Taksim Dayanışması üyeleri, Başbakan Vekili Bülent Arınç ile yaptıkları görüşme sonrası sağduyu açıklaması yerine taleplerini sıraladı. İstanbul, Ankara, Hatay vali ve emniyet müdürlerinin görevden alınmasını, Gezi Parkı'nın kalmasını isteyen üyeler, Atatürk Kültür Merkezi'nin de yıkımının durdurulmasını talep etti. Üyeler, referanduma ise karşı çıktı.
Başbakan Vekili Bülent Arınç, Taksim Dayanışması üyelerini Başbakanlık Merkez Binada kabul etti. Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, KEKSK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Celal Ovat'tan oluşan 6 kişilik heyetin görüşmesinde Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala da hazır bulundu. Görüşme sonrası basın açıklaması yapan Taksim Dayanışması üyeleri, talepleri Arınç'a ilettiklerini ifade etti.
TALEPLERİNİ SIRALADI
Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, talepleri şöyle sıraladı:
"Gezi Parkı, park olarak kalmalıdır. Taksim Gezi Parkı'na Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmaycağını, projenin iPtal edildiğine dair resmi bir açıklamanın yapılmasını, Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılmasına ilişkin girişİmlerin durdurulmasını,
Taksim Gezi Parkı'ndaki yıkıma karşı direnişten başlayarak halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan, binlerce insanın yaralanmasına, iki yurttaşımızın ölmesine neden olan sorumlular, başta İstanbul, Ankara, Hatay valileri ve emniyet müdürleri olmak üzere tüm sorumluların görevden alınmasını, gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanılmasının yasaklanmasını,
Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bıraklımasını, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılmasını,
1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmaz üzere Türkiye'deki tüm meydanlarda, kamusal alanlarda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesini; ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz."
HALKTAN YÜKSELEN TEPKİ
Türkiye'nin meydanlarında, caddelerinde sokaklarında ve tüm kamusal alanlarında yükselen tepkilerinin içeriğinin, ruhunun, beklentilerinin, taleplerinin yetkililer tarafından fark edilmesi gerektiğini düşündüklerini dile getiren Kahraman, yaşananları 'marjinallikle' açıklamaya çalışmak görmezlikten gelmek anlamına geleceğini savundu.
Gezi Parkı'na müdahale ile simgeleşen iktidar anlayışının vatandaşlarda 'yaşam tarzına ve inançlarına müdahale ve hor görülme' biçiminde algılandığı ve buna kadını, erkeği, genci, yaşlısı ile büyük bir toplumsal tepki gösterdiklerini; 'biz varız, buradayız ve taleplerimiz var' biçiminde yanıt verdiklerinin görüldüğünü ileri süren Kahraman, "Yükselen bu tepkinin içeriğinin; 'başta 3. köprü, 3. havalanı, Kanal İstanbul, AOÇ ve HES'ler olmak üzere ekolojik değerlerimizin talanına ve güncel olarak Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı'na ilişkin itirazların, ülkemize ve bölgemize ilişkin savaş siyaestine karşı duruşunu ve barış talebinin, Alevi yurttaşlarımızın hassasiyetlerinin, kentsel dönüşüm mağdurlarının haklı taleplerinin, kadın bedenleri üzerinde denetim kuran muhafazakar erkek politikalarına karşı yükselen sesin, üniversite, yargı ve sanatçılar üzerindeki baskılara karşı direncin, başta Türk Hava Yolu işçileri olmak üzere tüm emekçilerin hak gasplarına karşı taleplerinin, tüm cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına karşı mücadelenin yurttaşların eğitim ve sağlık hakkına ulaşımının önündeki tüm engellerin kaldırılması istemleri' olduğunu iktidar sahiplerine iletmek istiyoruz." dedi.
Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, bir soru üzerine konuyla ilgili bir referanduma gerek olmadığını söyledi.
Taksim Dayanışması üyeleri Başbakan'dan randevu talep edip etmeyecekleri sorusuna sessiz kalırken; sağduyu açıklaması yapmaktan kaçınmaları dikkat çekti. CİHAN