Uzmanlara göre Trump'ın sözde Orta Doğu barış planı 'tek taraflı ve uygulanamaz'
Uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı sözde Orta Doğu barış planını değerlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, sözde Orta Doğu barış planını "tek taraflı ve uygulanamaz" uzmanlar Türkiye, Rusya, İran, Çin ve AB gibi bölgesel güçlerin buna destek vermeyeceğini vurguladı.
Uzmanlar, AA muhabirlerine, Trump'ın sözde Orta Doğu barış planı ve bölgeye etkilerini değerlendirdi.
Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kemal İnat, planın sürpriz olmadığını, Orta Doğu'da İsrail sorununda işlerin güç ve hukuksuzluklar üzerinden yürüdüğünü daha önce de gördüklerini, bu planla hukuksuzluğun yeni bir aşamasına tanık olduklarını söyledi.
Trump'ın, Kudüs'ün İsrail'in bölünmez başkenti olacağını önceden açıkladığına, esasında planda yeni bir şey bulunmadığına dikkati çeken İnat, "Bunu şimdi yeni bir şeymiş gibi 'Yüzyılın Anlaşması' olarak süsleyerek pazarlamak istiyorlar ama aslında yapmak istedikleri, Filistinlilere güç ve baskı politikası uygulamak, 'buna razı olmazsanız daha fazla şiddet kullanarak sizi ikna ederiz' demek." ifadelerini kullandı.
İnat, planın yürürlüğe girmesi için ABD ve İsrail'in dört bir yandan bölgedeki aktörlerini harekete geçireceklerinin altını çizerek, Filistin cephesinin bunu kabul etmeyeceğini vurguladı.
Planın gerçekleşmesi için ABD'nin uzun süredir bölgeye yatırım yaptığına işaret eden İnat, şöyle devam etti:
"Mısır'da Sisi bu nedenle başa geldi. Planın uygulanmasında Mısır ve Birleşik Arap Emirliklerine (BAE) önemli roller verilecektir. Zaten Mısır ve BAE'nin plana destek verecekleri gözüküyor. Ürdün, plana karşı gibi ama zamanla saf değiştirebilir. ABD, Filistin'e desteklemeyi vadettiği 50 milyar doları Arap ülkelerinden kanalize edip ekonomik baskı ve güç aracı olarak kullanıp Filistin'i ikna etmeye çalışacak."
İnat, bölgedeki Arap devletlerinin ekonomik ve siyasal açıdan ABD ve İsrail'e bağımlı olduğunu, bölgedeki gerçek anlamda bağımsız devletler olan Türkiye ve İran'ın plana karşı duracağını, Filistinlilerin direnişi ve plana karşı duran Müslüman ülkelerin sayısı artarsa bu tek taraflı planın hayata geçmeyebileceğini aktardı.
"Trump yönetimi, 'arabulucu' sıfatını kaybetti"
Emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol, planın uluslararası beklentileri karşılamaktan uzak ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun isteklerini öne çıkaran bir plan olduğunu söyledi.
Çelikkol, "Filistinler plana karşı olduklarını açıkladı. Zaten Trump yönetiminin Filistinlilerin gözünde 'dürüst arabulucu' sıfatını kaybettiğini biliyoruz. AB, Rusya ve Çin gibi bölgesel güçler, plana destek olmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'deki azil süreci ve yaklaşan seçimlere işaret eden Çelikkol, Trump'ın açıklamalarının iç politikayla alakalı olduğuna dikkati çekti.
"Plan, toprak işgalinin meşrulaştırılmasıdır"
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Veysel Ayhan, Trump'ın sözde Orta Doğu barış planının, ABD'nin tehdit dili kullanarak Filistin topraklarını doğrudan düzenlemeyi ve bölüştürülmesini hedeflediğini kaydetti.
Ayhan, Müslümanların hiçbir şekilde görüşü alınmadan, dayatma yollu ve güce dayalı bir anlaşma ortaya konmaya çalışıldığını vurgulayarak, planın uygulanma ihtimalinin görünmediğini dile getirdi.
Uluslararası hukuk, tarih ve inanç boyutuyla tarafların görüşünün dikkate alınmadığını kaydeden Ayhan, "Toprak gasbına uğramış Filistin'in ciddi bir mağduriyete uğratılma durumu var. Bunu uluslararası toplumun ve Müslümanların kabul etme ihtimali gözükmüyor. Bir anlamda bu plan, toprak işgalinin meşrulaştırılmasıdır." ifadelerini kullandı.
AA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.