Yalova'da 1990'da vefat eden hayırsever Hayriye Güngör'ün ölmeden önce inşa ettirdiği camide başlatılan, vasiyeti üzerine çocukları ve torunları tarafından yürütülen iftar verme geleneği 30 yıldır aralıksız sürdürülüyor.
Hayriye Güngör'ün torunu İlker Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iftar verme geleneklerinin anneannesinin istediği üzerine başladığını söyledi. İftarın verilmeye başlandığı 1990 yılında anneannesinin vefat ettiğini dile getiren Kaya, anneannesinin vasiyeti üzerine 29 yıldır ramazan aylarında yemek dağıttıklarını ifade etti.
Hayırseverler destek veriyor
İlk başta günde 150-200 kişiye iftar hazırladıklarını aktaran Kaya, sayının her sene sayının yaklaşık bin 500 kişiye ulaştığını anlattı. Kaya, şöyle konuştu:
"Muazzam bir bereket yaşıyoruz. Ailemiz, oğlum, dayımın çocukları bir havuz yaptık. Herkes imkanı nispetinde bu havuza katkıda bulunuyor ama inanın hayırseverlerden büyük destek alıyoruz. Örneğin yemeğimizi yapıyoruz, yarın ne yapacağız diye düşünürken hiç abartmıyorum bir araba geliyor. İçinde koyunlar yüzülmüş, temizlenmiş, birçok gıda maddesi. Mesela hiç unutmuyorum, 4 pirinç torbası yaptırmış onu getirdi birisi. Çok destek alıyoruz, muazzam. Ekmek gönderen vatandaşlarımız var. Gelen yardımlarda onların da büyük destekleri oluyor. Çok güzel bir şekilde gidiyor."
Vasiyet yeni kuşaklara aktarılıyor!
Kaya, anneannesinin vasiyetinin kuşaktan kuşağa aktarıldığını dile getirerek "Anneannem özellikle vasiyet etti dayılarıma. Biz yaşça daha ufaktık tabii o zaman. Rahmetli İsmet dayım işin mimarı. O da 3 sene evvel vefat etti. O da bana vasiyet etti. Oğlum Yeditepe Üniversitesinde öğretim görevlisi. Ben de ona vasiyet ediyorum. Amacımız ileride vakıf kurup yemeği 12 aya yaymak. Burada camide tadilatlar yapıp aşevi şeklinde 12 ay yemek dağıtmak istiyoruz. Oğlum inşallah devam edecek ona vasiyet ediyorum ben." dedi.
Günde 4 çeşit yemek çıkıyor
Ramazan ayı boyunca hummalı bir çalışma yürüttüklerini söyleyen Kaya, her gün 4 çeşit yemek çıkardıklarını vurguladı. Kaya, şunları kaydetti:
"Bin 500'e yakın ekmek dağıtıyoruz. Bunun haricinde dışarıdan gelen yardımlarla örneğin bir akşam bakıyorsunuz yoğurt kasaları geliyor. Bir hayırsever yoğurt göndermiş onu dağıtıyoruz. Hiçbir sıkıntı çekmiyoruz. Çok güzel gidiyor. Vakfı kurana kadar böyle gideceğiz. Öğrenciler de gelip alıyor. Artan yemeklerimizi Çalıca köyüne gönderiyoruz. Oraya da günlük 100-150 kişilik yemek gidiyor. Ramazan ayı boyunca her gün öğle namazından sonra yemek dağıtımına başlıyoruz. Müthiş bir haz alıyoruz. Herkese tavsiye ediyorum, gözlerinde sakın büyütmesinler, verdikçe bereket artıyor. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Asla 'Ya ne yapacağız?' demedik. Allah müthiş yardım ediyor. Zaten o yemekleri verdiğinizde, insanlarını o memnuniyetini gördüğünüzde müthiş bir duygu yaşıyorsunuz. Allah'a hamdolsun bunu yaşatıyor bize."
AA