Yıldırım operasyonu kapsamında 38 terörist etkisiz hale getirildi

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı, "Yıldırım operasyonu kapsamında 38 terörist etkisiz hale getirilmiş, 63 sığınak ve barınak imha edilmiştir." dedi.

Ankara

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı, "Yıldırım operasyonu kapsamında 38 terörist etkisiz hale getirilmiş, 63 sığınak ve barınak imha edilmiştir." dedi. Çataklı, bakanlıkta düzenlediği aylık basın bilgilendirme toplantısında ağustos ayında yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Ağustos ayında Giresun'da eşine az rastalanır bir sel felaketi yaşandığını hatırlatan Çataklı, 5'i jandarma personeli 11 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 4 kişi için de arama kurtarma çalışmalarının devam etttiğini kaydetti.

Sel nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı dileklerinde bulunan Çataklı, şunları söyledi:

"22 Ağustos gecesi, sel felaketi haberini alır almaz İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu tarafından Sayın Cumhurbaşkanımız bilgilendirilmiş, AFAD koordinesinde ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımız, jandarmamız, emniyet güçlerimiz ve sahil güvenlik ekiplerimizin gecikmeksizin anında sel bölgesine intikali sağlanmıştır. AFAD Başkanlığı tarafından hazırlanmış olan Türkiye Afet Müdahale Planı'mız var. Bu plan çerçevesinde hızlıca organize olduk. Bölgenin ihtiyaçlarını hızla tespit ettik."

Ortaya koydukları planlı çalışma ve afet yönetimi noktasındaki hazırlıklar sayesinde durumun kısa sürede kontrol altına alındığını vurgulayan Çataklı, "Sel birikintisi temizlenmiştir. Hasar tespitleri yapılmış, selden zarar gören vatandaşlarımızın acil ihtiyaçları karşılanması için de gerekli nakdi yardım yapılmıştır. Vatandaşlarımızın hiçbir suretle yalnız bırakılmamasına gayret gösterilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bölgeye ziyareti hem vatandaşlarımıza moral vermiştir hem de destek ve talimatıyla normalleşme sürecinin etkili ve sürdürülebilir olması noktasında pozitif anlamda bir tablo oluşturmuştur." değerlendirmesinde bulundu. 

İçişleri Bakanlığı'nın farklı iç güvenlik kollarında eş zamanlı operasyonlar yapan bir bakanlık olduğunun altını çizen Çataklı, şöyle devam etti:

"En önemli faaliyetimiz terörle mücadeledir. 15 Temmuz sonrası dönemde bu mücadeleyi iki ana koldan yürütüyoruz. Birincisi terörle mücadele, ikincisi de terörü oluşturan ve onu besleyen kaynaklarla mücadeledir. Terörle mücadelede önemli bir kaynak ve kapasite kullanıyoruz. Sadece içeride değil sınırlarımızın hemen yanı başında bulunan unsurlarla da mücadele ediyoruz. İçeride yaptığımız Yıldırım operasyonlarının 9'uncu fazı da devreye girdi. Yıldırım operasyonları kapsamında 38 terörist etkisiz hale getirilmiş, 63 mağara ve sığınak imha edilmiştir."

Doğu ve Güneydoğu'da terörle ilişkisi olan belediyelerde yapılan operasyonların rahatsızlık uyandırdığını ifade eden Çataklı, "Çukur ve barikat eylemleriyle hayata kapatılmak istenen o bölgelerde deyim yerindeyse hayatın akışı değiştirilmiştir. Çöplerin dahi alınmadığı o günler geride kalmıştır. Halkın hizmetinde olan bir belediyecilik dönemi başlamıştır." açıklamasını yaptı.

Terörle mücadelede ikna faaliyetlerine önem verdiklerini aktaran Çataklı, şunları kaydetti:

"15 Temmuz sonrasında özellikle ailelerle görüşmeler yaparak elemanları dağdan indirmeye ve ikna etmeye ağırlık verdik. Geçen yıl 273 kişi ikna yöntemiyle teslim olmuştu. Bu yıl 146 terörist ikna yöntemiyle teslim oldu. Burada önemli bir etken de HDP Diyarbakır İl Binası önünde çocuklarını isteyen ailelerin eylemi oldu. Bu eylemler birinci yılını doldurdu. Evlat nöbetine şu ana dek 152 aile katıldı ve katılan ailelerden 15'i çocuklarına kavuştu. Güvenlik güçlerimiz bu sayının artması çalışmalarına devam ediyor. Bu eylem siyaset üstü bir eylemdir. Türkiye'nin yeni dönemini ve yeni anlayışını simgeleyen bir eylemdir. Türkiye artık terörü mazide bırakacaktır. Artık hiçbir yapı, bu ülkenin gençlerini çatışma ve şiddetin malzemesi olarak göremeyecektir."

DEAŞ terör örgütüyle ilgili önemli gelişmelerin yaşandığına dikkati çeken Çataklı, örgütün sözde Türkiye emiri olan Mahmut Özden'in istihbarat ve özel birimlerin sayesinde eylem planlarıyla birlikte yakalandığını hatırlattı.

Teröristlerin planlarında Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde eylem, bazı siyasilerin Suriye'ye kaçırılması ve hassas noktalarda bombalı eylem gibi 'kan donduran" eylemler olduğunu dile getiren Çataklı, şu bilgileri verdi:

"Ağustos ayında, iç güvenlik operasyonları çerçevesinde 8'i büyük, 16'sı orta çaplı olmak üzere 9 bin 197, şehirlerde 840 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonlarda turuncu kategoride aranan bir, gri kategoride aranan 5 teröristin aralarında bulunduğu 81 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bunlardan 22'si ölü, 37'si sağ, 22'si destek şeklinde olmuştur. Bu teröristlerden 63'ü PKK/KCK, 17'si DEAŞ, biri sol terör örgütü mensubu. Ayrıca teröre yardım ve yataklık ettiği tespit edilen 1452 şüpheli gözaltına alnmış, bunlarda 269'u tutuklanmıştır. Ağustos ayında 38 sığınak ve barınak kullanılamaz hale getirilmiştir. 73 silah, 24 mayın-EYP, 65 el bombası, 82 kilogram patlayıcı, 15 bin 766 muhtelif mühimmat ele geçirilmiştir."

Uyuşturucuyla mücadele kapsamında ağustos ayında 12 bin 160 operasyon yapıldığı bilgisini veren Çataklı, operasyonlarda 16 bin 241 şüphelinin gözaltına alındığını, 1391 kişinin de tutuklandığını bildirdi. 

Siber suçlarla mücadelede terör suçları kapsamında ağustos ayında 4 bin 566 sosyal medya hesabıyla ilgili çalışma yapıldığını da kaydeden Çataklı, 1774 kişi hakkında yasal işlem yapıldığını söyledi.

Aile içi ve kadına yönelik şiddet olaylarının İçişleri Bakanlığınca hassasiyetle takip edildiğini dile getiren Çataklı, Batman'da İ.E'nin cinsel istismar olayının ardından intihara kalkışması ve bir süre sonra hayatını kaybetmesine değindi.

Konunun idari ve adli boyutunun olduğunu ifade eden Çataklı, "Kolluk kuvvetlerimizin disiplinini ve çalışma prensiplerini olumsuz etkileyecek hadiselere bugüne kadar asla taviz vermedik, bundan sonra da taviz vermeyeceğiz." diye konuştu.

Konu henüz kamuoyuna yansımadan önce ilgili kişi hakkında idari soruşturma açıldığını, bu kişinin açığa alındığını, hukuki sürecin sonunda da Jandarma Genel Komutanlığından ihraç edildiğini kaydeden Çataklı, "Burada hiçbir gecikme, duraksama söz konusu değildir. Bakanlığımızca konuyla ilgili yapılan açıklamalar, atılan adımlar net, ortada olmasına rağmen bulanık suda balık avlamak, bir dramı, büyük bir acıyı siyasallaştırmak isteyenler ve bir milletvekilinin ahlaksızlığına ses çıkarmayanların ne yazık ki bu olay üzerinden rövanşist bir tutum içinde olduklarını da görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. 

Çataklı, adli merciler eliyle olayın yargı sürecinin devam ettiğini bildirdi.

Aile içi ve kadına yönelik şiddet sonucu hayatını kaybeden kadınların sayısının bu yılın ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33 azaldığını ifade eden Çataklı, yılbaşından bugüne yaşamını yitiren kadınların sayısının 169 olduğunu, geçen yılın aynı döneminde ise bu sayının 232 olarak gerçekleştiğini kaydetti. Çataklı, yüzde 27'lik azalış olduğunu söyledi.

Kolluk kuvvetleri vasıtasıyla suçun önlenmesi, suçluların yakalanması, suçlarda caydırıcılığın artırılması ve vatandaşların huzurunun temini amacıyla asayiş politikalarının kararlılıkla uygulanmaya devam edildiğine dikkati çeken Çataklı, bu kapsamda bekçilerin göreve başlamasının yanında yaya devriyelerin sayısının artırılması ve güçlendirilmesi, sokaklada polis ve jandarmanın görünürlüğünün artırılmasının önem taşıdığını vurguladı.

Bakanlık koordinesinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından ülke genelinde eş zamanlı güven huzur uygulamalarının yapıldığını dile getiren Çataklı, uygulamalar neticesinde okul çevrelerinde, günübirlik evlerde ve parklarda şüphelilerin kontrol edilerek aranan kişilerin yakalanması ve çalıntı araçların bulunmasının amaçlandığını söyledi. 

Çataklı, 2019-2020 yıllarının 8 ayı değerlendirildiğinde mal varlığına karşı yoğun olarak işlenen suçlarda yüzde 11,2 azalış görüldüğünü, bu suçların aydınlatılma oranının yüzde 47,3'ten 48,9'a ulaştığını açıkladı.

"Ülkesine geri dönen Suriyeli sayısı 409 bin 777"

Düzensiz göçle ilgili verilere de değinen Çataklı, "1838'i denizlerde olmak üzere toplam 10 bin 656 düzensiz göçmen yakalanmıştır. 323 organizatör gözaltına alınmıştır ki bunlardan 53'ü de tutuklanmıştır. Bugün itibarıyla ülkesine geri dönen Suriyeli sayısı 409 bin 777 olarak gözükmektedir. Kayıt altında da 3 milyon 610 bin 22 Suriyeli bulunmaktadır." bilgisini verdi.

İsmail Çataklı, ağustos ayındaki trafik kazalarına ilişkin de şu bilgileri paylaştı:

"2020 yılı Ağustos ayında meydana gelen 254 ölümlü trafik kazasında 307 kişi hayatını kaybetmiş, 17 bin 87 yaralamalı trafik kazasında 27 bin 865 kişi yaralanmış, 31 yaya meydana gelen trafik kazalarında hayatını kaybetmiştir. 2020 yılının ilk 8 aylık dönemiyle geçen yılın aynı dönemini değerlendirdiğimizde ölümlü trafik kazası 1359'dan yüzde 9 azalışla 1240'a, bu kazalarda olay yerinde hayatını kaybeden sayısı 1639'dan yüzde 12 azalışla 1450'ye, yaralanmalı trafik kazası 113 bin 600'den yüzde 16 azalışla 95 bin 340'a, yaralı sayısı da 191 bin 473'ten yüzde 22 azalışla 150 bin 155'e, olay yeri yaya can kaybı 225'ten yüzde 19 azalışla 183'e düşürülmüştür."

Sakarya'daki asayiş olayı

Çataklı, daha sonra Sakarya'da yaşanan asayiş olayına ilişkin bilgi verdi.

Sosyal medyanın tartışmasız sosyal gücünün bulunduğunu, insanların geniş kitlelere ulaşabildiği çok güçlü bir iletişim aracı olduğunu belirten Çataklı, buna karşın son zamanlarda bu gücün manipülasyon, birilerine ve bir şeylere karşı linç aracı olarak kullanıldığını söyledi.

"Sürekli yalan haberlerle veya olayları farklı yansıtarak toplumsal alanda arzuladıkları neticeye ulaşmak için amiyane tabirle bel altı vuran bir anlayışla mücadele etmek, ne yazık ki İçişleri Bakanlığı olarak mesaimizin önemli bir bölümünü oluşturmaya başladı." diyen Çataklı, bunun son örneğinin dün gece Sakarya'da yaşanan ve hiçbir şekilde tasvip etmedikleri bir asayiş olayı üzerinden gerçekleştiğini bildirdi.

Sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde fındık toplamak üzere Mardin'den Sakarya'ya gelen tarım işçilerine yönelik saldırı görüntülerinin paylaşıldığını anımsatan Çataklı, konuyla ilgili Sakarya Valiliğinin açıklama yaptığını hatırlattı. 

Çataklı, söz konusu olayla ilgili ne emniyet ne jandarma ne de 112 birimlerine herhangi bir başvuru yapılmadığı, sadece 22 Ağustos'ta bir olayın yaşandığı ancak onun da bu görüntülerdeki olayla bağlantısının olmadığı, nerede ve ne şekilde, ne zaman çekildiği belli olmayan görüntülerdeki olayla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğüne durumun bildirildiği ve konunun takipçisi olunduğunun Sakarya Valiliğince açıklandığını kaydetti.

Olayla ilgili emniyet birimlerince gece detaylı araştırma yapıldığını ve olayın Sakarya Kocaali Ortaköy Mahallesi'nde yaşandığının tespit edildiğini dile getiren Çataklı, şunları kaydetti:

"Mardin Mazıdağı'ndan gelen ve 20 gündür fındık toplama işi yapan 16 tarım işçisinin geçimsiz bir işverenin tutum ve davranışlarından dolayı rahatsız olduğunu görüyoruz. Bunun üzerine işçiler ayrılmak istiyorlar ve bir tartışma başlıyor. Bu tartışma da sonrasında maalesef üzücü bir hadiseye, kavgaya dönüşüyor. Sonrasında işçiler toparlanarak memleketlerine geri dönüyorlar. Söz konusu kavgayla ilgili de kolluk kuvvetlerine ne işveren tarafından ne de işçiler tarafından herhangi bir şikayette bulunulmuyor. Sosyal medyada yer alan görüntülerin emniyet birimlerimizce incelenmesi neticesinde hadisenin yeri tespit edildikten sonra gerek Valimiz, gerekse Jandarma Komutanımız doğrudan mağdurlarla temasa geçti ve görüştüler. İlgililerle yapılan görüşmede, ilgililer kendilerinin bir şikayetlerinin olmadığını, şikayette bulunmadığını, bundan sonra da bulunmayı düşünmediklerini ifade ettiler. 

Buna rağmen olayın tüm detaylarının ortaya çıkarılması ve sürecin işleyebilmesi için resen konuyla ilgili bir soruşturma başlatıldı."

"Hiçbir şekilde tasvip etmediğimiz bir asayiş olayı"

Konunun hiçbir şekilde onaylamadıkları, hiçbir şekilde tasvip etmedikleri bir asayiş olayı olduğunu vurgulayan Çataklı, "Ancak bu konuya hassasiyet göstermemizin sebebi, yaşanan olayın birileri tarafından, açık ifadesiyle terör örgütlerine müzahir başta Yeni Yaşam olmak üzere bazı basın yayın organları tarafından sosyal medyada bir etnik ayrımcılık şeklinde, daha açık bir ifadeyle bir Türk-Kürt kavgası şeklinde sunulması ve oradan bir toplumsal ayrımcılık oluşturma çalışmalarıdır. Hatta öyle ki bu olayı manipüle ederken başka bir tarihte yaşanan başka bir olayın görselleri dahi kullanılmıştır." diye konuştu.

Farklılıkların bu ülkenin gücü olduğunu, bununla birlikte buradan fitne çıkarma çabalarına alışık olduklarını ifade eden Çataklı ancak etnik köken, ayrımcılık üzerinden kurgulanmış fitnelerin bugüne kadar tutmadığını da söyledi. 

Çataklı, bunların hiçbirisinin yapanların arzu ettikleri toplumsal ayrışmayı sağlayamadığı halde zaman zaman tekrarlandığını ifade etti.

Yıllardır doğu illerinden Giresun, Samsun, Sakarya başta olmak üzere fındık toplamak üzere tarım işçilerinin geldiğini belirten Çataklı, şunları kaydetti:

"Aralarında biliyorsunuz bazı güzel muhabbetler de gelişir, ortak evliliklerin olduğunu görürüz. Huzur iklimi içinde insanlar oralarda çalışır. Sonuç olarak ifade etmek istediğim husus şu, münferit ve hiçbir şekilde tasvip etmediğimiz bir olay üzerinden genelleme yapılarak ülkedeki huzur iklimini bozma çabaları dün olduğu gibi bugün de akamete uğramıştır. Bundan sonra da bu çabalar hiçbir şeklide sonuç vermeyecektir, vermemesi için de elimizden gelen her şey yapılacaktır. Kardeşliğimizden rahatsız olanlar, nifak tohumu ekmeye çalışanlar, her zaman olduğu gibi bu olay sonrasında da elleri boş döneceklerdir. Hem milletimizin feraseti hem de devletimiz nifak tohumlarına ve bunları ekmek isteyenlere izin vermeyecektir. 

Başta belirttiğimiz gibi sosyal medyaya teslim olmayacağız, sosyal medya üzerinden yapılan provokasyonlara izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar nasıl bunlarla mücadele ettiysek bundan sonra da kararlılıkla bu konuda mücadelemize devam edeceğiz."

"Başta Ankara'daki görüntüler olmak üzere işlem başlatılacak"

Koronavirüs tedbirlerinin ihmal edildiği asker uğurlama törenlerine ilişkin görüntülerin medyada yer almaya devam ettiğine yönelik soru üzerine Çataklı, asker uğurlama törenlerinin yasaklanmasına ilişkin bütün birimlere gerekli talimatların verildiğini, konunun kamuoyuna da deklare edildiğini söyledi. 

Çataklı, temel hedeflerinin bu törenlerin tümüyle kalkması ve hiçbir açık bırakılmaması olduğunu belirterek, "Basına yansıyan olaylarda olduğu gibi bazı görüntüler gördük. Görüntülerin olduğu yerlerle ilgili başta Ankara'daki hadise olmak üzere gerekli işlemler derhal başlatıldı. Hem görüntülerin ortaya çıkmasına sebep olan ortam hem de görevlilerle ilgili işlemler takip edilecek. Biz olabildiğince gerekli bütün tedbirleri alacağız. Diğer insanların da hak ve hukuku dahil olmak üzere bunun insan sağlığı ile ilgili bir yönü var. Vatandaşlarımızdan ayrıca hassasiyet beklediğimizi de bu vesileyle ifade etmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu. 

"Sokağa çıkma yasağı şu an söz konusu değil"

"Ankara'da koronavirüs vaka sayılarının artmasıyla sokağa çıkma kısıtlaması düşünülüyor mu?" sorusu üzerine de Çataklı, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun bir değerlendirme yaptığını, tavsiyede bulunduğunu, bunları İçişleri Bakanlığına ilettiğini, tedbirlerin de o çerçevede alındığını anlattı. 

Canlı, dinamik bir sürecin yürütüldüğüne, belirli tedbirlerin de alındığına işaret eden Çataklı, "Sokağa çıkma ve benzeri ile ilgili şu anda elimizde alınmış bir karar yok, şu anda elimizde bir değerlendirme de yok. İlerleyen bir süreç, inşallah bu aşamaya gelmeyiz. Bilim Kurulu üzerinden yapılan değerlendirmelerle ilgili tedbirler ancak geliştirilebilir. Şu anda böyle bir durum söz konusu değil." dedi. 

Sokak düğünlerinin yasaklanması kararına da değinen Çataklı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bizim genel olarak aldığımız tedbirler vardı. Valiliklerin aldığı tedbirler var. Hepimizin el birliğiyle üstesinden geleceğimiz bir süreç, oraya insanları davet ederken oraya gelenler dahil, kendilerinin bir risk altında olduklarını, başkalarını, eşimizi, dostumuzu, en çok insanları da risk altına attığımız gerçeğini de göz ardı etmemek lazım. Bu kapsamda tedbirleri geliştiriyoruz, tedbirler de artıyor. Gün sonunda ortaya çıkan görüntüleri kabul etmemiz mümkün değil. 

Bütün güvenlik birimlerimiz bu kapsamda bir çabanın içindeler. İllerimizde bu kapsamda yeni tedbirler de geliştiriyorlar. Milletimizin de bu husustaki hassasiyetinde fayda var."

AA