Yılmaz Özdil hakkında suç duyurusu
Kırıkkale'de Yusuf Şener isimli bir vatandaş, gazeteci Yılmaz Özdil'in bir televizyon programında Soma faciasında ölen vatandaşlar için kullandığı "O işçiler için bu kaza normaldir hatta müstahaktır, Türkiye layığını buldu" sözleri üzerine Şehit madencile
Kırıkkale'nin Delice İlçesine bağlı Baraklı köyünde yaşayan 68 yaşındaki emekli vatandaş Yusuf Şener, gazeteci Yılmaz Özdil'in bir televizyon programında Soma faciasında ölen vatandaşlar için kullandığı "O işçiler için bu kaza normaldir hatta müstahaktır, Türkiye layığını buldu" sözleri üzerine Kırıkkale Cumhuriyet Baş Savcılığına giderek Şehit madencilere hakaret gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Gazetecilere açıklamada bulunan Şener, televizyon programında Özdil'in tutumu karşısında dayanamayarak ağladığını belirterek şöyle konuştu; 'Sürekli televizyonlardaki açık oturumları haberleri takip ediyorum. İnançlı bir insan olarak gazeteci Yılmaz Özdil'i bu tutumundan dolayı kınadım, kınıyorum da. Bende vatandaş olarak cumhuriyet başsavcılığına dava açtım, şikayette bulundum. Ben bir vatandaş olarak tepkimi bu şekilde gösteriyorum. Oradaki hayatını kaybeden tüm işçiler bizim nazarımızda şehittir. Bu tutumu bir basın mensubuna yakıştıramadım. Müslüman'ım diyen bir insana bunu yakıştıramadım. Diyeceklerim bu kadar' dedi.
Sakarya'da meslek danışmanlığı yapan Ömer Faruk Tekin, yazar Yılmaz Özdil'in Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasıyla ilgili 'O işçiler için bu kaza normaldir. Türkiye layığını buldu. Bu işçilerin cebine para koyup mitinglere Akhisar'a, Manisa'ya hatta İzmir'e getirdiler. Bu olay normal hatta müstahaktır' açıklamalarıyla ilgili Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Yılmaz Özdil'in kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini düşündüğünü belirten Ömer Faruk Tekin, suç duyurusunda bulunduktan sonra yaptığı açıklamada şunları söyledi: 'Ben bu ülkede hukukun olduğuna inanmak istiyorum. İkincisi Gezi Parkı süreciyle başlayan bu hakaret ve küfür dilini bizlere basın özgürlüğü diye yutturulmasına tahammül edemiyorum artık. Bir diğeri de Türkiye'de hukuk var ise bu iğrenç küfür dilinden bizi ve vatandaşları koruması gerektiğini düşünüyorum. Diğeri eğer bir sonuç alamazsam Anayasa Mahkemesine başvuracağım. Bununla ilgili bana destek verecek yürekli hukukçular ve avukatları bekliyorum. Bir tarafta devletimin ambulansının çarşafı kirlenmesin diye, 'çizmesini çıkarayım mı' diyen bir vatanseverlik, diğer bir tarafta aylardır ülkeyi cehenneme çevirmeye çalışan bir vandallık ve bu vandallığın cezasız kalması buna da tahammül edemiyorum. Bir diğeri bu ülkenin hukukçularının uluslararası 20-25 milyar dolarlık ABD ve Amerikan şirketlerini korumak gibi görevi değil, vatandaşı bu vandallıktan korumak görevi olduğunu düşünüyorum. Bu konuda esasen bu vesileyle şikayette bulunuyorum. Biz, yani demokrat diyebileceğimiz biz insanlar Soma katliamından sonra gecelerce uyuyamadık, fatihalar, yasinler okuduk. İnsanlardan yasin okumasını istedik."
İnançlarla internet ve twitter üzerinden alay edilmesine artık tahammül edemediklerini belirten Tekin, sözlerini şöyle tamamladı: "Ve bunun önümüze tepki ve demokrasi diye yutturulmasına artık tahammül edemiyoruz. Bu ülkede ölü seviciler değil, Alman ortaklı medyalar değil, ABD ortaklı medyalar değil, millet ve demokrasi kazanacaktır. Ne mutlu insanım diyene' (sabah)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.