‘Gidemediğin yer senin değildir’ sloganıyla yola çıkan 37 kişilik ‘Sevgi Köprüsü Platformu’ üyesi gençlik grubu Muş’a geldi. Platform Basın Sözcüsü Muhammet Arpac, “Türkiye’nin muhtelif yerlerindeki insanlar, Doğu insanını medyada gördüğü ile tanıyordu. Dolayısıyla bizler medyanın bizleri yönlendirmesine, ileti bombardımanı ile sürekli bizi etki altında bırakmasının önüne geçmek istedik.” dedi.
'Gidemediğin Yer Senin Değildir' sloganıyla yola çıkan 37 kişilik ‘Sevgi Köprüsü Platformu’ üyeleri Muş’u da ziyaret etti. İstanbul Üsküdar'dan yola çıkan 10 farklı üniversitede okuyan öğrenciler, Şanlıurfa'da başladıkları tura Muş ile devam etti. Ülkenin birçok yerinden bir araya gelen ve Bayrampaşa Belediyesi’nin araç desteğiyle il il gezen kültür elçileri, Korkut ilçesine bağlı Altınova beldesinde 1993 yılında bir evde aynı ailede 9 kişinin yakıldığı evi ziyaret ederek, ailelerle görüştüler. Bölgenin kültürel zenginliklerini yerinde inceleme fırsatı bulan öğrenciler, bugüne kadar gelmemenin üzüntüsünü yaşadıklarını dile getirdi. İlk kez bölgeye geldiklerini belirten platform üyeleri, oldukça duygulandığını ve şimdiye kadar bölgeyi yanlış tanıdıklarını ifade etti.
2008 yılında Sevgi Köprüsü adlı proje ile başladıklarını belirtene Sevgi Köprüsü Platformu Basın Sözcüsü Muhammed Arpacık, “Türkiye’nin muhtelif yerlerindeki insanlar, Doğu insanını medyada gördüğü ile tanıyordu. Dolayısıyla bizler medyanın bizleri yönlendirmesine, ileti bombardımanı ile sürekli bizi etki altında bırakmasının önüne geçmek istedik” dedi.
“BİZ HERHANGİ BİR SİYASİ PARTİYE ÜYE DEĞİLİZ”
Sekiz üniversiteli arkadaş bir araya gelerek, böyle bir platform kurduklarını hatırlatan Arpacık, şimdiye kadar 300 üniversiteliyi Doğu-Güneydoğu’ya getirdiklerini belirti. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü son sınıf öğrencisi Muhammed Arpacık, şunları söyledi: “2008’de Sevgi Köprüsü adlı proje ile başladık. Biliyorsunuz o dönemde hep medya ile Doğu insanı tanıtılıyordu. Türkiye’nin muhtelif yerlerindeki insanlar, Doğu insanını medyada gördüğü ile tanıyordu. Dolayısıyla bizler medyanın bizleri yönlendirmesine, ileti bombardımanı ile sürekli bizi etki altında bırakmasının önüne geçmek istedik. Biz gidip Doğu insanını görelim dedik. Bize gitmeyin, çok tehlikeli dediler, gitmeyin dediler. Ama biz kimseyi dinlemedik. 7-8 tane üniversiteli arkadaşımızla böyle bir platform kurduk. Şimdiye kadar 300 üniversiteli arkadaşımızı Doğu-Güneydoğu’ya getirdik. Biz Şanlıurfa’dan başladık, orada bir basın açıklaması yaptık. Ardından Mardin’e geçtik, Kızıltepe’de Şeyhhan aşiretine konuk olduk. Ardından Mardin’e ve Siirt’e geçtik. Bitlis’e geçtik. Damlı kahvede yine halkla iç içe bölge sorunlarını konuştuk. Üniversitelerden Artuklu Üniversitesi'ni ziyaret ettik. Bu yıl 40 arkadaşımız katıldı. Yaklaşık 10 ayrı üniversiteden. 40 yeni yüz, 40 farklı yüz. Gelen arkadaşlar Edirneli, Rizeli, Antalyalı, Türkiye’nin muhtelif yerlerinden arkadaşlar. Biz Muş ile alakalı beyin fırtınası yaparken, burada 1990’lı yıllarda Altınova’da, acı bir hadisenin yaşandığını öğrendik. Bu acı nedir, ne değildir, niçin oldu bunların araştırması için geldik. Bu acıları yüreğimizde hissetmek istedik. Geri döndüğümüzde, bu konu ile alakalı elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Zaten bunun sosyal medyada paylaşımını yapıyoruz.”
“BİZ İNSANLARI HİSSETMEK VE DOKUNMAK İSTİYORUZ”
Yaptıkları ziyaretlerle ayrıca, çözüm sürecine de destek vermek istedikleri belirten Arpacık, şimdiye kadar hiçbir sorunla karşılaşmadıklarını ve yaptıkları ziyaretlerden çok memnun kaldıklarını kaydetti. En üstün ırkın insan olduğunu ifade eden Arpacık, “Yani sadece siyasetçilerin kanalı ile olmaz bu iş. Biz herhangi bir siyasi partiye üye değiliz. Tamamen gönüllü olarak arkadaşlarla böyle bir platform kurmak istedik. En üstün ırk insandır diye biz yola çıktık, git gidebildiğin kadar, senindir tüm coğrafya diye yola çıktık. Eskiden bir hikaye anlatılırdı bize. Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür. Sen Hakkari’ye gitmeyeceksin ama Hakkari benim diyeceksin, Ağrı’ya gitmeyeceksin ama Ağrı benimdir diyeceksin. Gidip oralara Ne Mutlu Türküm Diye yazacaksın ama oralarla alakalı, oraların insanları ile alakalı hiçbir şey bilmiyorsun. Dolayısıyla biz bunu yıkıp git gidebildiğin kadar dedik, gidemediğin yer senin değildir dedik. Açık ve net söylemek gerekirse, şimdiye kadar herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadık. Medyada Molotof kokteyliler, taş atmalar, sivil itaatsizlik eylemleri çeşitli şeylerle Doğu tanıtıldı. Oysa Doğu bu değil. Bizim Doğumuz bu değil. Bu yıl ekibimize gelen arkadaşlarımızın ailelerinden bazıları “güvenliğiniz var mı” diye soruyorlar. Farklılıkları hissetmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
“BURADAKİ İNSANLARLA KAYNAŞMAK İSTİYORUZ”
Sevgi Köprüsü Platformu, 2013 kafile Başkanı İbrahim Hakkı Elmas ise “Sevgi Köprüsü Platformu olarak buralara geldik. Biz bu önyargıları kırmak için, yanlışları kırmak için geldik. Nerelere gittiysek şimdiye kadar ziyaret ettiğimiz yerlerde hep barış sürecinden bahsetmişlerdir. Ancak biz zaten asırlardır barış içinde yaşamış, birbirimizle kaynaşmış bir milletiz. Şimdi bir çözüm arayışı içinde buna destek vermek amacıyla, buradaki insanlarla kaynaşmak, dertlerini dinlemek istiyoruz.” diye konuştu.
Öğrencilerin yapmış olduğu ziyaretten dolayı mutlu olduklarını belirten Altınova Belediye Başkanı Bahattin Bahadır ise bölgede sürekli yaşanan çatışmaların çözüm süreci ile son bulacağına inandığını söyledi. Bahadır, PKK’nın geri çekilmesi ile çözüm sürecine destek verirken hükümetin yeniden karakol yapmasına tepki gösterdi. Bahadır, bölgede yaşanan çatışmaların son bulmasını temenni etti. Öte yandan, platform üyeleri vatandaşlara ayaküstü sohbet ederken, selamlaşmayı da ihmal etmedi.
CİHAN