1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. TSK'dan o iddiaya cevap
TSKdan o iddiaya cevap

TSK'dan o iddiaya cevap

Askeri kaynaklardan yapılan açıklamaya göre "TCG Gökova’nın NATO bayrağı olmadan Ege Denizi’ne açılamaması bilgisi gerçeği yansıtmamaktadır ve dezenformasyondan ibarettir" denildi.

A+A-

Askeri kaynaklar, TCG gökova’nın NATO bayrağı olmadan Ege Denizi’ne açılamadığı yönündeki bilginin gerçeği yansıtmadığını ve dezenformasyondan ibaret olduğunu açıkladı.

Askeri kaynaklardan, Ege Denizi'nde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın faaliyetleri konusunda yapılan bilgilendirmede, TCG GÖKOVA (F-496)’nın EGE Denizinde icar etmekte olduğu NATO faaliyeti ile ilgili çeşitli zamanlarda sorulan sorulara ve merak edilen hususlara yönelik bilgiler verildi.

Öncelikle; TCG GÖKOVA (F-496) NATO bayrağı değil “NATO Flaması” olarak adlandırılan ve geminin bayrak direği haricinde bir yere toka edilen bir sembol olduğu vurgulanarak, "Ufkun her tarafından görülmez. Boyutu bayraktan her zaman küçüktür. NATO emrinde görev yapan unsurlar tarafından kendi milli bayraklarına ilave olarak NATO faaliyeti icra ettiğine dair bir sembol olarak bulundurulmaktadır. TCG GÖKOVA şanlı Türk bayrağımızı geminin her taraftan görünür yeri olan bayrak direğinde 24 saat kesintisiz olarak ve şerefle dalgalandırmaktadır. Bayrağımız her zaman olduğu gibi, Sayın Genelkurmay Başkanımızın ziyareti esnasında da TCG GÖKOVA gemimizde dalgalanmaktaydı. NATO emrinde görev yapsa dahi tüm gemiler kendi milli bayraklarıyla ve bağlı olduğu ülke isimleriyle anılmaktadır" denildi.

Türkiye tarafından; Madde 4’te ayrıntılı olarak açıklanan Ege Denizi’nde milli kontrolde yürütülen Düzensiz Göç ile Mücadele Faaliyetleri’ne iştirak eden Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Komutanlığı unsurlarına ilave olarak, bölgede faaliyet gösteren NATO’ya ittifak dayanışması kapsamında destek sağlamak maksadıyla, diğer müttefik ülke gemileriyle birlikte görev yapmak üzere TCG GÖKOVA fırkateyninin tahsis edildiği hatırlatılarak, TCG GÖKOVA NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 (SMNG-2) Komutanı taktik kontrolünde görev yapması hasebiyle NATO flaması toka etmekle birlikte, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın tam komuta yetkisinde görevlerini icra etmektedir. TCG GÖKOVA, NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 görev periyodunu tamamlamayı müteakip diğer harp gemilerimiz gibi milli kontrolde sadece Ege değil, görev tevdi edilen tüm denizlerde harekat icra etmeye devam edecektir. Bu kapsamda, TCG GÖKOVA’nın NATO bayrağı (doğrusu flamadır, NATO Bayrağı diye bir şey yoktur.) olmadan Ege Denizi’ne açılamaması bilgisi gerçeği yansıtmamaktadır ve dezenformasyondan ibarettir" ifadesi kullanıldı.

NATO’nun bölgedeki mevcudiyeti ve Türkiye’nin katkılarına ilişkin olarak; 11 Şubat 2016 tarihindeki NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda alınan karar gereği, NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 unsurları 12 Şubat 2016 tarihinden itibaren Ege Denizi’nde Düzensiz Göç ile Mücadele maksadıyla görevlendirildiği ifade edildi. Ege Denizi’nde görev yapan NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 unsurlarının, Almanya Deniz Kuvvetleri’nden Tuğamiral Jörg Klein’ın komutasında sancak gemisi FGS BONN, Yunanistan Deniz Kuvvetlerinden HS SPETSAI fırkateyni, kısmi olarak destek sağlayan HS AITTITOS ve HS KRATEOS karakol gemileri, İngiltere Deniz Kuvvetlerinden RFA FORT VICTORIA, Hollanda Deniz Kuvvetlerinden HNLMS Van AMSTEL ve Türk Deniz Kuvvetleri’nden TCG GÖKOVA’dan müteşekkil olduğu kaydedildi.

SNMG-2, Ege Denizi’nde düzensiz göçün önlenmesine yönelik olarak Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı Yunanistan’ın ilgili kurumları ile koordinasyon halinde görev yaptığı bildirildi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız 1972 yılından bu yana NATO’nun Çağrı Kuvveti/ Daimi Deniz Görev Gruplarına suüstü unsurları, denizaltılar ve deniz-hava unsurları ile katkı sağladığı vurgulanarak şöyle denildi:

"Türkiye ittifak taahhütleri kapsamında, SNMG-2’ye sürekli olarak bir fırkateyn tahsis etmektedir. TCG BARBAROS fırkateynimizden 17 Mart 2016 tarihinde görevi devralan TCG GÖKOVA, belirtilen tarihten bu yana SNMG-2 bünyesinde Ege Denizi’nde görev yapmaktadır. NATO’nun SNMG-2’yi başka bölgede görevlendirmesi halinde Görev Grubu ile beraber görev yapmaya devam edecektir."

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ve beraberindeki heyet ile 28 Nisan 2016 tarihinde Ege Denizi’nde Düzensiz Göç ile Mücadele Faaliyetlerine katkı sağlayan NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2’nin Komutanı Tuğamiral Klein’ı Ege Denizi’nde bulunan Alman gemisi FGS BONN’da ziyaret etmiş ve yürütülen faaliyetler hakkında bilgi aldığı kaydedilerek müteakiben aynı gün içerisinde, NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2’de görev yapan TCG GÖKOVA fırkateynine de geçerek incelemelerde bulunduğu, yüz yüze görüştüğü gemi personeline moral verdiği ve beraberindeki heyet ile gece, denizde seyir halindeki TCG GÖKOVA’da konakladığı hatırlatıldı.

Türkiye’nin Düzensiz Göç ile Mücadele’ye yönelik milli gayretlerine ilişkin olarak; Suriye’de yaşanan iç savaş ve çatışmalar sonucu Suriye’den kaçan göçmenlerin özellikle Ege Denizi’ni kullanarak Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçmek üzere girişimde bulunması neticesinde çok sayıda üzücü vaka yaşandığına dikkat çekilerek bunun engellenmesi maksadıyla; Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından Ege Denizi’nde yürütülen düzensiz göç ve insan kaçakçılığı ile mücadele faaliyetlerinin 01 Mayıs 2015 tarihinden itibaren “Ege’de Umut Harekatı” adı altında yoğunlaştırılarak artırıldığı ifade edildi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve diğer kolluk kuvvetlerinin gayretlerin desteklenmesi maksadıyla, 11 Mart 2016 tarihinden itibaren modern karakol gemileri, deniz karakol uçakları, helikopterler ve keşif gözetleme sistemleri ile 7 gün/24 saat kesintisiz olarak faaliyet icra edildiği vurgulandı. Görev tabiatına en uygun suüstü platformunun karakol gemisi olduğu belirtilerek asgari 3 karakol gemisinin Sahil Güvenlik unsurları ile birlikte Ege Denizi’nde karakolda bulunduğu ifade edildi.

Türkiye sahillerine yakın mesafede bulunan çok sayıdaki adanın mevcudiyeti sebebiyle göçmenlerin dakikalarla ifade edilebilecek zaman diliminde Yunanistan’a geçişleri dikkate alındığında, yoğun milli gayretler ile yürütülen Düzensiz Göç ile Mücadele Harekatı’nın zorlu şartlarda icra edildiğinin aşikar olduğu vurgulandı.(milliyet)

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.