Bakan yazıcı olmasaydı acaba bu skandal ortaya çıkar mıydı?
Skandalı adresi, Gümrük Müsteşarlığı..
Skandala konu ise, Gümrük Başmüfettişi M.Ç.’ye soruşturulması incelenmesi için verilen işlerin gizlenerek makama bildirilmemesi..
Gümrük Başmüfettişi M.Ç. hangi dosyalardan dolayı suçlanıyor?
1995/4 sayılı onayda Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na dağıtılan 24 incelemeden Gümrük Başmüfettişi M.Ç.’nin 2008 Eylül ayına kadar hiçbirini sonuca bağlamadığı; 1996/4 sayılı onay kapsamında yer alan Trabzon ve Hopa Gümrük Müdürlüğü’ndeki incelemelerin Başmüfettiş Mustafa Özsönmez tarafından 2000 yılında tamamlanmış olmasına karşın, Müfettiş M.Ç.’nin bu konuyla ilgili raporunun hakkında soruşturma başlatılması üzerine işin kendisine verilmesinden 12 yıl sonra yani 01.09.2008 tarihinde düzenleyerek Teftiş Kurulu Başkanlığına sunduğu; 1998/1 sırasında kayıtlı olan Erol Evcil’in sahibi veya ortağı olduğu şirketlerle ilgili yapılacak olan soruşturmalarda da soruşturmanın devamı için yapılan yurt dışı yazışmalarının bir çoğunun 2000 yılı sonuna kadar tamamlanmış olmasına ve 2004 yılına kadar Rusya ve Kuveyt makamlarından bir cevap alınmamasına rağmen Müfettiş M.Ç. tarafından gereğinin zaman aşımına uğratılmadan yapılmadığı bendeki belgelerden açıkça görülmektedir.
Gümrük Müsteşarlığı, Başmüfettiş M.Ç. ile ilgili olarak 02.04.2009 tarihi ve 2385 sayılı Ankara 5. İdare Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda; müfettişin açmış olduğu davanın yürütmesinin durdurulması isteminin reddini talep ettiği Gümrük Müsteşarı M. Emin Zararsız’ın imzaladığı yazıdan anlaşılmaktadır.
Bu olay, AK Parti iktidarının yolsuzluklar üzerine ciddi bir şekilde gitmediğini her defasında savunan muhalefete sanırım bir ders niteliğinde olacaktır!!
Dosyaların bir tanesi, Erol Evcil’in sahibi veya ortağı olduğu şirketlere aittir. Kamuoyunda bu konu sık sık gündeme gelmesine rağmen, hiçbir muhalefet partisi tarafından mecliste veya meclis dışında olsun bu konu tartışılmamıştır. Birde burada esas üzerinde durulması gereken konu ise; benim uzunca bir dönemdir Gümrükler ile ilgili olarak yazılar yazdığım ve bundan dolayı bana ulaşan gümrük görevlilerinin olayda adı geçen Gümrük Başmüfettişini bana karşı savunmaları çok garibime gitti. Bu görevliler, Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın yürütmekte oldukları soruşturmaları makama hiçbir şekilde bildiremeyeceklerini, bildirdikleri taktirde ise gizlilik ihlali işleyeceklerini söylüyorlar.
O taktirde buradan tüm yetkililere soruyorum:
Gümrük Müsteşarlığı hangi bakanlığa bağlıdır? Tabii ki, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’ya bağlıdır!..
Allah aşkına, kurumunda olup bitenleri bakan bilmeyecekte kim bilecek!! Devletin yetki verdiği Gümrük Başmüfettişi, kendi sorumluluğuna verilen dosyaları 12 yıl geciktirecek; bunun da hesabı kendisinden bir türlü sorulmayacak! Ayrıca, müfettişin başına bu işlerin Atatürkçü olmasından dolayı geldiği kurumu içerisinde sıkça söylenmekte..
Atatürkçü olmak bu kadar basit mi beyler!! Her sıkıştığımızda Atatürk’e sığınırsak nice olur halimiz!!..
İyi ki Devlet Bakanı Hayati YAZICI var da, bu dosyalar gün ışığına çıktı!!
İHRACATTA NELER OLUYOR?
Bu ay içerisinde İstanbul Mali Şubenin gerçekleştirdiği başarılı operasyon neticesinde, büyük çaplı bir hayali ihracat ortaya çıkartılmıştı.
Bu işin perde arkasında yaşananlar ise, oldukça ilginç!
Çünkü, firma sahipleri kıt kanaat geçinen hep gariban kişiler... Ne yazık ki, içerisinde Vergi Dairesi çalışanları da var. Bu operasyonda ele geçirilenler ise, sahte kaşeler, mühürler ve faturalardır.
Gümrükte çalışan bazı görevliler, ihracat konusunda sapla samanı birbirine karıştırmaktadırlar. Bazı gümrüklerden gönderilen ihracat konusu eşyaların, belge kontrolüyle işlemlerinin yapıldığı, ortada hiçbir neden yokken bazı firmaların ise tam tespite alınarak ihracata sekte vurulmakta olduğu, hatta daha da ileri gidilerek bazı gümrük görevlilerince ihracatçıların tehdit edildiği iddiası özellikle İstanbul Gümrükleriyle ilgili olarak konuşulmaktadır. Günümüzde ihracatın önemini kavramayan, kişilerin gümrüklerde çalıştırılması ihracatımıza balta vurmaktadır. Tabii ki, görevliler araştırma ve incelemelerini yapacaklar ancak bir firmaya farklı, diğer firmaya farklı işlemler olmaz!!
Sevgili Okurlar; bu konuyla ilgili olarak size olumlu bir örnek vermek istiyorum. Ambarlı Gümrüğü’nde çalışan Gümrük Muayene Memuru M.Ş.’nin ihracatçılara karşı yaklaşımının çok yerinde olduğu, işlemleri geciktirmeye sebep vermeyecek şekilde muayene işlemlerini gerçekleştirdiği ihracatçılar tarafından bana gönderilen mektupta açıkça görülmektedir.
Buradan Devlet Bakanları Hayati Yazıcı ve Zafer Çağlayan’a sesleniyorum: Gerçek ihracatçılara yardımcı olmalarını ve ihracatımızın eski seviyelere gelmesi için daha çok ve özveriyle çaba sarf edilmesini, bunu bilhassa bürokratlarından ve çalışanlarından istemelerini, doğru düzgün çalışanlar için gümrüklerin kolay yerler olduğunu, yanlış yapanlar içinse gümrüklerin zor yerler olduğunu çalışmalarıyla göstermelerini diliyorum.