hanifa Çelebiç, yaşanan heyelanda yıkılan evinin altında kalarak yaşamını yitirdi. Bosna Hersek'te son yüzyılın en büyük sel felaketi yaşanırken, meydana gelen heyelanlar, birçok yerleşim birimini tehdit ediyor. Ülkenin doğusunda bulunan ve Bosna savaşında büyük katliamların yaşandığı Vlasenitsa kentinde meydana gelen heyelan Boşnak nüfusun yaşadığı Çelebiçi köyünde, 1 kişinin ölümüne, köydeki evlerin ve caminin de yıkılmasına neden oldu. Bosna'daki savaş sırasında Sırplar'ın yakıp yıktığı, insanları katlettiği Çelebiçi köyü, şimdi de yaşanan heyelan nedeniyle tamamen boşaltıldı. Bosna'daki savaş sırasında evlerini terk eden Çelebiçi köyünde yaşayan Boşnaklar, 2000'li yıllarda dönmeye başladıkları köylerini şimdi de heyelanın teslim aldığı toprak yığınlarına terk etti.

Bundan 20 sene önce, ellerindeki en temel ihtiyaçları yanlarına alarak Sırp askerlerden kaçan, savaşın ardından doğup büyüdükleri Çelebiçi köyüne dönen vatandaşlar, yaşanan heyelanla birlikte bütün birikimlerini toprağın altına bıraktı.

Çelebiçi köyünde, toprak altında kalan evlerden ve camiden geriye ayakta kalan tek şeyin minare olduğu görüldü. Çelebiçi'de yaşayan 57 yaşındaki İsmet Çelebiç yaptığı açıklamada, heyelanlarda evini kaybettiğini ve eşiyle Boşnak nüfusun yaşadığı komşu Cerska köyündeki arkadaşının yanında kalmaya başladıklarını söyledi.
 
Heyelan yüzünden bir kez daha evlerini kaybettiklerini belirten İsmet Çelebiç, "Ben 57 yaşındayım ama hayatımda böyle bir şeyle karşılaşmadım. İnanılmaz bir trajediydi, savaşta en azından evlerimize dönme umudumuz vardı, ancak şimdi bu umudumuz da kalmadı" dedi.

Heyelanın cuma günü sabaha karşı meydana geldiğini anlatan İsmet Çelebiç, "Çok şiddetli bir ses duyduk. Evimizin üst kısmında dağlık bir bölge vardı.
Toprak, buradan evlerimizin ve caminin üzerine kaydı" diye konuştu.

İsmet Çelebiç, tıpkı savaşta olduğu gibi, yine kurtarmayı başarabildikleri temel ihtiyaçlarını yanlarına alarak bir bilinmeyene doğru yola koyulduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Hepimiz evlerimizi terk etmek zorunda kaldık. Yollar çatladı, artık köyümüze girmek imkansız, bir daha geri dönebileceğimizi hiç sanmıyorum. Açıkçası, geri dönebilsem bile korkarım. Evimin ne halde olduğunu görmek için gittiğimde, odanın zemini çökmeye başladı, zor kurtuldum. Her an korku içinde yaşamak istemiyorum. Ancak şu anda yanında kaldığım arkadışımın evinde ailemizle birlikte en fazla 1 ay kalabiliriz. Daha sonra kalacak bir yer bulmamız lazım. Ben savaşta yaralandım ve sakat kaldım. Burada bir çok şehit ailesi ve engelli insan var. Savaştan kurtulduk, şimdi de sellerden kurtulmaya çalışıyoruz"