Stenberg: Eylemler Türk Halkının Tamamına Mal Edilemez
Türkiye’de Gezi Parkı’nda başlayan ve daha sonra ülkenin değişik şehirlerine yayılan protesto gösterileri dünyanın birçok ülkesinde merakla takip ediliyor..
Türkiye’de Gezi Parkı’nda başlayan ve daha sonra ülkenin değişik şehirlerine yayılan protesto gösterileri dünyanın birçok ülkesinde merakla takip ediliyor. Türkiye uzmanı birçok akademisyen yaptıkları analizlerle olan bitenleri anlamaya çalışıyor. Onlardan biri de İsveç’teki Lund Üniversitesi Orta Doğu Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Leif Stenberg. Gezi Parkı eylemlerinin başladığı ilk günlerde Taksim’de bulunan gelişmeleri yerinde gözlemleme fırsatı bulan Prof. Dr. Stenberg, bir ara gösterici gruplar arasında çıkan bir kavganın ortasında kalmış. Prof. Dr. Stenberg, yaşadıklarını ve son günlerde Türkiye’de yaşananlara dair düşüncelerini Cihan’a anlattı.
Uluslararası medyada iddia edildiğinin aksine gösterilerin Türkiye halkının tamamına mal edilemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Stenberg, “Gösterilerin ilk günlerinde uluslararası medyada yayınlanan bazı yorumlarda, protestocular arasında her kesimden insan olduğu ifade edildi. Buna katılmıyorum. Bence gösterilere katılanlar, şehirde yaşayan ve muhtemelen iyi eğitimli gençler. Ve bunlar Türkiye’de azınlık durumundalar. Diğer taraftan seçimlerde Erdoğan’ın kesin bir zafer kazanmasına vesile olan sessiz bir çoğunluk var.” dedi.
Geçmişte başta Harvard olmak üzere dünyanın değişik üniversitelerinde İslami çalışmalar ve Ortadoğu konularında dersler veren Prof. Dr. Stenberg, Türkiye’de yaşananların Arap Baharı olarak adlandırılan ayaklanmalarla karşılaştırılamayacağını söyledi. Prof. Dr. Stenberg, “Türkiye’de özgür seçimler yapılıyor. Erdoğan adil ve özgür seçimlerle Türk halkı tarafından seçildi. Bu çok büyük bir fark.Türkiye’de tam demokrasi yolunda adımlar atılıyor. Elbette sorunlar var ama atılan adımlar da var. Kürtlerle yapılan görüşmeler bunun güzel bir örneği. Bence Türkiye’de yaşananlar Arap ülkelerinde yaşananlarla karşılaştırılmamalı. Halkın en azından yarısının oylarıyla seçilen bir Başbakan varken Türk baharından bahsedemezsiniz.” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın gösterilere tepkisinin ‘stratejik olarak’ yanlış olduğunu da belirten Prof. Dr. Stenberg, ‘‘Başbakan Erdoğan Kuzey Afrika’ya düzenlediği ziyareti ertelemeliydi. Böylece göstericilere ciddiye alındıkları mesajını vermiş olurdu. Bu daha akıllıca bir seçim olurdu.’’ dedi.
Kanuni bir şekilde gösteri yapan insanlarla gösterileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyen illegal organizasyonların birbirinden ayırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Stenberg, ‘‘İlk 3 gün polisin son derece sert müdahalesi olayların gelişmesine neden oldu. İnsanlar bu sert müdahalenin hükümetin tasvip ettiği bir şey olduğunu düşünerek hükümeti protesto etmeye başladı. Olaylar diğer şehirlere yayıldı. Yapılması gereken ilk şey kanunlara uygun bir şekilde eylem yapan insanlarla diyalog kurmak olmalıydı.’’ dedi. Prof. Dr. Stenberg illegal örgütlerle ilgili ise; ‘‘Eğer orada yasadışı gruplar varsa bunun icabına bakılması gerekir. Bu İsveç’te dahil her ülkede böyledir.’’ dedi.
Gösterilerin yayılmasının Türkiye’deki muhalefet sorunuyla da ilgili olduğunu belirten Prof. Dr. Leif Stenberg, “Türkiye’de belirli gruplar arasında saklı bir hayal kırıklığı var. Talepleri karşılanmıyor ve kim tarafından temsil edildiklerini bilmiyorlar. Bence göstericilerin çoğu temsil edilmediğini düşünüyor. Türkiye’de bir muhalefet problemi olduğunu biliyorsunuz.” dedi.
Türkiye’de Başbakan Erdoğan ve AK Parti’ye muhalif olanların gösterileri kendilerine avantaj sağlamak için kullandıklarını ifade eden Prof. Dr. Stenberg, “CHP gösterilere bizzat katılarak desteklediğini ifade etti. Göstericilerin yanında yer aldıkları mesajını verdiler. Ancak bu durum aynı zamanda göstericiler için bir dezavantajdı. Çünkü göstericilerin çoğunun CHP yanlısı olduğundan çok emin değilim.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Stenberg, ‘Türkiye giderek daha İslami bir ülke mi oluyor’ sorusuna ise şu şekilde cevap verdi: “Bu kolayca evet yada hayır denilebilecek bir soru değil. Bence AKP kendi İslam anlayışını teşvik ediyor. Bu genel bir İslamcılık anlayışı değil AKP tarzı İslamcılık anlayışı ve giderek Türkiye tarzı İslamcılık anlayışı haline gelmeye başlıyor. Eğer karşılaştırma yapacaksanız bu Suudi Arabistan’daki İslamcılık anlayışı ile aynı değil.” CİHAN
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.