Ankara
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin yaşamını yitirdiği helikopter kazasıyla ilgili 9 üst düzey kamu görevlisinin "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılandığı davada sunduğu mütalaada, cezalandırılması istenen sanıkların eylemlerine yer verildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 5. Ceza Dairesinde görülen duruşmada Yargıtay Cumhuriyet Savcıları Halil İbrahim Çiftçi ile Fatma Özer'in sunduğu esasa ilişkin mütalaada, "görevi kötüye kullanma" suçundan cezalandırılmaları istenen sanıklar eski Kahramanmaraş Valisi Niyazi Tanılır, eski İl Jandarma Komutanı Sezai Akgün ve dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Gürsel Aktepe ile ihmali davranış nedeniyle görevi kötüye kullanmaktan cezalandırılması talep edilen eski emniyet müdürü Necdet Çelikbilek hakkında hukuki değerlendirmede bulunuldu.
Mütalaada, eski vali Niyazi Tanılır'ın, olay yeri koordinatörü ve il kriz merkezinin başkanı olarak arama kurtarma çalışmalarını sevk ve idare etmesi gereken kişi olduğu, helikopterin düştüğünün haber alınması üzerine gerekli faaliyetlerin başlatılması için dönemin Vali Yardımcısı Servet Güngör'e talimat verdiği hatırlatıldı.
Tanılır'ın, arama kurtarma çalışmalarına başlamak üzere gerekli organizasyon ve ekiplerin oluşturulması, sevk edilmesi, sağlıklı iletişim kanalları ve koordinasyonun oluşturulmasında görevinin gereklerine uygun davranmadığı vurgulanan mütalaada, kazanın haber alındığı saat 15.30'dan yaklaşık bir saat sonra kriz merkezinin oluşturulduğu, konunun önem ve aciliyeti karşısında bu sürenin makul olmadığı belirtildi.
Mütalaada, Tanılır'ın, helikopterin bulunması en muhtemel yer olan bölgelerin etkili şekilde aranması için gerekli hassasiyeti göstermediği, arama kurtarma çalışmalarındaki tüm inisiyatifi sanık Sezai Akgün'e bıraktığı ifade edildi.
Tanılır'ın, havadan arama kurtarma faaliyetlerinin başlatılmasında da geciktiğine dikkati çekilen mütalaada, "Sanığın olayın önemini ve havanın kararmasına az bir zaman kaldığını düşünerek bir an önce havadan da arama kurtarma faaliyeti icra edilmesi için zaman kaybetmeden ilgili kurumlardan hava aracı talep etmesi gerekirken, bu konuda da olayın haber alınmasından itibaren yaklaşık 2 saat geciktiği anlaşılmıştır." tespitine yer verildi.
Mütalaada, eski İl Jandarma Komutanı Akgün'ün de helikopterin düştüğünün haber alınmasından sonra arama kurtarma çalışmalarında yer aldığı ancak kendisine bağlı birlikleri sevk ve idare ederken görevinin gereklerine aykırı davrandığı, yanlış ve gereksiz yerlerin aranmasına sebebiyet verdiği belirtildi.
"Sanık savunması sorumluluktan kaçmaya yönelik bir mazeret"
Dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Gürsel Aktepe'nin de helikopterin düşmesinden sonra yer tespiti yapılmasında ihmali bulunduğu kaydedilen mütalaada, sanığın görevli olduğu birimdeki teknik imkanlarla helikopterdekilere ait cep telefonlarının sinyal bilgilerinden yararlanılarak konum tespiti için gerekli işlemleri yapması gerektiği ancak saniyelerin bile önemli olduğu durumda beklediği anlatıldı.
Sanık Aktepe'nin savunmasında, mahkeme kararı olmaması sebebiyle telefon sinyal bilgilerine ilişkin çalışma yapmadıklarını ileri sürdüğü bildirilen mütalaada, şunlar kaydedildi:
"Sanık savunması sorumluluktan kaçmaya yönelik bir mazeret olup kabul edilemez bulunmuştur. Nitekim, mahkemelerin resen HTS baz analizi yapılması konusunda karar verme görev ve yetkileri bulunmayıp, bu hususun talebe bağlı olduğu tartışmasızdır. Bu kadar imdat ve yakarışların kamu gücü ve kaynakları ile karşılanmasının, bir telefon ile savcı ile irtibat kurup alınacak talimata bağlı olduğu herkesçe bilinen bir husustur. Yapılan, örgütsel bir saikle kamunun verdiği gücün kötüye kullanılması suretiyle işe koşulmamasıdır."
Aktepe'nin ihmalinin helikopterin bulunduğu yerin tespiti ve arama kurtarma çalışmalarının aksatılmasına neden olduğu belirtilen mütalaada, "Sanığın, görevinin gereklerini yapmakta ihmal ve gecikme sınırlarını da aşacak şekilde icrai davranışlarla görevinin gereklerine aykırı hareket ettiği üzerine atılı görevi kötüye kullanma suçu bakımından norma aykırı davranış şartının gerçekleştiği anlaşılmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.
"İnisiyatif kullanmadı"
"İhmali davranışla görevi kötüye kullanma" suçundan cezalandırılması istenen sanık eski Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek'in de yaşanan olayda ihmalinin bulunduğu bildirildi.
Helikopterin düştüğü yerin emniyet değil jandarma bölgesi olduğu hatırlatılan mütalaada, Çelikbilek'in, "Olayın vahameti de göz önünde bulundurularak gerekli araştırmalar yapılmak üzere derhal harekete geçilmesinin temini için inisiyatif kullanması gerektiği kabul edilmelidir." tespitine yer verildi.
AA