Ankara
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı'nın operasyonuyla Türkiye'ye getirilen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi Selahaddin Gülen'in, etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edilmesine ilişkin gerekçeli karar tamamlandı.
Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce taraflara tebliğ edilen karara göre, sanık "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 31 Mayıs 2021'de gözaltına alındı.
Gülen, "etkin pişmanlık hükümlerinden" yararlanmak için emniyet, savcılık ve sulh ceza hakimliğinde avukatı huzurunda örgütsel faaliyetlerini anlattı.
Aksaray Üniversitesinde öğrenim gördüğü sırada örgüt evlerinde kalan Gülen, sırasıyla ev abisi, bölge talebe mesulü ve askeri öğrencilerden sorumlu "doktor" olarak görev yaptı.
Örgütsel gizliliği sağlamak için "Osman" kod adını tercih eden Gülen, ByLock üzerinden örgüt üyeleriyle iletişim sağladı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yeğeni olan, üniversite mezuniyetinin ardından KHK ile kapatılan Erzurum Aziziye Kolejinde öğretmenlik yapmaya başlayan Gülen, bir süre sonra örgütün Ankara'daki KPSS çalışma evine yerleşti.
Kendisine tahsis edilen başkası adına kayıtlı operasyonel hat olarak bilinen numaradan örgütün üst düzey isimleriyle irtibata geçen Gülen, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Pensilvanya'ya gitti.
FETÖ'nün kurucularından, eniştesi Cevdet Türkyolu'nun evinde kalan Gülen, burada da faaliyetlerini sürdürmek için örgütün School of Science and Tecnology okulunda çalıştı.
Bu süreçte amcası örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in toplantılarına sık sık katılan Gülen, 4 yıl sonra Kenya'ya geçti.
Burada evlenen Gülen, MİT tarafından yakalanıp Türkiye'ye getirildi.
"İndirim yapılması hakkaniyete uygun olacaktır"
Soruşturma aşamasında Gülen'in 33 sayfayı bulan itiraf içeren beyanlarını mahkeme huzurunda da dile getirdiği aktarılan gerekçeli kararda, sanığın yer, zaman ve kişi göstererek bulunduğu samimi itiraflarına itibar edildiği belirtildi.
Bu nedenle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 221. maddesi gereği, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığı belirtilen gerekçeli kararda, şu değerlendirmeye yer verildi:
"Sanığın dosya kapsamında bulunan 4 Haziran 2021 tarihli ifade ve teşhis tutanağından sanığın 212 kişiyi teşhis ettiği anlaşılmıştır. Ayrıca sanığın anlatımlarında bizzat isim, eylem ve yer göstermek suretiyle örgütsel faaliyetlere ve bu yapı içerisinde aktif bulunan kişilere açıklık getirdiği dikkate alındığında, anlatımlarının salt ikrar ötesinde örgütün işlediği suçlar ve üyeleriyle ilgili yeterli açıklamaları da ihtiva ettiğinin kabulü gerekmektedir. Sanığın verdiği bilgilerin örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu bulunduğu, bu nedenle sanığın cezasından TCK'nın 221/4 maddesi uyarınca yardım ve pişmanlığın niteliği, soruşturma aşamasında yaptığı teşhisler, samimi anlatımları ve mahkememiz huzurundaki ikrarı dikkate alınarak, takdiren 2/3 oranında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olacağı kanaatini varılmıştır."
Bu kapsamda, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Gülen'e "etkin pişmanlık hükümleri" ve "takdiri indirim" uygulanarak" cezasının 3 yıl 4 aya indirildiği kaydedildi.
Hükümle birlikte sanığın tutukluluk halinin devamı kararlaştırıldı.
Başsavcılık karara itiraz etti!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin ardından Gülen'e verilen cezanın az olduğu gerekçesiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesine başvurdu.
Savcılığın itiraz dilekçesinde, hakkında 15 yıla kadar hapis istenen sanığın eylem yoğunluğu dikkate alınarak, daha üst sınırdan cezalandırılması gerektiği vurgulanarak, şu tespite yer verildi:
"Sanık hakkında ceza tayin edilirken alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerekirken bu uygulanmayarak eksik ceza verilmiştir. Ayrıca sanığın etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifade ve konumu değerlendirildiğinde, ceza indiriminin üst sınırdan uygulanmasının usule aykırı olduğu, bu şekilde fazla indirim yapılarak yine neticeten eksik ceza tayin edilmiştir. Bu nedenle usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunan kararın sanık aleyhine kaldırılması arz olunur. "
AA