Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına yıl dönümü dolayısıyla Hocalı katliamını anarak başlayan Erdoğan, Hocalı'da katledilenlerin Azerbaycan'ın evlatları olduğu kadar Türkiye'nin de evlatları olduğunu söyledi. Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Hocalı katliamına yönelik etkinliklerde atılan ırkçı sloganları da kınadı.

Başbakan Erdoğan, vefatının yıl dönümü dolayısıyla eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ı da andı.

TÜRKİYE'Yİ YÖNETME İRADESİNİ HİÇBİR ZÜMRE İLE PAYLAŞMAYACAĞIZ

28 Şubat'ın yıl dönümüne dikkat çeken Erdoğan, bazı çevrelerin yeniden harekete geçtiklerini söyledi.

"28 Şubat'ın işveren örgütleri pişkinlik içinde son darbe girişimine de destek vermeye, ülkeye bedeller ödetecek adımlar atmaya başladı" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Merhum Menderes'in 1950'de iktidara nasıl yürüdüğünü lütfen unutmayın. Bu tarihten sonra milletin hür iradesi sandığa yansıdı. 27 Mayıs 1960'ta da birileri çıktı 'millet yönetemez, biz yöneteceğiz' diye yönetime el koydular. 28 Şubat'ta aynısını yaptılar. Biz, 2001'de AK Parti'yi kurarak 'yeter, söz de karar da milletindir' dedik. Şunu burada açıkça tekrar ediyorum. Türkiye'yi yönetme iradesini hiçbir zümre, hiçbir çete ve mafyayla paylaşmadık, paylaşmayız" dedi.

BU MİLLETİN SEÇİLMİŞ BAŞBAKANI'NI ASTINIZ

"Türkiye'yi kim yönetecek? sorusunu tekrar gündeme taşıyıp, milletin iradesini gasp etmeye çalışanlar var" diyen Erdoğan, "Millet artık bunların ciğerini okuyor, ciğerini. Attıkları her manşetteki maksatlarını millet çok iyi görüyor, yaptıkları açıklamaları millet çok iyi okuyor, takındıkları omurgasızlığı millet çok iyi hissediyor. Siz bu milletin seçilmiş Başbakanı'nı astınız. Bu millet sizi affetmeyecek. O eski günler geride kaldı" diye konuştu.

BİR DE VAİZ LOBİSİ VAR

Milletin iktidarda olmasından rahatsız olan bir de vaiz lobisinin olduğunu belirten Erdoğan, "Diledikleri gibi örgütlenemeyen, devletin içinde bir ur gibi çoğalmaya gayret eden, şantajları, komploları, ihanetleri ortaya çıkan, senaryoları ortaya dökülen vaiz lobisi de milletin iktidarından rahatsızdı. İşte 17 Aralık’ta bütün bu rahatsızlar bir araya geldiler. Kaybedenler güruhu. Bir kez daha ittifak yaptılar. İşte bunlar şu anda 'Türkiye’yi biz yöneteceğiz' diyorlar. Biz de diyoruz ki 'hayır millet yönetecek.' Var olduğumuz sürece, nefes alıp verdiğimiz sürece milletin iradesini bunlara teslim etmeyecek, milletin iktidarını asla bunlarla paylaşmayacağız" şeklinde konuştu.

"Dün akşam saatlerinde kendi kurguladıkları, dublajını da kendi yaptıkları piyesi servis ettiler" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Ben haftalardır bir çağrıda bulunuyorum. 'Eteğinizde ne varsa dökün' diyorum. 'Elinizde ne varsa çıkarın' diyorum. Bunlar gidiyor alçakça, hayasızca, montaj yapıp bunu servis ediyorlar. Yahu uydurun da uydurmanın da bir ahlakı, edebi var. Bu kadarı da olmaz" ifadelerini kullandı.

BUNLARIN HEPSİ ŞANTAJ DOSYALARIDIR

Dün yapılanların Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na yapılan alçakça bir saldırı olduğunu belirten Erdoğan, "Biz bunu da kimsenin yanına bırakmayız. Dün gazetelerde gördünüz, bugün de devam ediyor, sadece kendileri hariç, nasıl dinledikleri görüldü. Bunların hepsi şantaj dosyalarıdır, vakti saati gelince bunları o insanların karşısına çıkaracaklar, şantaj için" diye konuştu.

KASET SİYASETİ AK PARTİ'YE SÖKMEZ

Dün akşam olağanüstü toplanan CHP ve MHP'yi de sert ifadelerle eleştiren Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Belki CHP bugün, bunu da kendi grup toplantılarında gösterecekler. Siz kendi partinizde kaset siyaseti yapabilirsiniz, kasetle genel başkan götürür veya getirebilir, gelebilirsiniz. Kaset siyaseti AK Parti'ye sökmez. Dün akşam CHP ve MHP yönetimleri olağanüstü toplanmışlar. 'Oradan bir nema elde edebilir miyiz?' diye toplanmışlar. Belki 'okyanus ötesinden atılan yemle durumu idare edebilir miyiz?' diye... Aç tavuk kendisini darı ambarında görüyorlar. Bizi buraya millet getirdi ve açıkça söylüyorum, buradan millet götürür. Montajla milletin emanetini yere düşüreceğimizi zannedenler yanılır, biz bu gündeme teslim olmayacağız."

Sandık dışındaki her niyetin açık şekilde Türkiye'nin istikbaline bir saldırı olduğunu belirten Erdoğan,

"Değerli arkadaşlar bu bir istiklal mücadelesidir. İstiklalimiz adına canımızı ortaya koymaktan da bir an bile tereddüt etmeyeceğiz. Ellerinden geleni yapsınlar, istedikleri montajı üretsinler. Son kararı millet verecek. 17 Aralık sürecinin ne kadar hukuksuz olduğunu aziz milletimiz gördü. Görmeye devam ediyor. Aslında hesapları şuydu. 17 Aralık, ardından 25 Aralık saldırısıyla hükümeti saf dışı bırakacak ve bir kez daha yönetime el koyacaklardı. Kendilerince kusursuz bir senaryo hazırlamışlardı. Vaiz lobisi emniyet ve yargıyla vuracaktı. Medya lobisi manşetlerle, televizyonlarla vuracaktı. Sosyal medya lobisi robotlarla vuracaktı. Onlar da artırın tweetleri diyeceklerdi. Faiz lobisi, 'ekonomi kötüye gidiyor' yaygarası koparacaktı. Uluslararası lobi kınayarak, eleştirerek vuracaktı. AK Parti içinde bazı tuzluklara emir verilecek, onlar da sırttan vuracak, hançerleyecekti. Kendilerince planları kusursuzdu. Böylece 17 Aralık’ta büyük bir umutla harekete geçtiler. Herkes rolünü oynadı. Ama bir şeyi unuttular. Onların bir hesabı varsa, milletin de bir hesabı var, onların bir tuzağı varsa Allah’ın da bir tuzağı var. Hesapları, tuzakları, senaryoları alt üst oldu. Aradan iki ay geçmiş olmasına rağmen başarısızlığı hazmedemiyor, ayakta duruyormuş gibi yapıyorlar. Bu saldırıda her kim yer alıyorsa, şu anda zaten rezil olmuştur çok daha rezil olacaktır" dedi.

17 ARALIK DARBESİ HESAPSIZ KALMAYACAK

Türkiye'de darbelerin yaşandığını hatırlatan Erdoğan, "Bu darbe girişimi hesapsız kalmaz, kalmayacak. 27 Mayıs hesapsız kalmış olabilir, 12 Eylül ancak 30 yıl sonra yargıya intikal etmiş olabilir, 28 Şubat 15 yıl sonra yargılanmış olabilir, 17 Aralık darbesi inşallah o kadar gecikmeyecek. Önce millet sonra yargı bu darbe girişiminin hesabını soracaktır" ifadelerini kullandı.

2 BİN 287 KİŞİYİ DİNLEMİŞLER

Dün iki gazetede tarihin en büyük dinleme skandalının deşifre edildiğini belirten Erdoğan, "Her görüşten, her fikirden, her partiden 2 bin 287 kişiyi dinlemişler. Bu sadece bir dosyaya ait. Binlerce dinleme klasörünün olduğu tahmin ediliyor. Bakanlarımızı, danışmanlarımızı, herkesin ailesini, parti genel merkezlerini, gazeteleri, yazarları, yıllarca dinlemişler. Üç yıl asgari. Birbiriyle hiçbir alakası olmayan, sözde terör örgütü altına koyup özel hayatları takip etmişler. Bunların çoğu hukuksuz, yeri yok. Skandal, hukuksuz olarak başlamış, devam etmiş, hukuk usulü çiğnenmiş. Eğer HSYK son değişimi İstanbul’da yapmamış olsaydı bunlar ortaya çıkmayacaktı" diye konuştu.

DEVLETİN KRİPTOLU TELEFONLARINI BİLE DİNLİYORLAR

TÜBİTAK'ta yeni bir yapılanmaya gidildiğini de ifade eden Erdoğan, "Bakanımız, TÜBİTAK'ta yeni bir yapılanmaya gidiyor. Çok enteresan, devletin kriptolu telefonlarını bile oradan dinliyorlar. Bu kadar bunlar alçak" ifadelerini kullandı.(trthbr)