Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye Varlık Fonu kurulmasına dair teklifin, “İtibarımız var, uluslararası arenada kredibilitemiz var” teklifi olduğunu söyledi.
Zeybekci, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile KDV Kanununda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi’nin görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Türkiye Varlık Fonu’nun kaynaklarının net şekilde teklifte açıklandığını ve bu fonun asıl para eden kısmının uluslararası piyasalarda genel kabul görmesi olduğunu anlatan Zeybekci, “Kendi içimize dönük varlık fonu kursaydık, bir anlamı olmazdı.” dedi.
Zeybekci, Başbakan Binali Yıldırım’ın, “Sorunları torunlara devretmeyeceğiz” sözününe işaret ederek, torunların varlıklarını bugünden yemek gibi bir durumlarının olmayacağını belirtti.
Fonun şeffaf olması, denetimlerle ilgili elinin ayağının bağlanmaması gerektiğini ifade eden Zeybekci, fonun genel kabul görmesinin Sayıştay raporlarına bakmayacağını dile getirdi.
Haftalarca çalışıldı
Teklifin aceleye getirildiği eleştirilerine yanıt veren Bakan Zeybekci, Hazine, Merkez Bankası, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Borsa İstanbul, Bankalar Birliği, Ekonomi ve Maliye bakanlıkları ile haftalarca çalışıldığını bildirdi.
Fonun güven duyulan ekonomilerde olduğu bilgisini veren Zeybekci, “Türkiye’de yatırım ortamı uygun olmasaydı, piyasalara çıktığında kimsenin dönüp bakmayacağı bir fonu bile bile kurmanın anlamı var mıydı? Türkiye’nin önümüzdeki dönemle ilgili güven ortamında ne kadar yatırım yapacağını, beklentilerin pozitif olduğunun bilinmesi anlamında bunu söylüyorum. Türkiye Varlık Fonu kurulmasına dair teklif, ‘İtibarımız var, uluslararası arenada kredibilitemiz var’ teklifidir.” diye konuştu.
Hazine garantisi yok
Görüşmeler esnasında konuşan Zeybekci, kurulacak Türkiye Varlık Fonu’nun kamu kurum ve kuruluşlarındaki her türlü nakit fazlasını ödünç ya da borç şeklinde alabileceğini söyledi.
Amaçlarının herhangi bir kamu kuruluşunun ellerindeki fazla paranın alınmasıyla ilgili bir şey olmadığını vurgulayan Bakan Zeybekci, “Örneğin Hazine, bir yerde tahsis yapmış, turizm bölgesini tahsis yapmış, 30 yıllık gelire bağlamış ve her yıl düzenli aldığı gelir var. Hazine, 30 yıllık gelirini bu fono devrettiğinde, fon bu gelirin nakite çevrilmesini sağlayacak. Hazine, elindeki bu imtiyazı bu fono devredecek. Bu fon ayrıca borçlanabilecek” dedi.
Zeybekci, “Devletle alakası, KİT’lerle alakası olmayan, Hazine garantisinin asla kullanılmayacağı, bütçeye yük olmayacak, kamu borçlarını kullanmayacak bir şirket kurmak amaçlanıyor” diye konuştu.
‘Ciddi bir portföy girişi var’
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erkan Kilimci de milletvekillerinin soruları üzerine, 15 Temmuz sonrası portföy çıkışlarının çok sınırlı olduğunu belirtti.
Kilimci, 1 milyar dolar civarında özellikle hisse senedi tarafından çıkışlar gördüklerini ancak son hafta hem Türkiye hem de gelişmekte olan ülkelere çok ciddi bir portföy girişi olduğunu kaydetti.
Döviz satışlarının 15 Temmuz sonrası swap piyasasındaki yurt dışı yerleşiklerin pozisyon kapatmalarıyla sonuçlandığını dile getiren Kilimci, bundan dolayı para piyasalarında bir pozisyon kapatma gördüklerini ancak portföy çıkışlarına bunun yansımadığını bildirdi.
Kilimci, 15 Temmuz sonrası çıkan sıcak para miktarının sorulması üzerine 1 milyar dolara yakın bir çıkışın söz konusu olduğunu aktararak, “Fakat son hafta yani bu hafta içinde ciddi bir giriş var, yaklaşık 800 milyon dolarlık. Döviz rezervlerinde bu dönemde bir azalma olmadı” ifadelerini kullandı.