Yaşam Mücadelesi
Yaşamak ne demek, yaşamak bizlere neleri çağrıştırıyor. Acaba, hiç durup düşündük mü? Bazen her şey kötüye gidebilir, her şey anlamsız gelebilir insana... ‘Yaşamaya gerek yok’ deriz ve öyle bir zaman gelir ki; artık yaşamak bizim için ölümden bile korkunç hale gelmiştir..
İnsan ne için yaşıyorsa, onun büyüklüğü ve önemi de o derece yüksektir. Yaşamın bir anlamının olması buna bağlıdır. Davranışlarımız, kendi iç dünyamız, çevremizdekilerin davranışları ve onların iç dünyaları hakkında bir şeyler kazanarak çok daha güzel bir hayat yaşayabiliriz. Varoluşumuzun farkına varmamızı sağlayan da budur. Herkesin sahip olduğu yegane şey, şu ‘an’ dır. Ve bizler dünü, bugünü değil; yarınlarımızı düşünerek hareket etmeliyiz. Şuanı yaşayıp, yarınlarımız için mücadele etmeliyiz.
Buna, güzel bir örnek olarak yakın bir arkadaşımı vermek istiyorum. Arkadaşım, daha hayatının baharında olmasına rağmen hayatta en sevdiği varlığı annesini kaybetti. Annesini kaybettikten sonra geçirdiği döneme ise birebir şahit oldum. ‘Her şeye rağmen yaşamanın’ ne demek olduğunu bir kez daha anladım. Çünkü annesi sebebi bilinmeyen bir hastalıktan dolayı, bir hafta içinde gözlerimizin önünde eriyip bitti. En iyi doktorlar, en yi hastaneler bile onu kurtarmaya yetmedi. Üstelik ablası hamile ve babası da kalp hastasıydı. Arkadaşım, sadece kendi ayaklarının üstünde durmalı ve ailesine kol kanat germeliydi. Onları bir arada tutarak, acılarını hafifletmeye çalışmalıydı. Ve bunları başardı da.. O daha genç; önünde hayalleri, umutları ve ailesiyle birlikte geçireceği uzun bir ömür var. Ama anneciği artık yanında değil! Babası, ablası ve doğacak yeğeni için dimdik ayakta. Acısı ölene kadar onunla olacak; anneciği de hep ama hep onunla olacak!.
İşte, paylaştığım bu olayla da; arkadaşımın her şeye rağmen hayatı dolu dolu yaşamak için elinden geleni yaptığını; yaşamı olduğu gibi acısıyla, tatlısıyla, üzüntüsüyle, sevinciyle kabul ettiğini görüyoruz. Burada Yunus Emre’nin şu sözlerine değinmek istiyorum: Yunus Emre'de yaşamak; tanrısal tözün bir yansıması olan evrende sevinç duymaktır. Çünkü bütün varlık türlerinde, Tanrı görünmektedir. Bu nedenle severek, düşünerek yaşamayı bilen kimse her yerde Tanrı ile karşı karşıyadır. Tanrı onun yanındadır. Bir insan kendine inandığında ve istediğinde, pek çok şeyin üstesinden gelebileceğinin formülü de işte budur.
Hayatı yaşarken, hayatın getirdiği her şeyi yaşayarak; sevgi ve dostluk içinde, kimseyi kırmadan, sadece ben merkezli değil; herkesi olduğu gibi kabul ederek yaşamayı öğrenmeliyiz. Her şeye rağmen yaşamak için var gücümüzle çalışmalı ve çaba göstermeliyiz. Çünkü 'yaşam mücadele' demektir! Ve inanın her ne olursa olsun buna değer!!