Şimşek: Maliye politikasına ilişkin Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği tam
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, "Maliye politikasına ilişkin Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği tam. Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz. En ufak bir tereddüt yok." dedi.
Ankara
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında yerli ve yabancı ajansların temsilcileriyle bir araya geldi.
Yılmaz'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen toplantıya Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel de katıldı.
Şimşek burada yaptığı konuşmada, OVP'ye yönelik ilk değerlendirmelerin genel olarak olumlu olduğunu ve programın, inandırıcı, iç tutarlılığı olan ve gerçekçi bir çerçeve olarak görüldüğünü bildirerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın dezenflasyon programı ve maliye politikasına desteği tam. Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz. O konuda ben buradan mesajı net olarak vermek istiyorum. En ufak bir tereddüt yok. Bu programın gereği neyse, onu yapacağız." diye konuştu.
"Kur hedefimiz yok"
Bu sürecin "yeniden dengelenme" olarak görülmesi gerektiğini belirten Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yeniden dengelenmenin doğası gereği eğer iç talepte yumuşama olacaksa bugünkü enflasyonist baskının ve cari açığın azalması, cari açığın azalmasıyla birlikte finansal istikrar ve Türkiye'ye fon akışı anlamında olumlu bir döngünün ortaya çıkacağını görmemiz lazım. Dolayısıyla programın felsefesi, Türkiye'nin olumlu bir döngüye gireceği yönündedir. Onun için biz bir geçiş dönemi öngördük. Şu anda o geçiş dönemindeyiz. Şu ana kadar da bizim öngördüğümüz çerçevede gidiyor. Aslında çok büyük bir sürpriz yok. Her dönemin koşulları farklı olabilir. Ama biz Türkiye'nin 2024'ün ikinci yarısından itibaren bu olumlu döngüyü çok güçlü bir şekilde yakalayabileceğine inanıyoruz. Küresel koşulların da buna elverişli olacağına inanıyoruz. Öncelikle şunu söyleyeyim, bizim hiçbir zaman bir kur hedefimiz olmaz. Yani ne programda ne başka türlü kur hedefimiz yok. Ama işin doğası bir tahmin olması gerekiyor. Siz tabii bu ortalama kurlardan kurun yıl boyunca lineer seyredeceğini varsayıyorsanız, yanlış varsayıyorsunuz. O zaman tahlilleriniz de yanlış olabilir. Burada esas itibarıyla biz bir hedefe sahip değiliz. Dolayısıyla kur rejiminde herhangi bir değişiklik yok."
"Programı yatırımcılara anlatacağız"
Şimşek, yatırımcı toplantılarını çok güçlü şekilde başlatacaklarına işaret ederek, yarın G20 toplantılarına katılacaklarını, ardından kendisinin Almanya'ya ve sonrasında da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la BM toplantıları için New York'a gideceğini anlattı. New York'ta şu anda programlanan çok sayıda yatırımcı etkinliği olduğunu bildiren Şimşek, bu temaslarının ardından da Londra'da görüşmelerinin olabileceğini söyledi.
Bakan Şimşek, temaslarının süreceğine dikkati çekerek, "Asya, Orta Doğu... Yani hemen hemen erişilmeyen, diyalog kurulmayan bir yatırımcı düşünemiyoruz. Yani yılın sonuna kadar aşağı yukarı reyting kuruluşlarından, kredi derecelendirme kuruluşlarına ve doğrudan yatırımcılara kadar diyaloğumuz güçlü olacak. Japonya'dan başlayıp, Türkiye'de yatırımı olan belli başlı ülkelerin yatırımcılarıyla bir araya gelmeye başladım. Burada ciddi yatırımı olan ülkelerin büyükelçilerinin de ev sahipliğinde birçok yatırımcıyla bir araya geleceğiz ve programı anlatacağız. Akabinde de dışarıda anlatacağız. Mesela benim Almanya'da katılacağım etkinlik özel bir etkinlik. Almanya'nın en büyük 50 firmasının CEO'su ve CFO'sunun olduğu üç günlük bir etkinlik, Türkiye'yi anlatıp döneceğiz. Dolayısıyla yatırımcı diyaloglarımız çok hızlı ve çok güçlü şekilde olacak." diye konuştu.
"Önce rezervleri güçlendireceğiz sonra KKM'den çıkış stratejimizi paylaşacağız"
Bütçe disiplini noktasında gereken adımları attıklarını da belirten Şimşek, "Tabii bu dinamik bir süreçtir. Burada durulacağı anlamına gelmiyor. Para politikasında bir süreç başladı. Yapısal reform gündemi çok net takvimlendirilmiş. Şimdi bunun bir ayağı kalıyor, o da dış kaynak ayağı. Ben dış kaynak ayağının oldukça güçlü olacağına inanıyorum. O konuda arka planda yaptığımız bir takım çalışmalar var. İkili ülkelerle olan bir kısmı yansıdı gibi. Daha sonraki evrede de doğrudan yatırımlar var. Bunlar hep aşama aşama gidecek. Dolayısıyla yatırımcılarla diyaloğumuz güçlü olacak." ifadesini kullandı.
Şimşek, cari açığı ve enflasyonist baskıyı artıran tüketim kalemlerinde bir yeniden dengelemeye gideceklerini belirterek, bunun için bütün enstrümanları kullanmaya başladıklarını söyledi.
Otomotivden ikinci konuta ve tüketici kredilerine kadar pek çok husus bulunduğuna işaret eden Şimşek, "Kur korumalı mevduat (KKM) konusunda kafamızda tabii ki bir plan var. Önce rezervlerimizi güçlendireceğiz. Sonra çıkış stratejisini kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.
"Dünya Bankası da OVP'ye desteğini ifade ediyor"
OVP'de yer alan yapısal reformların önemine de dikkati çeken Şimşek, programın en önemli bileşeninin takvime bağlanmış, verimliliği arttıracak, cari açığı azaltacak, vergide adaleti artıracak, kayıt dışılığı azaltacak reformlar olduğunu söyledi.
Şimşek, işverenlerin de katkısının olduğu yeni bir BES modeli öngördüklerini ifade ederek, "Amaç, tasarrufları, sistemde kalış sürelerini ve tabii ki fon tutarını artırmak. Bu önemli, çünkü bunu yapabilirsek kamu tasarruflarını artıracağız. Bir taraftan da çalışanlarımızı uzun vadede, refahları için tasarrufa teşvik edeceğiz, yönlendireceğiz. Bu yeni modelle amaç, hem sistemdeki fon tutarını hem de sisteme girenlerin oradaki kalış sürelerini artırmak ve işverenlerin de desteğinin olacağı bir model kurmak." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Şimşek, bundan sonra ücret düzenlemelerinin hedef enflasyona göre yapılacağını belirterek, "Ama çalışanlar, hiçbir şekilde enflasyona ezdirilmeyecek. Dar gelirli kesimlerin alım gücünün kalıcı bir şekilde artırılmasının bir tek yolu var. O da enflasyonu düşük tek hanelere indirmekle olur. Dünya Bankası da OVP'ye desteğini ifade ediyor." dedi.
"Vergi reformu yapacağız"
Gelecek yıla ilişkin gelir tahminine ilişkin de bilgi veren Şimşek, "Ayrıca vergi denetimini de çok güçlü şekilde sürdüreceğiz. Yani sahada olacağız. Dolayısıyla 2024 yılı için öngördüğümüz gelir tahminlerinin gerçekçi ve tutarlı olduğunu çok net şekilde söyleyebilirim. Önümüzdeki dönemde denetim, tahsilat ve istisnalar üzerine çalışmalar yapacağız. Vergi reformu yapacağız. Yıl sonundan önce kendi içimizdeki taslak çalışmaları bir noktaya getireceğiz. Önümüzdeki yılın başından itibaren de bunların Meclise gönderilmesi inşallah mümkün olur ama verilen takvim üçüncü çeyrek." ifadelerini kullandı.
Şimşek, ücret artışlarına yönelik sorular üzerine de "Yılın ikinci yarısında verdiğimiz artışların önemi bir kısmı seyyanen. Dolayısıyla bu seneki enflasyon farkı ki yüzde 65 olacaksa çok yüksek düzeylerde olacak. Yani gelecek sene memur maaş artışları enflasyonun çok çok üzerinde olacak." diye konuştu.
"Dezenflasyonun tesisi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız"
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan da kur artışının geçişkenliğinin, enflasyon beklentilerinin çıpalanmadığı dönemlerde daha yüksek olduğunu belirtirken, "Şu anda da böyle bir geçiş döneminden geçiyoruz. Fakat kararlı şekilde sürdürdüğümüz sıkılaştırıcı para politikasının 2024 yılında meyvelerini vermesiyle, iç talebin arza daha yakın seviyeye geleceğini ve enflasyon beklentilerini kontrol altına alacağını öngörmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyon tahmininin resmi olarak değişmediğini de aktaran Erkan, "Bununla birlikte fiyatlama davranışlarında ağustosta ölçülen bozulma, petrol piyasasından kaynaklanan baskıların daha güçlü ve uzun süreli etkili olacağının belirginleşmesi, enflasyonun üst bandının da üstünde seyretme ihtimalini artırdı. Sonuç olarak OVP için yukarı yönlü riskleri dikkate alan bir tahminle çıkmanın daha doğru olacağına karar verdik." dedi.
Erkan, parasal sıkılaşma sürecinin devam edip etmeyeceğine ilişkin sorular üzerine de sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son dönemde sıkça altını çizdiğimiz gibi TCMB olarak tüm araçlarımızla parasal sıkılaştırma sürecine enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar devam edeceğiz. Bir taraftan da sadeleştirme sürecini devam ettirerek Türk lirasını güçlendirecek adımları atmaktayız. 2024 yılında dezenflasyonun tesisi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu bağlamda, fiyat ve miktar ayarlamalarının tümü zamanında ve etki analizleri ışığında devreye sokulacaktır. Bütüncül bir yaklaşımla parasal sıkılaştırmaya gerektiği ölçüde gerektiği zaman devam edeceğiz."
Rezerv biriktirmeyi sürdürdüklerine de işaret eden Erkan, "KKM düzenlemesi, aslında sadeleştirme sürecinde hedefimizin Türk lirasına güç kazandırmak olduğunun göstergesi. Yani daha çok Türk lirasına geçişi sağlamaktır ve onun enflasyon beklentilerine daha uyumlu hale gelmesini sağlamak için atılmış bir adımdır. Mevduat faizlerinin de bu adımla yukarı çıktığını gözlemliyoruz, Sakin ama kararlı bir strateji ilerleyeceğiz KKM'de. Geçiş sürecindeyiz. Burada hepimizin Türk lirasına sahip çıkması, bu geçiş hızını artırmamıza yardımcı olacaktır. Türkiye'ye olan iştahın yüksek olduğunu ve tahvil piyasasında yabancı yatırımcı artışını aşikar bir şekilde beklediğimizi öngörmek doğru olur." değerlendirmesinde bulundu.
Erkan, dezenflasyonun birinci öncelikleri olduğunu ve bundan taviz vermeyeceklerini belirterek, "Sistemin de Türk lirasına dönme hızını sert düzeltmelere yol açmadan, sakin, kararlı, kademeli bir şekilde yapacağız. Türk lirası enstrümanlarını tasarruf aracı olarak benimsemek, Türk lirasına sahip çıkmaktır. Bu da hepimizin görevidir. Sizin de burada etkiniz fazladır." dedi.
"OVP döneminde dijital Türk lirası çalışmalarımızı tamamlamayı planlıyoruz"
Dijital para çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Erkan, "Dijital Türk lirası ile ilgili birinci farz çalışması 2022'de başladı. Geçtiğimiz aylarda sonlandı. Şu anda ikinci faz hazırlıklarımız sürüyor. Birinci fazdaki çalışmalarımıza dair bulgularımızı yakın dönemde bir rapor olarak yayınlayacağız. OVP döneminde dijital Türk lirası çalışmalarımızı tamamlamayı planlıyoruz. Teknoloji açısından aslında bir vizyonu anlatmak istersem bu kapsamda dijital paranın yanı sıra dijital para teknolojilerinin ihracı da söz konusu olabilir. Ülkemizin bu anlamda hem donanım hem de yazılım ihraç edebilmesi mümkün olabilecektir." ifadelerini kullandı.
Erkan, Dünya Bankası tarafından duyurulan desteği de değerlendirerek, bu kaynağın, sektörel ve bölgesel çeşitlilik için çok önemli olduğunu söyledi.
"2024 yılı bütçesini 17 Ekim'e kadar Meclis'e sevk edeceğiz"
Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel de OVP metninde yer alan kur değerlerinin bir politika hedefi ya da ulaşılması hedeflenen bir seviye olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, "Öte yandan döviz kurları zaten ülkemizde serbest piyasa ekonomisinde arz ve talep koşullarına göre şekillenmekte. Türkiye'de 20 yılı aşkın süredir dalgalı döviz kur rejimi uygulanmakta. Kısa vadeli, yani 2023 yıl sonuna kadar olan kur tahmininde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayınlanan Piyasa Katılımcıları Anketi'nde yer alan değerler göz önüne alındı. Sonraki yıllar içinse kurda değer kaybı ya da artışı olmasında temel unsur olarak gösterilen ülkelerin enflasyon düzeylerindeki olası farklılıklar dikkate alındı." diye konuştu.
Şenel, 2024 yılı bütçesini 17 Ekim'e kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Meclise sevk edeceklerini ifade ederek, bununla birlikte Cumhurbaşkanlığı Programı'nı da yayımlayacaklarını söyledi.
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.