Yargı engelleniyor! Böyle ülke yönetilmez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

ERDOĞAN: NETANYAHU YİNE RAHATSIZ OLACAK AMA...

- Şu ana kadar 19 ülkeyi ziyaret ettim fakat devlet başkanlarıyla görüşmelerim 50'yi bulmuştum. Tabi bu arada bizim ülkemize gelen misafirlerimiz de var.

- Belediye başkanı olduğum zaman, bu konu gündeme geldiğimde de spekülasyonlar yapılıyordu, şimdi de yapılıyor. Özellikle birçok alışkanlıkları değiştirmeye veya reforme etmeye yönelik adımlar atarsanız, bunlar üzerinde muhakkak spekülasyonlar yaparlar. Bunu Turgut Özal Bey de gündeme getirmişti, Sayın Demirel de bahsetmişti. Birçok lider aslında başkanlık sistemini gündeme getirmişti. Dünyada birçok devlet başkanlık sistemiyle yönetiliyor.

- Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarız, bunun üzerine düşünmemiz lazım. Çok başlılık süreci ağırlaştırıyor. Parlamento esaslı sistem uygulanıyor şu anda bizde. Ama başkanlık sisteminde de parlamento esaslı bir durum söz konusu.

- Başkanlık sistemi denetim esaslı olacak tabi ki. Denetleyen de parlamento olacak. Ama anayasayla başkana verilmiş olan bir yetki alanı var. Parlamentonun kendisine vereceği yetkileri kullanma hakkı olacaktır başkanın.

- Başkanlık sisteminde, çalışacağım adamı ben belirliyorum. Benle gelen benle gidiyor. Ama şimdiki sistemde bu böyle olmuyor. Benle gelen benle gitmiyor. Yargı bunu engelliyor.

- Şimdi kararlar alırken birini atarken bile 3 kişiden onay geçmesi gerekiyor ve sürekli engelliyor. Bizde yargı engelliyor. Böyle ülke yönetilmez ki... Benim için parlamenter sistemin en büyük eksikliğidir. 

NASUHİ GÜNGÖR ÖRNEĞİ ÜZERİNDEN BAŞKANLIK SİSTEMİ

-Mesela Nasuhi Bey'in durumu. Bu hükümet Nasuhi Bey'i TRT Genel Müdürlüğü'ne atadı. Kaç kere alındınız görevden? 2 kez. İşte bu kurum nasıl yürüyecek? Yargı alıyor, siz atıyorsunuz. Yargı alıyor, siz atıyorsunuz. O zaman kurumdaki alt üst ilişkisi bozuluyor. Tabii bu değişiklik için Anayasa değişikliği şart. Bizim hukuku zorlama noktasından sıyrılmamız için başkanlık sistemine ihtiyacımız var. Halkımızın bu tür sistemleri tanıması isabetli olur."

ERMENİ MESELESİ

- Ermeni diyasporası hep karıştırmaya devam ediyor, Türkiye'yle bir cebelleşmenin, adeta bir kavganın içerisinde bu süreci sürdürmek istiyor. Birilerinin siparişi üzerine biz Ermeni soykırımını kabul etmek zorunda da değiliz. Diyorum ki, eğer samimiyseniz, gelin bırakalım bunu tarihçilere, belgelerle çalışsınlar, raporlarını bize sunsunlar, sonra siyasiler olarak biz masaya oturalım.

SORSANIZ ERMENİSTAN'IN YERİNİ HARİTADA GÖSTEREMEZLER AMA KARAR ÇIKARTIYORLAR

- Bu konuda bizlerin bir suçu varsa, ödememiz gereken bir bedel varsa, biz Türkiye olarak atılması gereken adımları atarız. 1915 tarih olarak ortada, Türkiye Cumhuriyeti devleti ortada, karşı tarafta açılmayan arşivler ortada, bizim açtığımız arşivler ortada. Ama sadece yaptıkları şey, "Türkiye suçlu" demek.

- İsviçre'de de masadan kaçan onlar. Yapmak istedikleri şey sürekli, alakası olmayan ülkelerde kendilerine göre kararlar çıkartmak. Sorsanız Ermenistan nerede, haritada yerini gösteremez. Ama oraların parlamentolarından kararlar çıkarttırıyorlar.

- Biz samimiyiz. Ama ölçümüz şu: Arşivlerinizi açın. Biz açtık. Varsa üçüncü ülkeler, onlar da arşivlerini açsın. Beraber çalışsın tarihçiler, çıkacak rapora hep beraber saygı duyalım.

KOBANİ KONUSU

- DEAŞ Kobani'den çekilmiş. Çekildi de ne oldu? Kobani'nin halini görüyoruz. Oranın inşasını kim yapacak? Nerede bombalayanlar? O bombalayanlar gelip orayı inşa edecek mi? Bize mi kalacak? DEAŞ attığı adımlarla çirkin emelleri istikametinde yürümüştür. Ama bu emellere verilen cevaplar doğru değildir.

- Baştan beri söylüyorum. Sadece hava harekatıyla olmaz, kara harekatı da gerekir demiştim. Sayın Obama'yla da görüşmüştüm, Obama'ya da söyledim PYD denen örgüt PKK'nın uzantısıdır. Bunlara silah veriyorsunuz peki bu silahlar ne olacak? NATO toplantısında da oradaki devlet başkanlarıyla görüşmüştüm bu konuda. Hiçbir zaman güvenli bölge konusuna yanaşmadılar. Eğit-donata tamam varız, ama havadan bombalama işine biz giremeyiz dedik.

- Hedefe rejimi (Esed) koymak lazım. Bu olmazsa, netice alınamaz.

TÜRKİYE KOBANİ'Yİ İNŞA ETMEYECEK

- Diyorlar ki TOKİ gitsin inşa etsin. Kusura bakmayın biraz argo olacak ama, sevsinler sizi. TOKİ Türkiye'deki garibanlar için çalışıyor. Tabi ki insani açıdan Türkiye Kobani halkı için her türlü yardımı yapacak, desteği verecek. Ama Kobani'de bir inşa sürecine girmeyiz. Yanlarına halay çekecek adam arıyorlar ama kusura bakmasınlar.

ÇÖZÜM SÜRECİ

- Bakıyorsunuz ada bir talimat veriyor, dağ ayrı bir talimat veriyor. Bu talimatlar zaman zaman kesişmiyor. Böyle neticeye varabilir misiniz? Sık sık da yeni yeni örgüt isimleri çıkıyor ortaya. Niye, hedef saptırmak için. Biliyorsunuz şimdi, iç güvenlik yargı paketi geliyor. Bu paketle birlikte çözüm sürecinde önemli bir mesafe alacağımızı düşünüyorum. Çünkü halk huzur istiyor. Ama tehditler yüzünden huzura kavuşamıyor. Bu adımların atılmasıyla birlikte ben inanıyorum ki, Kürt vatandaşım artık çok farklı bir direnç gösterecektir. Bizim, onların bu zeminini güçlendirmemiz lazım, devletin arkasında olduğunu da hissetmeleri lazım.

PARALEL YAPI

-MGK'da, legal görünüm altındaki illegal faaliyetleri yürüten örgütler diyerek biz paralel devlet yapılanmasını kayda girdik. Bunu tavsiye kararı olarak hükümete gönderdik. Hükümet de buna uyarak burayla ilgili Bakanlar Kurulu kararını çıkardı. Bu, şu demektir: 2015 Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin içinde PDY veya PY olarak yerini almıştır. Nedir? Legal görünüm altında bir illegal örgüt"

'BEN DAMDAN DÜŞMÜŞ BİRİYİM'

- "Teori noktasında bir çok insanlar pek çok şeyin teorisini ortaya koyabilir ama yaşayarak bir şeyi yapıyorsanız o noktada çok daha farklı olur. Nasreddin Hoca'nın bana doktor değil damdan düşen birini getirin dediği gibi. Ben damdan düşmüş biriyim. Ama yaşamak başkadır. Bizim için esas olan ülkemizi muhasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır. Ben önemli bir şey söylüyorum; Eğer başkanlık sistemi olsaydı bugün çok farklı yerde olabilirdik. Şimdi kararlar alırken birini atarken bile 3 kişiden onay geçmesi gerekiyor ve sürekli engelliyor. Bizde yargı engelliyor. Böyle ülke yönetilmez ki... Benim için parlamenter sistemin en büyük eksikliğidir.

İADE'DEN ZİYADE, DEPORT EDİLSİN

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fethullah Gülen ile ilgili, "Benim için iadesinden öte, deport edilmesi çok daha isabetli olur. Deport edilsin ve Amerika, en azından 'Stratejik ortağım' veya 'Model ortağız' dediği Türkiye'ye karşı görevini yerine getirsin. Şu anda Milli Siyaset Belgesi'ne girmiş olan böyle bir örgütün başı, artık bu noktada Amerika'da tutulmamalıdır. Çünkü Amerika-Türkiye ilişkileri açısından bu önemlidir" dedi.