NEW YORK
Amerikan CNN kanalının Uluslararası Diplomasi Editörü Nic Robertson, CIA Direktörü Gina Haspel'in Türkiye'de Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili delilleri gördüğü iddiasını, "Eğer bu iddialar doğruysa Trump, Muhammed bin Selman ile yakın durmayı sürdürmenin siyasi bedelini ödeyebilir." şeklinde değerlendirdi.
CNN'in Uluslararası Diplomasi Editörü Robertson, Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili son durumu ele aldığı makalesinde, ABD'nin Suudi Arabistan ile pozisyonunu değerlendirdi.
Türkiye'nin elindeki bilgileri geçen hafta ülkeyi ziyaret eden ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Gina Haspel ile paylaşmış olabileceğini belirten Robertson, şu ifadeleri kullandı:
"Eğer bu iddialar doğruysa Trump, Muhammed bin Selman ile yakın durmayı sürdürmenin siyasi bedelini ödeyebilir. Trump, zaten Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un ile anlaşılmaz düzeyde bir yakınlık kurdu. Bin Selman üzerinde yetersiz bir karara vardığı kanıtlanırsa, bu durum Trump'ın diğer otokratlarla samimiyetinin de mercek altına alınmasının yolunu açar."
"Trump'ın dikkati dağıldı"
Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili düğümleri çözebilecek tek kişinin, ABD Başkanı Donald Trump olduğunu savunan Robertson, onun da dikkatinin ülkenin iç meselelerine çevrildiğini belirtti.
Robertson, makalesinde, "Cemal Kaşıkçı'nın cinayeti üzerinde tartışmalar yapıldı. Silahlar çekildi, siperler alındı ve bu konuyu çözüme kavuşturabilme ihtimali olan tek adamın (Başkan Trump) dikkati de dağıtıldı." ifadesini kullandı.
Deneyimli editör Robertson, Trump'ın gündeminde yaklaşan ara seçimlerin yanı sıra ülke içindeki nefret suçları ve demokratlara gönderilen şüpheli paketlerin olduğuna işaret etti.
Robertson, makalesinde hafta sonu Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile kısaca bir sohbet ettiğini belirterek, Çavuşoğlu'nun Türkiye'nin elindeki delilleri adım adım ele aldığını söylediğini aktardı.
"Avantaj Erdoğan'da"
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El Cübeyr'in Kaşıkçı hakkındaki açıklamaları yaparken bir taraftan da işlerin Suudi Arabistan için işlerin nasıl kötüye gittiğini bilen en iyi kişi olduğunu belirten Robertson, "Cübeyr arayı kapatmaya çalışıyor ve açıkça hüsrana uğradığı görülüyor. Avantaj Erdoğan'da." değerlendirmesinde bulundu.
Trump'ın ara seçimlerden önce Prens Muhammed bin Selman konusunda bir karara varmayacak gibi göründüğüne dikkati çeken Robertson, Türkiye'nin daha fazla delili "Trump yönetiminin yüzüne çarpmak zorunda kalabileceği" yorumunu yaptı.
Kaşıkçı olayı
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamadı.
Türk yetkililerin inceleme başlatarak olayın üzerine gitmesiyle Kaşıkçı'yı öldürmek üzere Suudi Arabistan'dan konsolosluğa özel bir infaz timi geldiği, cesedin yok edilmesi için ormanlık alanda keşif yapıldığı ve binadaki delillerin karartılmaya çalışıldığı detaylar ortaya çıktı.
Dünya gündeminin ön sıralarına yerleşen bu gelişmeler üzerine, Suudi Arabistan yönetimi 18 gün sonra gazetecinin konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmek zorunda kaldı. Suudi tarafının olayın planlı bir cinayet olmadığı iddiası ise uluslararası kamuoyunda kabul görmedi. Çok sayıda ülkeden tepkiler devam etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "planlı cinayet"in talimatı veren kişiye kadar tüm ayrıntılarının açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump ise, bir taraftan Suudi Arabistan'a yaptırım uygulanabileceğini dile getirirken diğer taraftan ikili ilişkilerini bozmak istemediği sinyali verdi.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak gerekli işbirliğini yapma sözü verirken, Riyad'daki başsavcılık cinayetin planlı olduğunu açıkladı.
AA