İstanbul
İstanbul'da 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, bebeklerini kaybeden babaların ifadelerine yer verildi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede "müşteki" olarak yer alan babalardan M.H.K, 13 Kasım 2023'te 28 haftalık hamile olan eşi Z.K. ile tansiyon rahatsızlığı üzerine Esenyurt'taki Özel Esencan Hastanesine gittiklerini anlattı.
Burada 4 saat bekletildikten sonra "Yoğun bakımlarımız dolu" denilerek, Esenler'deki Özel Güney Hastanesine yönlendirildiklerini belirten M.H.K, şunları kaydetti:
"Esenler Güney Hastanesi kendi kullanımlarında olan özel ambulanslarını gönderdi ve eşimi alarak yola çıktılar. Hastaneye girdiğimde beni veznede çalışan, adını bilmediğim bayan personeller karşıladı ve 'Z.K'nin yakını siz misiniz?' diye sordular. Eşimin, ambulansla hastaneye gelir gelmez hayati tehlikesinin olduğunu ve acil doğuma aldıklarını söyleyerek, benden 8 bin TL istediler. Eşimin durumunu merak ederken, benden ilk olarak para ödememi istediler. Ben de yanımda bulunan banka kartı ve kredi kartı ile hemen ödeme yapmak istedim, banka kartım ile 8 bin TL'yi ödemek istediğimde, 4 bin TL'nin nakit, 4 bin TL'nin banka kartı ile ödenmesini istediler. Akabinde istedikleri paranın nakit olan 4 bin TL'lik kısmını yakınlarda bulunan bir ATM'den çekerek veznede bulunan personele elden teslim ettim. Bana para karşılığında herhangi bir makbuz ya da işlem yapıldığına dair bir belge verilmedi."
Müşteki M.H.K, doğumun ardından kendisi, eşi ve çocuğunun 3 gün hastanede kaldığını aktararak, "Çocuğum yoğun bakım ünitesinde kaldığı süre zarfınca iki kez Dr. Songül Hanım tarafından bilgilendirildim. Bana bebeğimin iyi olduğu bilgisi Songül Hoca tarafından verildi. İkinci gün Songül Hanım, eşimin durumunun iyi olduğunu fakat çocuğumun durumunun iyi olmadığı bilgisini verdi. Üçüncü gün olan 16 Kasım 2023 günü, gece 04.00 sıralarında da çocuğumuz vefat etti. Vefat haberini öğrendikten sonra hastaneden çıkış işlemlerini yaparak ayrıldık." ifadelerini kullandı.
"Bebeğimin rahatsızlığı ile alakalı herhangi bir tanı konulmamıştı"
Müşteki baba E.K. ifadesinde, 26 Kasım 2023'te, eşi S.K'yle doğum için Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittiklerini ve aynı gün bebeklerinin doğduğunu söyledi.
Doktorların doğumdan sonra bebeğin durumunun iyi olduğunu, herhangi bir sıkıntısının olmadığını söylediklerini aktaran E.K, "27 Kasım'da bebeğimin doğumuyla ilgilenen N.T. isimli doktor bize bebeğin durumunun kötüleştiğini ve acil olarak sevk edilmesi gerektiğini söyledi. Saat 03.00-04.00 sıralarında bebeğim Özel Bağcılar Medilife Hastanesine sevk edildi. Bu sırada bebeğimin rahatsızlığı ile alakalı herhangi bir tanı konulmamıştı." diye konuştu.
Özel Bağcılar Medilife Hastanesinde bebeğiyle ilgilenen şüpheli doktor Dursun Eryılmaz'ın, kendilerine bebekte kalp yetmezliği olduğu ve metabolik hastalık bulunduğu bilgisini verdiğini belirten E.K. şunları kaydetti:
"Eğer yaşarsa yüzde 80 ihtimalle bebeğin engelli olacağını ya da öleceğini söylediler. Dr. Dursun Eryılmaz, bebeğime anne sütü vermek için beni eşimin yanına gönderdi. Eşimin yanına giderken hastaneden tekrardan arandım ve bebeğimin durumunun kötüleştiğini, acil olarak hastaneye geri dönmem gerektiğini söylediler. Ardından hastaneye gittim ve bebeğim hala yaşıyordu. Bana bebeğimin durumunun kötü olduğunu söylediler. Dışarıdan özel bir doktorun gelerek bebeğimi muayene edeceğini, bunun karşılığında da 3 bin TL civarı ödeme yapmam gerektiğini söylediler. Bebeğim ertesi gün vefat etti."
"Bebeğimin morgda olduğunu söylediler"
Müşteki baba H.H. de 26 Kasım 2023'te eşi G.E.H'nin doğum sürecinin başlaması üzerine gittikleri hastanede, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde yer olmadığı gerekçesiyle Özel Bağcılar Medilife Hastanesi'ne sevk edildiklerini aktardı.
Aynı gün doğum yapan eşinin ve bebeğin durumunun iyi olduğu ancak bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvöze alınıp durumunun takip edileceği konusunda bilgilendirildiğini dile getiren H.H, "Bebek ile ilgili süreci yenidoğan yoğun bakım biriminin takip edeceğini söylediler. 29 Kasım günü sabah saatlerinde ismini Dursun (Eryılmaz) olarak bildiğim doktor ile görüştüm. Bebeğimin kalbinin gece 1-2 defa durduğunu, kalp masajı yapıp geri döndürdüklerini söyledi." dedi.
Daha sonra kendisini arayan ve doktor olduğunu söyleyen kişinin bebeğinin ölüm haberini verdiğini ifade eden H.H, "Hastaneye vardığımızda bebeğimin morgda olduğunu söylediler. Özel Bağcılar Medilife Hastanesi personelleri bu yaşadığımız süreç içerisinde benden ambulans ücreti, serum, ilaç, iğne, refakatçi, yatış, doğum sonrası anne yatışı için ücret talep ettiler ancak herhangi bir ücret ödemedim." şeklinde beyanda bulundu.
Müşteki Y.K, Yalova'da 2023 yılı ağustos ayında eşi S.K'nin, erken doğum yapacağı gerekçesiyle bebek yoğun bakımı olan İstanbul'daki Özel Bağcılar Medilife Hastanesi'ne sevk edildiğini kaydetti.
Y.K, 15 Ağustos'ta dünyaya gelen bebeğinin bağırsaklarının anne karnında çürüdüğü söylenerek ameliyat edildiğini, yaklaşık 2 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra 19 Ekim 2023'te vefat ettiğini belirtti.
Herhangi bir usulsüzlük hissetmediğini dile getiren Y.K, kendisinden ameliyat için ücret alınmadığını ancak dışarıdan getirilen kalp ve göz doktorunun muayene parasını verdiğini ifade etti.
"Kuvözde bebeğimin ölü halini gösterdiler"
Yabancı uyruklu müşteki B.N.O. tercüman aracılığıyla alınan ifadesinde, 5 aylık kızını öksürük ve soğuk algınlığı şikayetiyle 14 Ocak 2024'te Beylikdüzü Medilife Hastanesine götürdüğünü, yapılan testler sonucu bebeğinin hastaneye yatırılmasının uygun görüldüğünü söyledi.
Bebeğinin bir gün normal odada kaldığını, ertesi gün yoğun bakım ünitesine alındığını belirten B.N.O, üçüncü günün sonunda doktorun, "Burası bir aylık bebekler için. Sizin bebeğiniz burada kalırsa ölür. Ona yeni bir hastane bulun." dediğini dile getirdi.
B.N.O, yoğun bakımdan sorumlu doktorun ise kendilerini günlük ücreti 7 bin lira olan Beylikdüzü Birinci Hastanesine yönlendirdiğini ve bebeğin 2 hafta tedavi sonucunda sağlığına kavuşacağını söylediğini aktardı.
Bebeğinin 17 Ocak'ta ambulansla sevk edildiğini ve 5 günlük yatış ücreti olan 35 bin lirayı peşin ödediğini kaydeden B.N.O, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Bebeğimi yenidoğan yoğun bakım ünitesine aldılar. Orada kuvöze koyduklarını gördüm. Benden bazı medical malzemeler olduğunu düşündüğüm şeyler istediler. Biberon, şampuan, bebek bezi ve bazı ilaçlar aldım. Ertesi gün sabah 08.00'de aradılar ve bebeğimin durumunun kötü olduğunu, hastaneye gelmemiz gerektiğini söylediler. Hastaneye gittiğimde bebeğimin sabah 06.00 sıralarında öldüğünü, geri döndürmeye çalıştıklarını ama başarılı olmadıklarını söylediler. Bebeğimi görmek istediğimde, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvözde bebeğimin ölü halini gösterdiler."
AA