Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özinönü, geçen yıl Suriye'ye çimento ihracatında toparlanmanın başladığını belirterek, "Suriye'ye çimento ihracatı geçen yıl 350-400 bin tondan 550 bin tonlara yükseldi. Parasal değer olarak da ulaştığı nokta 35-40 milyon dolar düzeyinde. 2014 özellikle de 2015'te Suriye'de çözümün sağlanacağına mutlaka inanıyorum. Sıkıntıların tamamen çözüme kavuşması halinde Türkiye'nin ihracatı hemen fırlar. 2 milyon ton seviyesine kadar yükselir" dedi.

AA muhabirine toprak ürünleri sektörlerinin ihracatına ilişkin bilgiler veren Özinönü, yoğun çatışmalar nedeniyle viran hale gelmiş Suriye'ye temel inşaat malzemesi çimentonun satışında geçen yıl önemli bir artış olduğunu söyledi.

Suriye'deki iç savaş öncesi bölgeye yapılan çimento ihracatının 2 milyon ton civarında olduğunu anımsatan Özinönü, "Suriye'ye çimento ihracatı geçen yıl 350-400 bin tondan 550 bin tonlara yükseldi. Parasal değer olarak da ulaştığı nokta 35-40 milyon dolar düzeyinde. 2014, özellikle de 2015'te Suriye'de çözümün sağlanacağına mutlaka inanıyorum. Onların tamamen çözüme kavuşması halinde Türkiye'nin ihracatı hemen fırlar. 2 milyon ton seviyesine kadar yükselir. İç karışıklık öncesi bizim Suriye'ye ihracatımız zaten 2 milyon ton civarındaydı. İhracat önce 250- 300 bin tonlara düştü. Şimdi yavaş yavaş yükselmeye başladı. Ama şu karışıklık bir durma noktasına gelirse hemen fırlar" diye konuştu.

Suriye'de kaotik ortamın yıkımı getirdiğini, ama bunun yanında belli bir oranda inşa çalışması olduğunu anlatan Özinönü, Irak ve Libya'daki karışıklık sonrası dönemi hatırlattı. Özinönü, şöyle devam etti:

"Irak'ta iç savaşının sonucunda her taraf yıkılınca, yeniden inşaya yönelindi. Libya'da zaten bir sürü kargaşa oldu. Zaten içeride hiç fabrikaları, sanayileri yok doğru dürüst, birçok alanda dışa bağımlı. Bir tek petrolleri var onu satıp onun karşılığında her şeyi alıyorlar. Bu tür ülkelerde tabii bizim şansımız çok yüksek oluyor. Hem Müslümanız hem malımız var hem yakınız hem de ilişkimiz iyi. Bunlara baktığımız zaman karışıklıklardan sonra hemen ilk gelecekleri ülke Türkiye oluyor. Suriye de aynı durumda. Suriyeli ithalatçıyla Türk ihracatçısı arasındaki ilişkide en ufak bir bozukluk yok. Yani bizim sınırımıza yakın yerlerde çatışmalar olmasa satışlarımız çok daha büyük miktarlara ulaşacak. O çatışmalar olunca başka kapılardan giriyoruz. Ama şu anda yine de devam ediyor. Yani iç karışıklık başladıktan sonra Suriye'ye çimento ihracatında yeniden toparlanıyoruz."

Suriye'ye ihracattaki artışın ticaretin doğasına ilişkin önemli sinyaller verdiğini anlatan Özinönü, "Ticaretle siyasetin hiç alakası yok. Örneğin biz Mavi Marmara krizini yaşadığımız zaman İsrail'e grup olarak ihracatımız bir dönem etkilenmedi. Kriz ortamının yoğun olduğu günlerde bile ihracatımız hiç etkilenmedi. Yani demek ki siyasete ticaretin hiçbir ilişkisi yok" ifadelerini kullandı.

Libya'ya ihracatın yılın ilk aylarına göre 4'te 1'e düştüğünü aktaran Özinönü, her şeye rağmen ülkeye ihracatın sıfır noktasına düşmediğini söyledi.

Arap Baharı sonrası kaosa teslim olan ülkelerdeki çözümün Türkiye için hiç görülmemiş bir ihracat atağını başlatacağını dile getiren Özinönü, "Bu ülkeler yatıştığı zaman hayal bile edemiyorum. Türkiye'nin ihracatı, ticareti patlar" ifadelerini kullandı.

Özinönü, şöyle devam etti:

"Ortadoğu'daki iç karışıklıklar çözüldüğü zaman Türk ekonomi hayatı için hiç görülmemiş bir ivme başlayacak. Türkiye ihya olacak. Bizim kendi iç sıkıntılarımızı bir an evvel aşmamız, birliğimizi korumamız lazım. Bu böyle devam etmemeli."

Yılı sektör açısından değerlendiren Özinönü, "Çimento ihracatımız 2012 yılında 13,2 milyon ton ve 801,6 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. 2013'te ise ihracat miktarı yüzde 10,2'lik düşüşle 11,9 milyon tona, tutarı da yüzde 6,4 düşüşle 750,4 milyon dolara geriledi."

Türkiye'deki siyasi gündemin yabancı yatırımcıyı nasıl etkilediğini yorumlayan Özinönü, dünyanın gelişmiş ya da gelişmekte olan birçok ülkesinde çalkantılar yaşandığını belirtti. Özinönü şunları kaydetti:

"İspanya'nın da kendi içinde bir sürü sıkıntısı var. Bask'la kargaşası var. İngiltere'de zamanında İrlanda'yla, İskoçya'yla birçok sıkıntılar oldu. Almanya'da Hamburg'ta sorunlar oldu. İtalya'da Kızıl Tugaylar gerginlikleri oldu. Her tarafta büyük çalkantılar oldu. Yunanistan'a bakın hem ekonomisi karışık hem siyaseti…Hal böyleyken Türkiye'ye dışarıdan bakan bir yatırımcı, biz yurt dışında bir yerde bir sıkıntı yaşadığında orayı nasıl görüyorsak onlar da öyle görüyor.

Bir yandan da Türkiye'nin hem ekonomik olarak hem de kalkınma modeli olarak iyi durumda olduğunu herkes biliyor. Son günlerde olan şeyler Türkiye'nin durumunda ve konumunda çok büyük değişikliklere sebep olmadı. Ekonomik ve ticari açıdan olumsuz bir etkisi yok şu anda bize. İnşallah da olmaz. Şu andaki haliyle her şey aynı hızında devam ediyor. Bunun en güzel örneği Suriye." (Sabah)