İsveç’in çiçeği burnunda Türk kökenli Milletvekili Sedat Doğru, Türkiye’nin bu ülkede hak etmediği bir imaja sahip olduğunu söyledi. Milletvekili Sedat Doğru, geçtiğimiz yılbaşında, üyesi olduğu iktidardaki Sağ Liberal Parti’den (Moderat) bir milletvekilin istifa etmesiyle boşalan koltuğa, yedek listeden atanarak parlamentoya girmişti.
İsveç’teki medyanın ve yöneticilerin Türkiye hakkında belirli bir kesimden tek taraflı beslendiğini ifade eden Milletvekili Doğru, “Türkiye’nin başta demokrasi konusunda olmak üzere aşması gereken çok meselesi var, ancak İsveçlilerin gözündeki imajı da hak etmiyor.” dedi.
Cihan Haber Ajansı'na konuşan Sedat Doğru, genel anlamda İsveçlilerin Türkiye hakkındaki bilgilerinin 10- 20 yıl önceki bilgiler olduğunu kaydetti. Milletvekili Doğru, “Buradaki bazı çevreler Türkiye’yi tek taraflı ve yanlış tanıtıyor. Küçük bir grup ama çok önemli pozisyonlarda bulunuyorlar. İsveç medyası ya da hükümet yetkilileri Türkiye hakkında herhangi bir konuda bilgi almak istediğinde onlara başvuruyor. Maalesef Türkiye’yi gerçekten tarafsız anlatabilecek, fikrine başvurulabilecek insanımız yok gibi. İslam konusunda da durum böyle. Bir olay geliştiğinde Arap derneklerine gidiyorlar. Onların İslam anlayışlarıyla bizimkisi çok farklı. Bu konuda da bizde büyük eksiklik var.” diye konuştu.
“10 YIL İÇERİSİNDE TEMSİL SORUNUMUZ ÇÖZÜLÜR”
Türklerin son yıllara kadar sadece geçimleri için uğraştığını ve ülke meselelerine kayıtsız kaldığını dile getiren Doğru, ancak son yıllarda özellikle üçüncü kuşakla birlikte bu durumun değişmeye başladığını söyledi. Doğru, önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu yöndeki sıkıntıların büyük oranda aşılacağını savundu.
Türkiye’nin tanıtımına katkı sunmak için yılsonuna doğru mecliste bir Türk Gecesi düzenlemeyi planladığını bildiren Doğru, “İsveç – Japon Dostluk Derneği geçenlerde Japonya’yı tanıtıcı bir gece düzenledi. Biz de Türk Büyükelçiliği’nin katkılarıyla yemekli bir gece düzenleyebiliriz. Sonrası Türkiye’deki gelişmeler hakkında seminerler olabilir, katılımcılar burada bizlere sorular sorup, bir de bizim penceremizden gelişmeleri değerlendirme imkânı bulabilir.” diye konuştu.
İŞSİZ KALINCA MİLLETVEKİLİ OLDU
Genç neslin siyasete ilgi duymaya başladığını dile getiren Doğru, önümüzdeki dönemlerde İsveç siyasi partilerinde ve meclisinde çok sayıda Türkiye kökenlinin siyaset yapacağını belirterek, kendisinin de nasıl siyasete atıldığını anlattı.
Okul sonrası babasına ait bir restoranda pizzacılık yaptığını ve bir ara bir bakkal işlettiğini söyleyen Doğru, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha sonra iki ay işsiz kaldım. Evde oturamazdım. Liseli yıllarımda Moderat Parti’ye üye olmuştum ama aktif değildim. Haninge’deki toplantılarına düzenli katılmaya başladım. Bir yıl sonra 1998 yılı belediye seçimlerinde 10. sıradan listeye aldılar ve kazandım. Okul Komisyonu grup başkanı oldum. Belediye yönetiminde yer aldım. 2002 seçimlerinde Stockholm İl Meclisi (Stockholms läns landsting ) üyeliği için 3. sıradan listeye girdim ve görev aldım. 2006’ya kadar bu görevim sürdü. Bölgesel planlamadan sorumluydum. Doğrusu çok bana göre bir iş değildi. Hiç sevmedim. Dolayısıyla bırakıp tekrar Haninge Belediyesi’ne döndüm. 2010 seçimlerinde hem belediye meclis üyeliğine, hem de milletvekilliğine aday oldum. Haninge’de tekrar kazandım. İmar ve İskân Komisyonu başkan yardımcılığı yaptım. Yılbaşında milletvekilli olana kadar bu görevim sürdü. Milletvekilliği için 25. sıradaydım. Bizden 15 milletvekili seçildi. 10’uncu yedek listede olmama rağmen, partimizden kazanan birkaç kişi daha sonra görevi bıraktı. Üçü bakan oldu. Biri vefat etti ve en son bir milletvekilimiz Nacka Belediyesi başkanı olmak için milletvekilliğini bırakınca sıra bana geldi.”
“15 YIL BELEDİYECİLİK YAPTIM, BEŞ KİŞİ ARAMADI”
Yaklaşık 15 yıl belediyecilik yaptığını ancak bu süre zarfında yardım için Türklerden kendisini toplam beş kişinin aramadığını söyleyen Doğru, milletvekili olduğundan bu yana ise onlarca kişinin aradığını belirterek, “Milletvekili olmanın farkı. İnsanımız genelde sosyal kurumlarla yaşadığı sıkıntıları için beni arıyor. Irkçı bir muameleye maruz kalmıştır, çocuğunun okulunda bir problem olmuştur, evi ile ilgili bir sıkıntısı vardır vs. gibi konular için arıyorlar.” diye konuştu.
“İSVEÇ TÜRK İŞÇİ DERNEKLERİ FEDERASYONU YANLIŞ YAPIYOR”
İsveç’te faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK) büyük bir kısmını başarısız bulduğunu aktaran Doğru, STK’ların toplumu yönlendirmede yetersiz kaldığını ileri sürdü. Doğru şöyle konuştu: “Toplumumuz İsveç’te yaşamasına rağmen hala daha çok Türkiye siyaseti ile ilgileniyor. Buradaki gelişmelere çok ilgisiz. Türkiye’ye gösterdikleri ilginin yüzde 10’nunu buraya gösterseler çok şey değişir. STK’lar bu konuda üyelerini teşvik etmeli. Buradaki kalitemizi artırmak için bu çok önemli. Bunu birlikte yapabiliriz ama STK’larımız biz politikacılara çok ilgi duymuyor. Ara ara davet edilirsek gider üyelerine severek gündemi değerlendiririz. Toplumun ilgisini İsveç siyasetine çekebiliriz. Oy kullanma oranımız çok düşük, bu konuda teşviklerde bulunabiliriz. Burada şunu da belirtmeliyim; İsveç Türk İşçi Dernekleri Federasyonu’nun tüzüğünde derneğin bir işçi derneği olduğu ve dolayısıyla Sosyal Demokrat Parti’yi destekleyeceği belirtiliyor. Bence bu yanlış. STK’lar partiler üstü olmalı. Bir partiye körü körüne oy verilmemeli. Her dört yılda bir başarısı sorgulanmalı.”
“HÜKÜMET BAŞARILI”
İktidarın çalışmaları hakkında da bilgi veren Doğru, hükümetin söz verdiği seçim programının yüzde 90’nını gerçekleştirdiğine vurgu yaptı.
Ülkedeki en büyük sorunun işsizlik olduğunu belirten Doğru, diğer AB ülkeleri ile kıyaslandığında İsveç’in yine de iyi durumda olduğunu kaydetti. Moderat Parti’nin bireyselliği öne çıkaran liberal konservatif bir parti olduğunu hatırlatan Doğru, bu temel anlayışından dolayı partisinin özellikle kriz sürecini iyi yönettiğine inandığını söyledi.
Sosyal refahın istenen seviyede tutulması için hastane ve okul koşullarının iyileştirilmesi sorununun da önlerinde durduğunu kaydeden Doğru, bir diğer önemli konunun ise göçmen meselesi olduğunu ifade etti.
“İSVEÇ KAMU KURUMLARININ 400 BİN KALİFİYE İŞÇİYE İHTİYACI OLACAK”
Önümüzdeki 6-7 yıl içerisinde İsveç kamu kurumlarının 400 bin kalifiye ihtiyacının olacağını bildiren Doğru, bunun ancak göçmen işgücü ile sağlanabileceğine vurgu yaptı. Göçün beraberinde bazı sorunlar da getirdiğine dikkat çeken Doğru, “Ciddi bir ev problemi yaşanıyor. Bunun yanı sıra gettolaşma konusu da var. Malum ev sırası denen bir durum söz konusu. Ev kiralamak için sıraya girmeniz gerekiyor. Kim daha önce sıraya girmiş ise öncelik onun. Dışarıdan gelenlerin burada yetişenlerle bu konuda eşit şansı olmuyor. Mecburen yerlilerin tercih etmediği banliyölere yerleşiyorlar. Dolayısıyla konut inşa edilmesi ve göçmenlere burada oturma şansı verilmesi gerekiyor. Örneğin Haninge belediyesi olarak önümüzdeki yıl 2000 konut inşa ediyoruz." diye konuştu.
Türk kökenli milletvekili, bütün olumsuzluklara rağmen diğer batı ülkeleri ile kıyasla göçmenlerin bu ülkede daha huzurlu olduğunu iddia ederek, bunun genel anlamıyla göçmenlerin bu ülkede kabul gördüğünden kaynaklandığını söyledi. CİHAN