Kahramanmaraş
Kahramanmaraş'ta 15 yıl önce helikopterin düşmesi sonucu yaşamını yitiren Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin ölümüne ilişkin arama kurtarma çalışmalarındaki ihmalle ilgili 3 dava sonuçlanırken, devam eden ana soruşturmada yeni raporlar bekleniyor.
Seçim çalışmaları kapsamında partisinin Çağlayancerit mitinginin ardından Yozgat'a gitmek üzere bindiği helikopterin 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'taki Keş Dağı'na düşmesi sonucu Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclis Üyesi adayı Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe ve gazeteci İsmail Güneş hayatını kaybetti.
Helikopterin düşmesinin ardından Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca görevlendirilen savcılar, soruşturma başlattı ve kaza kırım ekibi oluşturuldu.
Eski BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ile Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve aile fertleri, 16 Şubat 2011'de Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, olayla ilgili "özel yetkili savcı ve özel yetkili mahkeme" talep etti.
Devlet Denetleme Kurulu raporuna göre, helikopterin düşmesinde ihmali, hatası olanlar hakkında suç duyurusunda bulunan ailenin talebini de dikkate alan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı içeriğinin incelenmesi için Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığına gönderdi.
Özel yetkili mahkemeler kaldırıldıktan sonra da soruşturma dosyası tekrar Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına döndü. Bu süreçte 2014 ve 2016'da ana soruşturma dosyasına 2 kez takipsizlik kararı verildi.
Olaya ilişkin 132 şüphelinin yer aldığı ana soruşturma dosyası hakkında ise 20 Haziran 2016'da takipsizlik kararı verildi. BBP ve Yazıcıoğlu ailesinin avukatları, 13 Temmuz 2016'da takipsizliğe karşı itirazda bulundu.
Kahramanmaraş 2. Sulh Ceza Hakimliği, itiraza ilişkin incelemesinin ardından 10 Nisan 2018'de, şüpheliler A.O.Ç, A.K, A.P, A.A, A.Ö, D.U, D.Ö, İ.D, M.K, M.S.Ç, M,Y, M.K, M.G, M.A, N.M, O.Ö, T.B.D, Y.Y, Y.Ç. ve Z.Ö. yönünden kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına, kararda adı geçen diğer şüpheliler yönünden yapılan itirazların reddine hükmetti.
Daha soruşturmaya avukatların talebi üzerine aralarında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 7 şüpheli daha eklendi.
Ana soruşturma sürüyor
Bu kapsamda, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden açılan ana soruşturma sürüyor.
Başsavcılıktan konuyla ilgili 25 Aralık 2020'de yapılan açıklamada, "Milletin gönlünde acısı hala taze olan bu elim olaya ilişkin tüm iddiaların eksiksiz ve ayrıntılı şekilde araştırılarak sonuçlandırılması için ana soruşturmanın kapsamlı şekilde yürütülmeye devam ettiği" belirtildi.
Soruşturmanın özellikle 15 Temmuz 2016 sonrasında elde edilen tüm deliller ışığında yürütüldüğüne dikkati çekilen açıklamada, "Gelinen aşamada, olayın nasıl meydana geldiği, olayın oluşumunda harici kişilerin kastı, kusuru ya da ihmali bulunup bulunmadığı gibi hususlarda tüm soru işaretlerinin giderilmesine yönelik yeni bir rapor hazırlanması için konusunda uzman isimlerden oluşan yeni bir bilirkişi heyeti teşekkül ettirilmiştir." ifadesine yer verildi.
FETÖ'nün soruşturmaya müdahalesiyle ilgili dava açıldı
Soruşturmalara FETÖ müdahalesiyle ilgili, aralarında terör örgütünün 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminden mahkum olan eski yarbay Davut Uçum ve eski astsubay Aydın Özsıcak'ın da olduğu 17 sanık hakkında hazırlanan iddianame, 25 Aralık 2020'de Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Sanıkların helikopterin düşmesinin ardından başlatılan soruşturma sürecinde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda, soruşturmaya müdahale ederek örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmede bulundukları kaydedilen iddianamede, Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturmada, FETÖ'nün amaç ve menfaatleri doğrultusunda usulsüz birçok işlem yapıldığı, kurgu mahiyetinde gizli tanık ifadeleri ve ortam dinlemesi ile zorlama deliller oluşturulduğu, aynı zamanda yaşamını yitirenlerin yakınlarının acılarının istismar edildiği belirtildi.
GPS cihazı sökülmesiyle ilgili dosya birleştirildi
Soruşturmalara FETÖ müdahalesiyle ilgili dava dosyası ile helikopterden GPS cihazının sökülmesine ilişkin Göksun Asliye Ceza Mahkemesinde 10 sanığın yargılandığı dava, sanık ve eylem yönünden bütünlük oluştuğu gerekçesiyle 6 Ocak 2021'de birleştirildi.
Göksun Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan 10 kişiden 7'si her 2 dosyada da sanık olarak yer alırken, birleştirme kararı sonrası yeni 3 kişinin de eklenmesiyle Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasında sanık sayısı 17'den 20'ye çıktı. Muharrem Tunç'un vefatı sonrası sanık sayısı 19'a düştü.
Sanıklar, 22 Mart 2020'de ilk duruşmada hakim karşısına çıktı. En son 21 Şubat'taki duruşma, ana soruşturmanın beklenmesi nedeniyle 5 Haziran'a erteledi.
Arama kurtarma faaliyetlerindeki ihmale ilişkin davalar kesinleşti
Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin içinde bulunduğu helikopterin düşmesi sonrası yürütülen arama kurtarma çalışmalarındaki ihmallere ilişkin görülen davalar ise karara bağlandı.
Dönemin Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli olan FETÖ hükümlüsü eski emniyet amiri Dursun Özmen, helikopterin düşmesi sonrası "Yazıcıoğlu'nun bacağı kırık, ambulansla hastaneye götürülüyor" şeklindeki bilgi notunu hazırladığı iddiasıyla "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılandığı davada mahkum oldu.
Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 25 Ocak 2020'de Özmen'i üst sınırdan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Yerel mahkemenin kararı, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesince de hukuka uygun bulundu.
Yargıtay 5. Ceza Dairesince, ilk derece mahkemesi sıfatıyla 9 üst düzey kamu görevlisinin yargılandığı dava da 5 Şubat 2020'de karara bağlandı.
Bu kapsamda dönemin Kahramanmaraş Valisi Niyazi Tanılır, eski İl Jandarma Komutanı Sezai Akgün ve eski İl Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek'e "görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıl 2'şer ay hapis cezası verildi, indirim uygulanmadı. 6 sanık hakkında ise beraat kararı verildi. Davanın itiraz incelemesi ise Ceza Genel Kurulunda sürüyor.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca, Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin bulunduğu helikopterin düştüğü tarihte Adana Jandarma Bölge Komutanı olan emekli Korgeneral Ali Lapanta, eski Kurmay Başkanı Mazlum Koçoğlu, dönemin Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal ve eski Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru hakkında, arama kurtarma faaliyetlerinde ihmali olduğu iddiasıyla "görevi kötüye kullanma" suçundan 16 Kasım 2020'de Kahramanmaraş 5. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Yargılama sonucunda 15 Şubat 2021'de görülen karar duruşmasında, Orhan Birdal ve Mazlum Koçoğlu'na "görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıl 1'er ay hapis cezası veren mahkeme, aynı suçtan Ali Arıduru'yu 1 yıl 3 ay, Ali Lapanta'yı da 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak, sanıklar hakkında indirim ya da erteleme yapılmasına yer olmadığına hükmetti.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, 4 Mart 2021'de kararı hukuka uygun buldu.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 11 kişilik yeni bilirkişi ekibi görevlendirilirken, Yazıcıoğlu ailesinin avukatları da helikopterde hayatını kaybedenlerin kanındaki karbonmonoksit oranı ve hava hareketliği ile ilgili yeni rapor hazırlanmasını istedi.
Yeni raporlar bekleniyor
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Selami Ekici, AA muhabirine, merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile yollarının 1987'de öğrencilik yıllarında kesiştiğini söyledi.
Fakülteyi bitirip 1994'te memleketi Elazığ'a döndüğünü ve serbest avukatlık yapmaya başladığını ancak diyaloglarının hiçbir zaman kesilmediğini anlatan Ekici, 1999 seçimlerinden önce BBP Elazığ İl Başkanlığı görevine getirildiğini ve Yazıcıoğlu'nun vefatına kadar bu görevi yürüttüğünü ifade etti.
Yazıcıoğlu'nun vefatının ardından da verilen hukuk mücadelesinde diğer avukatlarla beraber ciddi çaba sarf ettiklerini hatırlatan Ekici, şunları kaydetti:
"Yazıcıoğlu bizim sevdiğimiz bir insan ve liderimizdir. Milletin sevgilisi bir insandı, bu açıdan biz bu meşakkatlere severek, gönüllü olarak katıldık diyebilirim. Bu davayı sadece 'müvekkil işi' olarak değil vatan millet borcu olarak görüyorum. Yazıcıoğlu'nun davasının aydınlatılması demek milletin geleceğine vurulabilecek darbelerin aydınlatılması demektir. Yazıcıoğlu olayının aydınlatılması demek Türkiye'de artık karanlık oyunların oynanmayacağı, derin yapıların tasfiye edileceği, çetelerin tasfiye edileceği manasına gelir. Biz bunun farkındayız bu bilinçle yolumuza devam edeceğiz."
"Yeniden inceleme başlatıldı"
Dava süreci hakkında bilgi veren Ekici, "Bugün gelmiş olduğumuz nokta itibarıyla Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin şehit olması olayıyla ilgili olarak Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı gerek karbonmonoksit olayı gerekse hava hareketliliğiyle ilgili yeni rapor hazırlamanın arifesindedir." diye konuştu.
Dosyada yer alan 2011 yılındaki raporda "kanların 15 ay sonra incelendiği için karbonmonoksit oranlarında artış olabileceği" yönünde görüşün yer aldığını, bu görüşün aksinin doğru olduğu yönünde talepte bulunduklarını belirten Ekici, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığının taleplerini kabul ettiklerini ve bu yönde yeniden rapor hazırlanacağını söyledi.
Bölgede bulunan 3 jetin Yazıcıoğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopteri düşürmüş olabileceği ihtimalinin araştırılması konusundaki taleplerinin de olumlu karşılandığını ifade eden Ekici, şunları kaydetti:
"Yeniden inceleme başlatıldı ve (savcılık) hava hareketliliği ile yeni bir rapor hazırlamanın çabasına girdi. Bu raporlar geldiği zaman Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin şehit edildiği iddiamızı inşallah kanıtlamış olacağız. Arkadaşları, ailesi olarak ve avukatları olarak bu davayı sonuna kadar götürüp ve neticelendireceğimizi, hakkını hukukunu soracağımızı tüm Muhsin Yazıcıoğlu sevenlerinin bilgisine sunmak istiyorum."
AA