Antalya
Şoray, Muratpaşa ilçesindeki Türkan Şoray Kültür Merkezi'nde düzenlenen söyleşi programında anılarını paylaştı..
Programa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya Valisi Hulusi Şahin ve eşi Ebru Şahin, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk, Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü ve Türkiye Kültür Yolu Festivali Direktörü Selim Terzi, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve kamu kurum müdürleri ile vatandaşlar katıldı.
Moderatörlüğünü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven'in üstlendiği söyleşide sanatçı, sevenlerinin sorularını yanıtladı. Şoray'a söyleşide Tan Sağtürk ve Tamer Karadağlı da eşlik etti.
"En ücra köşelere bile sanat ve kültür ulaştırılıyor"
Şoray, salondaki yoğun katılımın kendisini mutlu ettiğini belirterek, katılımcılara teşekkür etti.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ve ekibinin başarılarını mutlulukla takip ettiğini söyleyen Şoray, "Kültür Yolu Festivali kültür ve sanatı, halkın ayağına götürüyor, en ücra köşelere bile sanat ve kültür ulaştırılıyor. Festivalde ben de 3-4 etkinliğe katıldım ve bu festivalin çok kitlelere ulaştığını gördüm. Bu sanat adına çok güzel, sevindirici bir şey. Festivali gerçekleştirenleri kutluyorum." dedi.
Acı Hayat filmiyle ilgili anılarını paylaşan Şoray, film çekildiğinde 15-16 yaşlarında olduğunu ve sinemayı, sinemanın ne kadar önemli bir sanat olduğunu bilmediğini anlattı.
Film yönetmeni Metin Erksan'ın kendisine "Nermin" rolünü teklif ettiğini anlatan Şoray, "Tamamen iç güdülerimle oynadığım bir filmdi. Bana sadece 'çok hüzünlü, mutsuz hayatta hiçbir umudu olmayan bir kızı oynayacaksın' dedi. Tam da benim hayatımla çok örtüşüyordu. Bazı ailevi dramlar yaşamıştım. Kendiliğinden doğal olarak, çok hissederek o mutsuz Nermin'i oynamıştım. O film ile Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülü aldım. Muhteşem bir şeydi benim için." diye konuştu.
Bir seyircinin "20 yaşındaki Türkan Şoray karşınızda olsaydı ne tavsiye verirdiniz?" sorusuna Şoray, "Türkan, sinema diye bir meslek var. 'Sinema oyuncusu ol, tahlisini yarım bırakma okumaya devam et' derdim." şeklinde yanıtladı.
Sanat hayatında çok sayıda filmde oynadığını aktaran Şoray, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllar önce halkın tek eğlencesi sinemaydı. Seyirciler, bizleri o filmlerle, karakterlerle çok sevdi. Filmler için sinemaların önünde kuyruklar oluyordu. Çok mutlu oluyorduk. O şevk ve mutlulukla film üstüne film çeviriyorduk. 220 filmde oynamışım. 220 film rekor, hiç dinlenmeden ve tatil yapmadan. Daha sonra televizyon geldi, seyirci biraz azalmaya başladı. Bu çok acı bir dönemdi, içimi acıtmıştı. Yavaş yavaş o gerçeği kabul etmeye başladık. O dönem sinema seyircisi azalmaya başladı ama şimdi tekrar çoğaldı. Çünkü yeni bir sinemacılar dönemi başladı. Halkın ilgisi ve teveccühü ile Türk sinemasında o kadar film çevirdi. Ama şu an görüyorum, bizleri o kadar bağrınıza basmışsınız ki hala vefa ve sevgiyle buradasınız."
Tan Sağtürk ise herkes için Türkan Şoray'ın anlamının çok büyük olduğunu belirtti.
Geçmiş yıllarda Şoray ile bir projede birlikte çalıştıklarını anımsatan Sağtürk, o dönemlerde sanatçının kendisine büyük destek verdiğini ifade etti.
Tamer Karadağlı ise bir dönem aynı projede olduğu Şoray karşısında oynarken oldukça heyecanlandığını söyledi.
Birol Güven de Şoray'ın sanat hayatı boyunca yaptığı işlerle sevenlerine çok güzel duygular yaşattığını ifade etti.
Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin eşi benzeri olmayan bir festival olduğunu dile getiren Güven, festivalle sanatsever ve sanatçı bir neslin yetişeceğini vurguladı.
Söyleşinin sonunda Şoray'a teşekkür çiçeği veren Bakan Ersoy, "Türkan Hanım'a teşekkür etmek istiyoruz, festivale en başından beri çok büyük katkıları var, değer katıyorlar. Böyle marka isimlerin festivalimizde yer alması markalaşması açısından da çok önemli. İyi ki varsınız Türkan Hanım." ifadelerini kullandı. / AA