Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMURSEN) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, geçmişte vatan bölünmez, şehitler ölmez diye slogan atanların, Ergenekon’a PKK’ya yanaşarak milleti bölmek gibi tablolar olduğunu ifade edip, "Bütün bunların konuşulup, Türk Ergenekonunun ve Kürt Ergenekonunun sona erdiği, terörün bittiği, acıların sona erdiği bir Türkiye istiyoruz." dedi.
MEMURSEN Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, çözüm süreci dolayısıyla geldiği Tokat’ta, Atatürk Kültür Merkezinde vatandaşlarla bir araya geldi. Akil insan olarak bölgesinin Marmara olduğunu, son dönemde ise özelde Karadeniz, genelde Türkiye olduğunu söyledi. 120 gündür bu ülkede şehit haberi olmadığını konuşmasında dile getiren Gündoğdu, bundan daha mükemmel bir tablonun olamayacağını ve bu tabloyu 120 değil 120 bininci günlere taşımak gerektiğini vurguladı.
Gündoğdu, gittikleri illerde milletin emirlerini, isteklerini, kaygılarını toplayıp Başbakan’a, siyasi parti genel başkanlarına, Cumhurbaşkanı’na ve meclis başkanına taşıyacaklarını belirtti. Bu bağlamda gittikleri illerde vatandaşlardan kendilerine kızanların büyük çoğunluğunun, yürüttükleri işin teröristlerle mücadele olduğunu, halbuki yürüttükleri işin teröristle mücadele olmadığını ifade ederek, “Terör ve teröristle mücadele, devletin güvenlik kuvvetlerinin işidir. Bizim işimiz, bataklığı kurutmak ve teröre meyli önlemektir.” diye konuştu.
‘HER DARBEDE BİR KESİMİ MAĞDUR ETTİLER’
Türkiye’de devletin geçmişte, zaman zaman Alevileri, zaman zaman başörtülüleri, muhafazakârları ve zaman zaman Kürtleri 'öteki' ilan ettiğini ifade eden Gündoğdu, “Her darbe döneminde bir kesimi döverek neredeyse bu ülkenin büyük çoğunluğu öteki olmuştur. Bu 60 darbesi ve anayasası ile anayasanın belli kurullar eliyle yürütülmesi gibi bir vesayeti beraberinde getirmiştir. YÖK, MGK, YAŞ, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesi gibi işte 'Peygamber ocağında' eşi namaz kıldı diye atılan insanlar oldu. Savunma hakkı bile verilmeden, MGK, siyasetçileri terbiye etmeye kalktı. Anayasa Mahkemesi ise 411 milletvekilinin 'üniversitede başörtüsü serbest olsun' kararını yok eden bir kurul gibiydi. Ben o olumsuz kırılmanın 2010 referandumuyla millete döndüğünü görüyorum.” ifadelerini kullandı.
"SÜREÇ, EŞİT YURTTAŞLIKLA SONA ERECEK"
Bu çerçevede, sürecin eşit yurttaşlıkla sonuçlanacağını aktaran Gündoğdu, sözlerine şöyle devam etti: “Kürtler eğer dindarsa iki kere öteki ilan edilmiş, cumhurbaşkanı bile olabilmişler ama Kürt olamamışlar. Başörtülüler, cumhurbaşkanı eşi olabilmişler ama birey olamamışlar. Eğitim hakkı, çalışma hakkı ve siyaset hakkı içtüzüklerle yönetmeliklerle hakları gasp edilmiş. Ben teröristle bölge halkının birbirinden ayırt edildiği anayasa eliyle eşit yurttaşlığın sağlandığı Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla ve Çerkeziyle Çanakkale’de bedel ödemiş farklı kimliklerin, ırkların aynı destanı birlikte yeniden yaşayabileceği bir süreç olarak görüyorum.” CİHAN