Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin 143 sanığın yargılandığı dava, Yargıtay tarafından kısmen bozuldu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında o dönemki adıyla Boğaziçi Köprüsü'ndeki faaliyetlerine ilişkin İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ve ardından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği karar üzerindeki incelemelerini tamamladı.
Darbe girişimi gecesi yaşanan olayların kronolojik sıralamasının, FETÖ'nün faaliyetlerinin ve sanıkların olay tarihindeki görevlerinin ayrıntılarıyla yer aldığı 304 sayfalık ilamda, bazı beraat hükümlerinin ayrı ayrı onanmasına karar verildi.
Daire, ceza hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde, yargılama sürecindeki usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiğini değerlendirdi.
Sanıklara ait eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uygun yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirmek suretleriyle uygulandığına kanaat getiren daire, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmediğinden sair temyiz itirazlarının reddine karar verdi.
Daire, 64 sanık hakkında müşteki Habip Kiraz'a yönelik "nitelikli kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçundan verilen beraat ve sanık Gazi Odacı hakkında katılan Yakup Ekşi'ye yönelik "nitelikli kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçundan kurulan beraat kararı ile sanık İbrahim Sezer hakkında "anayasayı ihlale yardım etme" suçundan verilen mahkumiyet kararını gerekçesiz bularak bozdu.
Sanık Ertuğrul Çeliker'in üzerine atılı suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran bir akıl hastalığı olduğu konusunda şüphe oluştuğundan, Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek rapor aldırılması ve bunun sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğini değerlendiren Yargıtay, bu sanık hakkında "anayasayı ihlal" suçundan verilen mahkumiyet hükmünü bozdu.
Daire, sanık Hasan Kale hakkında, "anayasayı ihlale yardım etme" suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü, sanığın "anayasayı ihlal" suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verdi.
Sanıklardan 7'si hakkında "anayasayı ihlale teşebbüse yardım", "kasten öldürme" ve "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçlarından kurulan beraat hükümlerinin eksik araştırmayla verildiğinden bozulmasına karar veren daire, 18 sanık hakkında hakkında "anayasayı İhlal suçuna yardım etme" suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerini, haklarında yeterli olmayan gerekçelerle indirim uygulanmaması nedeniyle bozdu.
Daire, 4 sanığın, köprüde bulunan askerler tarafından tüfekle ve tankla yapılan atışlar sonucu birçok vatandaşın yaralandığına ve hayatını kaybettiğine şahit olmalarına rağmen teslim oldukları saate kadar ateş hattında kaldıklarının anlaşıldığını belirtti.
Sanıkların eylemlerini darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelik olarak dikkate alan daire, bu 4 sanığın eylemlerinin "anayasayı ihlale teşebbüse yardım etme" suçunu oluşturacağı gözetilmeden verilen beraat hükmünü bozdu.
Sanık Habibullah Şahin hakkında "anayasayı ihlal" suçundan kurulan beraat hükmünü bozan daire, bu sanığın "haksızlığı tercih etmeme bakımından kendisinden beklenebilen tercih ve tutumu kullanmaması" nedeniyle "anayasayı ihlal" suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği kaydedildi.
Daire, bozma nedeni, tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumunu dikkate alarak sanıklar ve avukatlarının tahliye taleplerinin reddine, dava dosyasının İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine hükmetti.
Davanın Geçmişi:
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada 12 Temmuz 2018'de yaptığı duruşmada davayı karara bağlamıştı.
Mahkeme, aralarında tutuklu sanıklar eski Yarbay Turgay Ödemiş ve eski Binbaşı Ahmet Taştan'ın da bulunduğu 72 sanığı "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı.
Mahkeme, 22 sanığa "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 17 yıl 7'şer ay, 5 sanığa da aynı suçtan 15'er yıl hapis cezası verdi.
Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un şehit edilmesine ilişkin 12 sanığı "kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme, ayrıca bazı vatandaşların şehit edilmesine ilişkin birçok sanığı da aynı cezaya mahkum etti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 9 Temmuz 2019'da dosya üzerinden yaptığı incelemenin ardından verdiği kararında, yerel mahkemenin 99 sanık hakkında verdiği çeşitli hapis cezaları ile 44 sanık hakkında verdiği beraat hükümlerine ilişkin yapılan istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi.
Daire, hapis cezalarına çarptırılan 99 sanığın tahliye talebini de reddederek, bu sanıkların tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
AA