TBMM
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Rize-Artvin Havalimanı açılışının hayırlara vesile olmasını dileyerek, 14 Mayıs gününün anlamlı bir gün ve "Yeter söz, yetki ve karar milletindir" diyen bir anlayışın Türkiye'de iktidara gelmesinin yıl dönümü olduğunu belirtti.
Üniversite öğrencileriyle ilgili bir çalışma yaptıklarını açıklayan Akbaşoğlu, "Lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde çeşitli nedenlerle eğitim-öğretim hakkı sona eren öğrencilerimize öğrenci affıyla eğitim-öğretim haklarına tekrar geri dönebilmeleri imkanı getiren bir çalışmayı başlattık." bilgisini verdi.
Çalışmanın detaylarını daha sonra kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getiren Akbaşoğlu, 2022-2023 eğitim öğretim yılında üniversite öğrencilerine bu haklarını kullanabilme imkanını getiren bir yasal düzenlemeyi temmuz ayından önce teklife dönüştürerek yasalaştırmayı arzu ettiklerini söyledi.
"Muhalefetin sözlerinin hiçbir doğruluğunun olmadığı görüldü"
Muhalefetin her bir olayı çarpıtarak manipüle ettiğini, siyasi ranta dönüştürmek istediğini kaydeden Akbaşoğlu, bunun en son örneğinin; açıkça Türk Ceza Kanunu tarafından suç sayılan fiilleri işlediği için alt mahkemelerce verilen kararın Yargıtay tarafından onanmasının dahi CHP ve ittifakı tarafından siyasi şova dönüştürülmesi olduğunu söyledi.
Apaçık işlenmiş suçu siyasi noktaya dönüştürme çabasının milletin gözünden kaçmadığını ifade eden Akbaşoğlu, bu çabaların beyhude olduğunu dile getirdi.
Muhalefetin derdinin gerçeği ortaya çıkarmak olmadığını belirten Akbaşoğlu, muhalefetin tek derdinin her gerçeği ters yüz ederek, siyasi rant devşirmek olduğunu kaydetti.
Bunun artık bir siyaset tarzı haline dönüştüğünün altını çizen Akbaşoğlu, "Bir yalanı bir başka yalanla örtme, olayları çarpıtarak, kendi siyasi hedefleri doğrultusunda kullanma iki yüzlülüğü o kadar her olayda ortaya çıktı ki; bundan sonra muhalefetin söylediği sözlerin hiçbir doğruluğunun olmadığı kamuoyunca görüldü." ifadelerini kullandı.
"Suç işleyebilir ancak hiçbir cezaya çarptırılmamaları gerekir' yaklaşımıyla hareket ediyorlar"
Yargıtayın CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na verilen mahkumiyet kararını onamasını değerlendiren Akbaşoğlu, şunları kaydetti:
"Bu sürecin nihayetlenmesini 'Acaba bir kaotik, provokatif, manipülatif bir ortam nasıl oluşturabiliriz' siyasi mühendisliğiyle ele alan bir CHP yönetimi ve onlarla beraber siyasi müttefiklik içerisinde olanların hezeyanlarıyla karşı karşıyayız. Adeta 'Her türlü suçu bunlar işleyebilir ancak hiçbir cezaya çarptırılmamaları gerekir' yaklaşımıyla hareket ediyorlar. Herkes kanun önünde eşittir. Kim suç işlerse, hak ihlalini ortaya koyarsa, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde bağımsız ve tarafsız yargı tarafından savunma makamının, iddia makamının ve dosya içeriğinin baştan sona incelenmek suretiyle ilgili ve yetkili, bağımsız ve tarafsız yargıçlar tarafından ilgili mevzuat ve vicdani kanaatleri doğrultusunda karar vermeleri esastır. Olup biten mesele de tamamen bundan ibarettir."
Her olayı siyasi iktidara endeksli bir şekilde yorumlamaya çalışanlar ile kendi taşıdıkları sıfatları siyasi iktidara yamamaya çalışanların, bu çabalarının beyhude olacağını Haziran 2023 seçimlerinde göreceklerini söyleyen Akbaşoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun ve CHP yönetiminin dün ifade ettiği bütün hakaretleri aynen kendisine iade ediyoruz. İkiyüzlü olan, manipülatör olan, zorba olan sensin Kılıçdaroğlu. Sen bir diktatör bozuntususun. Mandacı Kemal Kılıçdaroğlu ve hempaları bu konuda milletimizi asla yanlış yola sevk edemeyeceksiniz. Belirli bir süredir Kılıçdaroğlu liderliğinde CHP'nin ve Erdoğan karşıtlığında kin ve nefret, hırs ve hasetleriyle birleşenlerin ortaya koyduğu yaklaşımlar sadece provokasyona yönelik yaklaşımlar olarak karşımıza çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"CHP ve müttefiklerine" seslenen Akbaşoğlu, "Hiçbir şekilde emellerinize ulaşamayacaksınız. Mandacı Kılıçdaroğlu, hem sana hem de senin sırtını dayadığın uluslararası mahfillere bu millet gerekli cevabı verecek ve Haziran 2023'te defterinizi dürecek. Bundan hiç şüpheniz olmasın." diye konuştu.
CHP'nin öncülüğünü yaptığı, milli iradeyi tanımamaya dönük tutum ve davranışların, "Erdoğan'ın karşısına tuvalet terliği çıksa destekleriz" diyecek derekeye düştüğünü dile getiren Akbaşoğlu, "Anadolu kültüründe tuvalet terliği sadece tuvalette kullanılır başka da bir işe yaramaz. Bu izandan, irfandan, nezaketten, hakikatten yoksun siyaset anlayışı maalesef Türkiye'nin güvenliğine halel getirebilecek bir noktaya taşınmak istenmektedir." dedi.
Birtakım uluslararası mahfillerin hedeflerini gerçekleştirmek için çeşitli siyasi yelpazenin temsilcilerinin Türkiye'yi her türlü provoke etmenin ve karıştırmanın zeminini döşemekle meşgul olduklarını belirten Akbaşoğlu, millet nezdinde karşılık bulamayanların, hakaretle, provokasyonla, ajitasyonla mesafe kat etme yönünde adım atmaya başladıklarını söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un, ABD'de FETÖ mensuplarıyla çekilmiş fotoğraflarını, "17-25 Aralık 2013 FETÖ darbe girişiminden önce AK Parti'li milletvekilleriyle beraber gittiklerini" söyleyerek inkar ettiğini ifade eden Akbaşoğlu, "Bu yaklaşım, FETÖ'nün FETÖ olduğunun tescil edildiği 17-25 Aralık 2013'ten sonra bizzat CHP'li milletvekillerin FETÖ ile temasını artırarak ve zirveye çıkartarak 17-25 Aralık 2013 yargı darbe girişiminden iki hafta önce FETÖ ile görüşmek ve daha sonraki süreçlerde de bunu artırarak 15 Temmuz 2016 uluslararası darbe ve işgal girişiminde beraberce hareket ederek bizzat FETÖ'nün siyasi ayağının Kılıçdaroğlu'nun CHP'si olduğu gerçeğinin üstünü örtmek istiyorlar." ifadelerini kullandı.
Akbaşoğlu, 8-9 Nisan 2014 tarihinde ABD'de FETÖ liderleriyle kol kola, omuz omuza verdiği fotoğrafın CHP Grup Başkanvekili Özkoç'u yalanladığını söyleyerek, "Apaçık bir gerçek ortadayken dahi, kendi suçlarını örtmek için avazı çıktığı kadar bağıran, fikri yetersizliklerini, siyasi yetersizliklerini hakaret ederek kapatmaya çalışan bu faşizan CHP zihniyeti, milletimiz tarafından aynen 14 Mayıs 1950'de olduğu gibi Haziran 2023'te de millet tarafından gerekli cevaba çarptırılacaktır. Bundan eminiz." görüşünü paylaştı.
- "Barış için terörün ve teröristin yok edilmesi gerekir"
Akbaşoğlu, öğrenci affıyla ilgili düzenlemenin detaylarına yönelik bir soru üzerine, haziran ayı itibarıyla yasa teklifini oluşturup TBMM gündemine getireceklerini açıkladı.
HDP'nin "Barış için TSK operasyonları durdursun" yönündeki talepleri olduğu belirtilerek buna ilişkin değerlendirmesi sorulan Akbaşoğlu, "Barış için terörün ve teröristin yok edilmesi gerekir. Çünkü terör ve terörist barış düşmanıdır, esenlik düşmanıdır, millet, devlet düşmanıdır. Terörden ve teröristlikten vazgeçilmek suretiyle barış temin edilebilir. Bir de terörün ve teröristin inlerine girerek barış, can ve mal güvenliği, bu toplumun huzur ve mutluluğu gerçekleştirilebilir. Milletin, devletiyle ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğünü gözetmesi gereken, bütün 85 milyon insanımızın canını, malını, ırz ve namusunu, güvenlik ve özgürlük denklemi içerisinde temin etmesi gereken siyasi parti temsilcilerinin Kandil ağzıyla konuşması apaçık bir şekilde suçtur. Bu kesinlikle kabul edilemez." karşılığını verdi.
Muhammet Emin Akbaşoğlu, "Teröre ve teröriste karşı durmamız gerekirken, terörü ve teröristi, suçu ve suçluyu öven bir anlayış devlet, millet, milli irade düşmanlığıdır. CHP liderinin suçu ve suçluyu övme girişimlerinin paralelinde, HDP'li vekillerin de söyleyecekleri sayın Kılıçdaroğlu'nun izini takip etmeleri olarak karşımıza çıkıyor. İşte görüyor musunuz; CHP'nin tutum ve davranışlarının HDP ile nasıl kesiştiğini ve milli iradesine, devlet iradesine, yasama, yürütme ve yargı organlarına dönük nasıl bir sonuç verdiği herkesin gözü önündedir." yorumunu yaptı.
AA