Muş Valisi Vedat Büyükersoy, kız çocuklarının iyi eğitilip, yetiştirilmesiyle tüm toplumun kurtarılmış olacağını söyledi. Büyükersoy, "Bu ülkede sürekli eğitim kampanyaları düzenleyenler maalesef eşitlikçi olmamışlardır. Onlar kızlarımızın bir kısmını kucaklamışlar, bir kısmını ise itelemiş, ötelemişlerdir. Son 10 yılda eşitliğin, demokrasinin, insan haklarına saygının bu ülkede birinci öncelik olduğunu görmekten büyük kıvanç duyuyoruz." dedi.
Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen 'Kız Çocuklarının Okullaşma Oranının Artırılması' projesi kapsamında 'Eğitim Geleceğim' il konferansı yapıldı. 3 Mayıs 2011 tarihinde başlatılan ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan 16 ili kapsayan 'Kız Çocuklarının Okullaşma Oranının Arttırılması (KEP)' projesi kapsamında Muş'ta 'Eğitim Geleceğim' konulu konferans düzenlendi.
Konferansın açılışında konuşan Vali Vedat Büyükersoy, kız çocuklarının iyi eğitilmesinin toplum için önemine değindi. Kız çocuklarının eğitime kazandırılması ile hem ülke ekonomisinin kazanacağını hem de aile ekonomisinin güçlenerek, çok daha mutlu aile bireylerinin ortaya çıkacağını belirten Büyükersoy, "Eğitim müdahaleci ve ideolojik olmamalı. Eğitim; akılcı, gerçekçi ve pozitivist olmalı. Öğrencinin beyniyle değil, kılığıyla, kıyafetiyle, ailesinin özel yaşamındaki tercihleriyle ilgilenen eğitim, maalesef bizim çocuklarımızın, özellikle kızlarımızın eğitim almasına engel olmuştur." ifadelerini kullandı.
Eğitimin olmadığı yerde güçlü orduların, bilim ve teknolojinin gelişmediği yerlerde ise sloganlarla güçlü ve kuvvetli olunamayacağını kaydeden Büyükersoy, "Türkiye ekonomisinin güçlü, insanlarının müreffeh, bireylerinin yaşam kalitesinin yüksek olmasını istiyor isek, akılcı, gerçekçi, herkesi kucaklayan ve bilime teknolojiye açık, ideolojilerden uzak bir eğitimi her zaman teşvik etmeli ve bu konuda ayırım yapmaksızın erkek ve kız çocuklarımızı okullara seve seve göndermeliyiz." diye konuştu.
İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı'nın proje hakkında açıklamalarda bulunmasının ardından konuşan Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç ise Türkiye’nin yakın tarihine bakıldığı zaman, eğitim ve öğretim alanında negatif bir tablo sergilendiğine dikkat çekti.
Rektör İnanç, "Ailelerin çocuklarını okula göndermemelerinin sebeplerine baktığımız zaman büyük oranda ekonomik yetersizlik, çocuğun okula gitmesinde değerlerini koruyamama endişesi ve cehaletin egemen olduğunu görürüz. Okula gönderilmeyen çocukların oranına baktığımız zaman kız çocuklarının daha çok okula gönderilmediğini görüyoruz. Maalesef çocukların okula gönderilmemesine devletinde destekler şeklini görüyoruz. Ekonomik yetersizlikler, eğitime yapılan yetersiz yatırımlar, ailelerin 'değerlerimizi koruyabilir miyiz' endişelerini tetikleyen bir anlayış. Son on yıla baktığımızda cumhuriyet tarihinin ilklerinin yaşandığına şahit oluyoruz. Son on yıla kadar bütçe de birinci sırada yer alan savunma sanayi daha gerilerde kalmış ve bütçede ilk sırayı eğitim yatırımları almıştır. Hükümetler son on yılda eğitimi bütçede birinci sıraya koymuşlardır. Dolayısı ile son on yılda yaşadığımız tablo gerçekten umut vericidir. Kız çocuklarının okullaştırılması noktasında çok kutsal bir medeniyetin mensupları olarak bazı şeyleri çok ihmal ettiğimizi görüyoruz. Bizler kız çocuklarının diri diri gömüldüğü bir anlayışın yerine cenneti anaların ayakları altına seren bir medeniyetin mensuplarıyız. İlk emri 'oku' olan bir medeniyetin mensuplarıyız. Kadının bizim medeniyetimizde, bizim toplumumuz da ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bunu elbette ki eğitim ve öğretimle taçlandırmamız gerekiyor. Buna herkesin katkı sağlaması gerekiyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ait konuşmaların yer aldığı videoların izletildiği konferansta, tiyatro gösterisi de sunuldu
CİHAN