Esenler Turgut Reis Mahallesi'nde düzenlenen mitingde halka seslenen Topbaş, "ustalık dönemi" projesi olarak nitelendirdiği projeyi anlattı.
Galata Köprüsü ve Unkapanı Köprüsü'nün iki yarımadayı birbirine bağladığını ifade eden Topbaş, şöyle devam etti:
"Esasında Unkapanı Köprüsü'nün adı Valide Sultan Köprüsü. Çünkü 1836 yılında Bezmi Alem Valide Sultan tarafından yaptırılmış bir köprü idi. Daha sonra 1875'te Fransızlar tarafından yenilendi. 1940 yılında da bu köprü devreye girdi. Biz şimdi bu köprüyü kaldırıyoruz. Tarihi özelliği yok. Köprüyü kaldırıyoruz, ne oluyor? İnsanlar arabalı vapurla mı geçecek? Nasıl olacak? Köprü kalkıyor, köprünün yerine denizin altından geçen bir tünel, tüp yapıyoruz."
Yapılacak bu tünelle Mimar Sinan tarafından yapılan Sokullu Camisi'ni ve Saliha Sultan Çeşmesi'ni gün yüzüne çıkaracaklarını belirten Topbaş, "İstanbul için önemli gördüğüm bir proje bu. İstanbul'u İstanbul yapan iki-üç ana öge var. Bunlardan biri İstanbul Boğazı. İstanbul Boğazı olmasa İstanbul olmaz. Altın Boynuz Haliç var. Osmanlı döneminde has bahçelerin bulunduğu sarayın meyve sebze yetiştirilen yerler. Diğer kısmı da Tarihi Yarımada ve Galata Pera. Tarihi Yarımada Doğu Roma, Bizans, Osmanlı ve günümüze kadar gelen 8 bin 500 yıllık bir tarihi olan, en eski yerleşimlerden biri. Beyoğlu'nun sırtları Galata Pera da çok eski bir yerleşim" diye konuştu.
Unkapanı Köprüsü'nün defalarca yenilendiğini ifade eden Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Unkapanı Köprüsü'nü kaldırarak yerine denizin altından bir tünel yapacağız. Hantal köprünün kalkmasıyla tarih yeniden canlanacak. Mimar Sinan'ın yaptığı Sokullu Camisi ile Saliha Sultan Çeşmesi gün yüzüne çıkacak. Ayrıca Haliç'in, Boğaz ile akıntısı sağlanacak. Bir tarihi önemi yok. Bir tarihi eser değil. Dubalar üzerinde duruyor ve yüzen bir köprü. Dubalar su alıyor, onarıyoruz aman batmasın diyoruz. Bir de Haliç'in akıntısını kesiyor. Akıntı olsun diye İstanbul Boğazı'ndan buraya su getiriyoruz ama bu köprü kesiyor. İşte biz bu köprüyü kaldırıyoruz. Köprünün yerine denizin altından geçen bir tüp tünel yapıyoruz. Buna hayalleri yetişmez, akılları ermez."
Tarihi doku yenileniyor
Topbaş bu proje ile tarihi yeniden gün yüzüne çıkaracaklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Sokullu Camisi burada sıkıştırılmış, kenarda kalmış, burası tekrar hayat buluyor. Tekrar etrafa açılıyor. Orada Saliha Sultan Çeşmesi de tekrar gün yüzüne çıkıyor. Ayrıca 1455 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde yapılan Haliç Tersanesi'nin kapısı gerçek yerinde değil. Bu kapıyı da tarihi yerine kazandırıyoruz. Tarih diyenler, çevre diyenler neden bu eserlere bir şey dememişler merak ediyorum. Mimar Sinan'ın büyük eseri Sokullu Camisi konuşulmuyor. Bu projeyle tekrar söylüyorum, Haliç'te akıntı olacak. Haliç daha güzel olacak. Perşembe Pazarı ile ilgili de çalışmalarımız sürüyor. Biz bu bölgeyi yeniden ihya ediyor, İstanbul'a yakışır hale getiriyoruz. Proje bu. Biz dersimize çalıştık ve işte arz ediyoruz. Unkapanı Köprüsü kalkıyor ve yeni kavşaklar, yeni yollarla yapılacak tünel ile yeni meydanlar ortaya çıkıyor. Tarih kurtuluyor, İstanbul güzelliğe kavuşuyor."
Başkan Topbaş bu tüp tünel için tüm simülasyonların, düzenlemelerin yapıldığını, mühendislerin ve teknik adamların her ayrıntısını incelediğini ve projeyi tamamladıklarını ifade ederek, "Tüneller bizim işimiz. Biz yaparız. Belki aleyhinde konuşacaklar ama bizden daha fazla kullanacaklar bu tüneli. Hikayeden değil, gerçek çalışılmış projeler bunlar. Öyle bir iş yapalım ki; yarın biz burada mahcubiyet yaşamayalım dedik. Çok inceledik. Mimar Sinan Camisi ve Saliha Sultan Çeşmesi yüzünüze gülecek. İnşallah bu ustalık dönemimde benim İstanbul'a nacizane bir hediyem, bir izim olacaktır" diye konuştu.