Yargıtay 16. Ceza Dairesi, TSK ile birlikte Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerine yönelik operasyon gerçekleştiren ÖSO ile çatışırken yaralı olarak ele geçirilen terör örgütü YPG/PKK mensubu teröriste, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası veren yerel mahkemenin kararını, sanığın "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan yargılanması gerektiği gerekçesiyle bozdu.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Kilis Ağır Ceza Mahkemesinin, terör örgütü YPG/PKK'ya ilişkin davada, tutuklu sanık H.B'ye verdiği 7 yıl 6 ay hapis cezası kararını, sanık avukatlarının itirazı üzerine inceledi.

Daire kararında, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçu hakkında bilgi vererek, terör örgütü PKK/YPG ilişkisinden bahsetti.

Terör örgütü PYD/YPG'nin Suriye'deki iç savaştan yararlanarak varlığını sağlamlaştırdığı belirtilen kararda, örgütün Türkiye'de kanlı eylemler düzenleyen PKK/KCK ile fikir ve organik bağlarının bulunduğu, aynı yapının ve ideolojinin ürünü olduğu bilgisi yer aldı.

Örgüt mensuplarının, Türkiye'de PKK/KCK olarak faaliyet yürütürken, sınırın diğer tarafında, Suriye topraklarında aynı amaç uğruna PYD/YPG adı altında eylemlerine devam ettiği dile getirilen kararda, "Terör örgütü PYD/YPG'nin ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü bozmak amacıyla gerçekleştirdiği eylemleri ve can güvenliğini ihlal ettiği anlaşılmaktadır." ifadeleri kullanıldı.

Daire kararında, Suriye'deki iç savaşın etkilerine doğrudan muhatap olan Türkiye'nin, bilhassa 2013'ten bu yana ülke genelinde meydana gelen terör saldırıları sonucunda, güney sınırını korumak, Suriye topraklarının parçalanmasını önlemek ve sınır bölgesindeki terör örgütü PYD/YPG'nin koridor açmasını engellemek amacıyla, ilk olarak Fırat Kalkanı Harekatı, daha sonra da Zeytin Dalı Harekatı'nı icra ettiğini hatırlattı.

Türkiye'nin sınır güvenliğine, vatandaşlarının can ve mal güvenliğine dönük yapılan silahlı saldırılar karşısında Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirilen bu operasyonların, ÖSO ile birlikte gerçekleştirildiğine dikkati çekilen kararda, "Kuvvet kullanma normlarının aşındığı bir dönemden geçerken, devlet dışı silahlı aktörlerin sürekli ve sistematik saldırılarına maruz kalan Türkiye'nin sınırlarını, vatandaşlarını ve bekasını korumak için Suriye'nin kuzeyinde ÖSO ile birlikte gerçekleştirdiği askeri operasyonlarda, uluslararası hukuk açısından meşru savunma hakkını kullandığı açıktır." ifadelerine yer verildi.

Önce HDP'ye sonra YPG'ye katılmış!

Sanık H.B'nin Bursa'da ticarette zarar ettiği ve borçlandığı dönemde, HDP binasına gidip geldiği ve Aynularab (Kobani) ile ilgili propagandadan etkilenerek, Suruç ilçesinden Suriye'ye geçtiği, burada ÖSO ile girilen çatışmada yaralı ele geçirildiği hatırlatılan kararda, "Sanığın terör faaliyetleri sırasında TSK ile Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerine yönelik operasyon gerçekleştiren ÖSO'yla çatışmaya girmesi, Türkiye'nin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya yönelik olup, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğü ve toplumdaki etkinliği de nazara alındığında vahamet arz etmekte, bu nedenlerle sanığın 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' (Türk Ceza Kanunu 302. madde) suçundan cezalandırılması gerekmektedir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Yargıtay, yerel mahkemenin hukuki değerlendirmesinde, suç vasfında yanılgıya düştüğünü belirterek, hükmün bozulmasına karar verdi.

Tutuklu sanık H.B, "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet hapis" istemiyle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince yeniden yargılanacak.

AA