Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye İhracatçılar Meclisinde Grand Tarabya Otel'de düzenlenen İhracat Zirvesi'nde konuştu.

Başbakan Yıldırım burada yaptığı konuşmada İşadamlarına çeşitli uyarılarda bulunmayı da ihmal etmedi. Başta FETÖ terör örgütüne dikkat çeken Başbakan Yıldırım 'Bu örgüt küresel bir terör örgütüdür. Sadece Türkiye'nin başına bela olan değil dünyanın başına bela olan bir terör örgütüdür. Bu örgüt, özellikle bizim tüm değerlerimizi kullanmıştır' dedi.

Başbakan Yıldırım'ın açıklamasından satırbaşları;

15 Temmuz'da gelecek için, çocuklarımız için meydanlara inen, canını seve seve veren şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Gazilerimize uzun ömürler.

BİZİ BİZ YAPAN KUTSALLARIMIZI YOK ETTİLER

Yaptıkları iş ne insanlığa sığıyor ne hukuka ne de vatandaşlığa sığıyor. Bu örgüt küresel bir terör örgütüdür. Sadece Türkiye'nin başının belası değil, bir çok ülkenin de potansiyel tehdidi olan bir örgtten bahsediyoruz. Bunlar bütün değerlerimizi kullandılar. Bizi biz yapan kutsallarımızı yok ettiler. Verdikleri tahribatın ölçülmesi adeta imkansız hale geldi. 2017 yılı çok daha güzel olacak. Buradan söylüyorum hesabınızı ona göre yapın. Beklemeye gerek yok. Bu yapılan algı operasyonları Türkiye'nin gerçek gücünü yansıtmıyor. Türkiye'nin gerçek potansiyeli kabiliyeti bunun çok çok üzerinde. Bunu birebir konuştuğunuzda muhataplarınız da söylüyor. Ama, ne yapılıyor önce bir moralleri bozalım verimi düşürelim insanların geleceğe yönelik ümitleri azaltalım böylece darbe ile yapamadığımız işleri belki yaparız gayreti içerisindeler bunu asla başaramayacaklar.

ALIN TERİNE AKIL TERİNİ DE EKLEYECEĞİZ

Bir kere tedbir alıp tamam gerekeni yapacağız demiyeceğiz. Geçen yıl yaptığınız ihracatın üzerine daha fazla ne kadar yaparsanız onu ayrıca destekleyeceğiz. Gidin, dünyanın her tarafına gidin bu şekilde ancak biz rekabet gücümüzü muhafaza edebiliriz, arttırabiliriz. Ama yavaş yavaş da teknolojik, katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz lazım. Bunun için araştırma geliştirme, yenilikçiliğe daha çok kaynak ayırıp kafa yoracağız. Sadece alın teri değil akıl terini de katarak dünyada fark oluşturacağız.

TÜRKİYE DÜNYANIN MERKEZİDİR

Bulunduğumuz coğrafya dünyanın en stratejik coğrafyasıdır. Adeta Türkiye dünyanın merkezinde yer alıyor. Şimdi bu da nereden çıktı demeyin. Dünya bir küre ve parmağını nereye koyarsan orası Dünyanın merkezi. Avustralya da dünyanın merkezi. Gideceği kendi ülkesinden bir uçtan bir uca 9 saatte gidiyor. Türkiye öyle değil. Türkiye 3 saat uçuşla 56 ülkeye erişilebilecek bir konumda yer alıyor. Bu 56 ülkedeki nüfus 1,5 milyardan fazla. Türkiye'nin gücünü potansiyelini en iyi siz biliyorsunuz. Sizin bir sloganınız var potansiyeli keşfet. İşte Türkiye'yi en iyi tanımlayan bu. Ülkemizle gurur duymak için çok sebebimiz var. Dünyanın en büyük havalimanını yapan başka bir ülke var mı? Dünyanın en geniş asma köprüsünü yapan başka bir ülke var mı? Dünyanın deniz altından en derin tünellerini yapan başka ülke var mı? Dünyanın ikinci büyük tünelini Ovit tünelini 3 senede tamamlayan başka ülke var mı?

YOLLARI BÖLERİZ VATANI BÖLDÜRTMEYİZ

50 yıldır hızlı treni konuşuyoruz. ABD'de yok, Türkiye'de var. Türkiye bir çok ülkeye göre çok büyük işler başardı. Yaptığımız yollarla kazalar azaldı. Yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük milleti birleştirdik, yolları böldük gönülleri birleştirdik. Yolları böleriz ama vatanı milleti böldürtmeyiz.

ARTIK SEÇİM YOK BİRAZ İŞİNİZE BAKIN

Türkiye bütün bunları yaparken bir yandan da vesayet odakları ile mücadele yaparak bugünlere geldi. 14 senedir hangi badirelerden geçtiğimizi sizler çok iyi biliyorsunuz. 2003'ten bu yana Cumhurbaşkanı seçimi ile başlayan ve 15 Temmuz ile zirveye ulaşan vesayet girişimlerinin her birine milletten aldığımız güçle birer birer ortadan kaldırarak bu hizmetleri yaptık. Bir de böyle işlerle uğraşmasaydık o zaman siz düşünün ne kadar daha çok iş yapacaktık. Ama inşallah bütün bunlar geride kalıyor. Belirsizlik diye bir şey yok. Türkiye'nin geleceğinde belirsizlik yok. Belirsizlik varmış algısı oluşturmaya çalışanlar var. Çok net, Türkiye'nin şimdi önümüzde bir iş kaldı onda da bi mesafe katettik. Darbeden kalan ve 2007 Cumhurbaşkanlığı seçilememesinden kaynaklı daha sonra referandumla cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ortaya doğan mevcut bir durum var ve bu anayasa ile uyuşmuyor. Şimdi yapacağımız iş bu hükümet sistemini mevcut anayasa ile uyumlu hale getirmek ve bu alandaki enerji kaybına da son vermek. Bu çok kapsamlı bir değişiklik olmayacak. Sınırlı bir değişiklik yapacağız ve en kısa sürede de milletin önüne götüreceğiz. Ondan sonra artık seçim yok. Bundan sonra 2019'a kadar seçim yok işinize gücünüze bakın.

TİCARETTE HATIR GÖNÜL OLMAZ

Birbirinizin müşterinizi kapmaya çalışmayın. Yeni müşteri bulun kardeşim yeni müşteri. Çantayı biriniz alıp gidiyorsunuz onla anlaşamayınca öbürü gidiyor ben 1 dolar eksiğine vereceğim. O olmaz onun bu ülkeye faydası yok. Dışarda bunu yapmayın. Yeni müşteriyi alan sonra bu teşvikleri veriyoruz diye bunları alıcılar da sizin kadar uyanık bunları hesap edip bunu düş şunu düş diyip sizi çırak çıkartıyorlar. Bu oyuna gelmeyin. Bu hatır gönül işine de itibar etmeyin. Ticarette hatır gönül olmaz her şey hesap. Liman da tarife ne ise o kardeşim.

2023'te iddialı hedeflerimiz var. Hedeflerimizden hala vazgeçmiş değiliz. Biliyorsunuz Türkiye Türk insanı son dakika başarısıyla bilinir. Hep öyleyiz. Özel sektörümüz de böyle devlet de böyle. Ben bunu Marmaray inşaatında birebir yaşadım. 2013 yılının başlarındaydı Ocak ayında biz de Marmaray'ı Cumhuriyetimizin yıldönümünde açmaya karar verdik. Oturduk o zaman Cumhurbaşkanımız Başbakan'dı. Dedik ki 29 Ekim'de açalım. Biz böyle mosmor vaziyette çünkü kontrat 2018. Topladık bütün Türk ve Japon ortakları, değerlendirme yaptık dedik ki 29 Ekim'de açıyoruz. Japon tamam dedi 2018 29 Ekim'ine hazır hale getiririz dedi. Duymadın galiba dedim bu senenin 29 Ekim'ine dedim. ayağa kalktı, dedim otur telaşa gerek yok. Yapamayız mümkün değil dedi o zaman git Sarayburnu'ndan atla dedim. Sonunda adamı bir türlü ikna edemiyoruz, yok olmaz diyor başka bir şey demiyor. Bizimkiler sessiz, bizden çekiniyorlar. Onlar konuşmuyor ama japonu fişekliyorlar. Sonunda baktık işler kötüye gidiyor dedim ki sizi bu kadar üzmeyelim siz bırakın yarın ben şantiyeyi devralıyorum. Nasıl olacak dediler sizene dedim siz bırakın sorumluluk bize ait dedim. Biz yaparız açarız ama şöyle bir sıkıntı olabilir Japonlar da bu Marmaray7ı yapamadı derler o da önemli değil. Bu kadar işin arasında bu onlara çok ağır geldi. Fakat, yaptık sonunda nasıl yapıldığına onlar da inanamadı.

BİR DAHAKİ SEÇİMİ DÜŞÜNÜYORUM

Onlara bir laf söylemiştim. Türklerin sondakika mucizesi vardır buna inanın. Siz olsanız da biz yapacağız olmasanızda yapacağız. Biz şunu biliriz zor olan hemen yapılır imkansız biraz zaman alır. Böyle çalışmasaydık bu işlerin hiç birini yapamazdık. Büyük işler yaptık yapamadığımız işler de var. Onu da söylemek lazım. Her şeyi yaptık dersek yanlış olur. Bazı şeyleri de yapamadık. Ama bu şeyden kaynaklanıyor zaman ekonomisinden kaynaklanıyor. Zamanın herkese göre değeri farklı. Emekli için zaman farklı, memur için farklı, işadamı için farklı, siyasetçi için farklı. Biz projeleri konuştuğumuzda arkadaşlar ne acele ediyorsunuz daha zaman çok diyor. O tabi 25 yıl emekliliği düşünüyor ben de bir dahaki seçimi düşünüyorum. Böyle bir ayrıntı var.

Hükümet olarak bugün sizlerle bir arada olmaktan sizlerin dertlerini önerilerini dinlemekten çok mutlu olduk. Biz, toplumun her kesimi ile istişareye çok önem veriyoruz. Bu istişarelerin bu çalışmaların mutlaka bereketini hayrını göreceğiz. Bundan hiç tereddütümüz yok. Burada dile getirilen sorunların çok büyük değil ufak tefek düzenlemelerle uygulamadaki göstereceğimiz titizlikle aşılabilecek sorunlar olduğunu görüyoruz. Özellikle bakanlarımız bunları not aldı, ben de takipçisi olmaya devam edeceğim.  (SABAH)