Antalya
Antalya'da üretici Fatih Şen, iki yıl süren AR-GE çalışmalarında başarılı olarak, dünya pazarında çileğin az olduğu kış döneminde modern sistemle ürettiği erkenci çileği, farklı ülkelere ihraç etmeye başladı.
Aksu ilçesinde topraksız tarımla uğraşan Şen, kışın da yüksek kaliteli üretim yaparak, ihracattan daha fazla gelir sağlanması için çalışma başlattı.
ABD'deki Florida Üniversitesinde bitkilerin genetik materyalleri üzerindeki çalışmaları inceleyerek, Antalya'ya getirdikleri bitkilerin adaptasyonu için AR-GE gerçekleştiren Şen, iki yıl süren adaptasyon çalışmalarının ardından kış döneminde yüksek kalite çilek üretimini başardı.
Yaklaşık 20 dönümlük örtüaltında, topraksız tarımla kış döneminde çilek üretimi yapmaya başlayan Şen, hem ürünleri farklı ülkelere ihraç ediyor hem de istihdama katkı sunuyor. Şen, bu dönemde modern tarımla çilek üretiminin yaygınlaşması için "Tarla Günü" etkinlikleri düzenleyerek, üreticilere model olması için AR-GE sonuçlarını paylaşıyor.
Fatih Şen, AA muhabirine, Türkiye ve dünya pazarında çileğin az olduğu dönemde kaliteli üretim yaparak, iyi fiyatla pazarlara girebilmek için deneme yanılma yöntemiyle iki yıl süren çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını söyledi.
Antalya'da eylüle kadar yayla çileğinin olduğunu, ekim-şubat döneminde çilek üretiminde boşluk oluştuğunu dile getiren Şen, şunları kaydetti:
"Antalya'da kış çileği için ekim-kasım döneminde dikimler yapılır. Her şey çok iyi gittiyse ocak sonu, şubat başında hasat başlar. Asıl tonaj, şubat, mart ve nisandır. Zaten bu dönemde dünyanın her yerinde çilek var. İspanya, Yunanistan ve Mısır'dan çilek gittiğinde sizin rekabet gücünüz düşüyor. İç pazar anlamında da o dönemde birçok yerde meyve olacağı için fiyat düşmesi oluyor. Çileğin ihracat için en kıymetli olduğu dönem ekim, kasım, aralık ve ocaktır. Özellikle aralık ayında Noel Bayramı için yoğun talepler oluyor. Bu dönemlerde dünyada fazla çilek yok."
"Rekoltesi tatmin edici"
Şen, çilekte erkencilik anlamında yoğun emek verdiklerini dile getirerek, şunları aktardı:
"AR-GE riskli bir iştir, tutar veya tutmaz. Küçük alanlara deneme ekimleri yaptık. Başarılı olduğumuz bitkileri cımbızla seçip, daha geniş alanlara ektik. Zorlu dönemlerimiz oldu. Bu yıl 20 dönüme yakın alana kadar büyüttük. Bu üretim modeli, çileğin olmadığı dönemde başka pazarlarda revaçta olmanızı sağlıyor. Daha da büyüyecek çünkü hitap edilen pazarlar fazla talep ediyor. Dünya pazarında 'Türk çileği' diye bir kavram oluşmaya başladı. İhracatın devamlılığı açısından her dönemde yüksek kaliteli üretim önemliydi."
Söz konusu üretimin "erkenci çilek" diye tabir edildiğini anlatan Şen, üretimde rekoltenin tatmin edici olduğunu, ilk hasatlarda yatırımın maliyetini çıkarmaya başladıklarını vurguladı.
İç pazarın yanı sıra yurt dışına da ihraç ettiklerini anlatan Şen, "Özellikle İngiltere, Rusya, Kazakistan, Özbekistan başta olmak üzere farklı ülkelere, erkenci çilekleri ihraç ediyoruz. Rusya ve Avrupa'da üst pazara hitap ediyor." dedi.
"Çileğin kilosu ocakta 5, şubatta 2 dolar"
Bir firmanın Ortadoğu Bölge Müdürü Hüseyin Doğançukuru ise dünya pazarıyla rekabet edebilecek çeşitleri Türkiye'ye getirerek ıslah çalışmaları sonucunda Tarım ve Orman Bakanlığına kayıt yaptırdıklarını söyledi.
Türkiye'de sertifikalı üretimin yapıldığını ve lisanslı firmalar tarafından ihracatın gerçekleştirildiğini aktaran Doğançukuru, "Ülkemize katma değer kazandırmaya çalışıyoruz. Kaliteli meyve üretmek ve bunu iyi rakamla ihraç etmek önemli. Çileğin kilosu aralıkta 5 dolar, şubatta 2 dolar. Onun için çeşidini değiştirip, talep olan dönemde üretmek önemliydi." ifadesini kullandı.
AA