Adını terörle kanla duyduğumuz Hakkari ve ilçelerinde huzur ortamının oluşmaya başlamasıyla bölgedeki güzellikler de gün yüzüne çıktı. Özellikle Yüksekova´ya bağlı Dağlıca bölgesinde keşfedilmemiş yaban hayatın yanı sıra şelaleler, sarp dağlar ile doğal güzelliklerin bugüne kadar keşfedilmemiş olması terörün sadece insana değil doğaya da hapishane hükmü sürdürdüğünün en güzel cevabı.
Dağlıca yolunda ilerledikçe kayalık dağları derin yarlar açarak aşan Zap Suyu´nu ve yemyeşil vadisini de geçip, yükseklere doğru tırmandığınızda önce yemyeşil bir ortam karşılıyor. Az daha ilerledikçe Kürtçe ismi (SEGİZ) olan 3 Ceviz Şelalesi karşınıza çıkıyor. Dünyanın gizli kalmış belki en güzel şelalelerinden biri olan 3 Ceviz Şelalesi son 30 yılın en yoğun günlerini yaşıyor.
Hakkari ve ilçelerinde yaşayan vatandaşlar, şelalenin dibinde piknik yapıp mangal yakıyor ve doğa güzelliklerinin tadını çıkarıyor. Daha bir kaç ay öncesinde militanların barındığı şelale ve çevresindeki ceviz ağaçlarından oluşan alanda şimdi sivil vatandaşlar geziyor. Özellikle şelalenin altında ıslanmayı çok seven gençler bunun lezzetini başka hiç bir şeyde bulamadıklarını ifade ediyor.
Vatandaşlar, silahların sustuğu, huzur ve sükunetin hakim olduğu zaman Hakkari ve ilçeleri, doğal güzellikleri ve özgün karakteriyle Türkiye´nin en çok turist çeken yörelerinden biri olacağını beklediklerini kaydediyor.
Şelale altında ıslanmayı çok sevdiğini söyleyen Mihraç Uzunköprü isimli genç kız, "Görmüş olduğunuz şelale görülmeye değer en güzel huzur ortamlarından biridir. Çözüm sürecinin gelişmesi ile birlikte buralara akın ettik. Herkesi davet ediyoruz çok güzel bir yer." şeklinde konuştu. CİHAN