TÜRKİYE’DE SİYASET(Çİ)!
TÜRKİYE’DE SİYASET(Çİ)!
24. dönem parlamentosu yemin töreni ile çalışmalarına hızlı ve unutulmayacak bir başlangıç yaptı. Türk Siyaseti, tarihinin en traji-komik günlerinden birini yaşadı parlamentonun toplandığı gün. Anlamı olan ama her zamanki gibi saygıdeğer siyaset adamlarımız tarafından anlamı yitirilen bir tören!
Meclis’te bitmeyen krizlerden biri oldu yemin töreni.. BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekilleri töreni “BOYKOT” ederken, CHP meclis’te yerini aldı ama“YEMİN ETMEME” kararını uyguladı. AK PARTİ milletvekilleri ise, sırasıyla yeminlerini ettiler. Her vekilin partisi adına aldığı kararın bir nedeni vardı elbet. Bu konuyu şimdilik dillendirmiyorum..
Sebep her ne olursa olsun benim vurgulamak istediğim "Milletvekili Yemini"nin içeriğidir aslında. Daha yeminler edilmeden başlayan bir kavga hâkim oldu siyasiler arasında.. Okunmayan metnin içeriğini sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”
Kaç milletvekili bu yeminin gerektirdiklerini yerine getirir?
Kaç milletvekili bu yemine “sadık” kalır?
Kaç milletvekili toplum huzuru, milli dayanışma, adalet olgusunu önceliği yapar ki?
TBMM’de yemin törenini izlerken aslında Türk Siyasetini topyekûn yeniden yapılandırmak gerektiğini düşündüm. Yemin metninde var olan bazı bölümleri uygulama şansı var MI acaba saygıdeğer vekillerimizin? Siz yeni anayasa yapmaya hazırlanıyorsunuz ama “ANAYASA’YA SADAKATTEN AYRILMAYACAĞIMA…” diye yer alan bölümü okuyorsunuz! Oldu mu bu şimdi yani..
Kaç kişi o kürsüde, o kutsal yerde inanarak yemin etti bugüne kadar. “NAMUSU VE ŞEREFİ" üzerine inanmadıkları ve de benimsemedikleri bir metne formalite icabı benimsiyor gibi okuyup yemin ediyorlar. Ne acı ki, o yemin sadece parlamentonun kutsallığı içerisinde, Türk siyasetinde sıradan bir tören olarak tozlu raflarda yerini alıyor.
GÜNÜN SÖZÜ:
“Değişimi başlatanların ilk işi, alışkanlıkları ortaya çıkarmaktır; onları değiştirmeye çalışmak değil!”
'Gary Hamel'
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.