Yrd. Doç. Dr. Yalçın: Silahlanma Yerine Komşularımızla İyi Geçinelim
Sabahattin Zaim Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Sabahattin Zaim Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın, bölgede daha fazla silahlanmanın, güvenlik zafiyetini beraberinde getireceğini belirtti. Yalçın, "Komşular arasında güvenli bir yerde kalamamak silah sanayine daha fazla para harcanmasına sebep olacağı gibi ekonomik gelişmeyi de olumsuz etkileyecektir. Yanlış yöntemlerle doğru hedeflere ulaşılmaz." şeklinde konuştu
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Ortadoğu' isimli çalıştay, Sosyal Bilimler Enstitüsü konferans salonunda yapıldı. 14 akademisyenin katıldığı toplantıda, 'Türkiye’nin Ortadoğu Politikası', 'Ortadoğudaki Değişimler ve Dünya Ülkelerinin Değişimlere Bakışı', 'Komşularla İlişkiler' ve 'Arap Baharı' konuları masaya yatırıldı.
SAÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal İnat’ın başkanlığında düzenlenen çalıştayın ilk oturumuna, Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Emre Erşen, Sabahattin Zaim Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Basri Yalçın ve Harun Küçükaladağlı konuşmacı olarak katıldı.
'Türk Dış Politikasında Nedensellik Ağı' konulu bir sunum yapan Yrd. Doç. Dr. Yalçın, komşularla ilişkilerde stratejik hedefler ile yöntemlerin birbirine karıştırılmaması gerektiğinden bahsetti. Türkiye'nin bulunduğu bölgenin tüm dünya ülkeleri arasında büyük bir stratejik öneme sahip olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Yalçın, "Daha fazla saygınlık kazanmak istiyorsak, bu jeopolitik konumu lehimize kullanmamız gerekiyor." diye konuştu.
Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesinin bir yöntem değil hedef olduğunu dile getiren Yalçın, "Bölgemizde daha fazla silahlanmak, güç artırımına gitmek güvenlik zaafiyetini de beraberinde getirecektir. Komşular arasında güvenli bir yerde kalamamak silah sanayine daha fazla para harcanmasına sebep olacağı gibi ekonomik gelişmeyi de olumsuz etkileyecektir. Yanlış yöntemlerle doğru hedeflere ulaşılmaz." şeklinde konuştu.
"RUSYA AKDENİZ'E AÇILAN TEK KAPISI SURİYE'Yİ KAYBETMEMEK İÇİN ESED REJİMİNİ DESTEKLİYOR"
Suriye krizi ışığında Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendiren Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Emre Erşen ise 90’lı yıllarda yaşanan birçok olumsuzluğun ardından 2000’li yıllarda Rusya’yla kurulan olumlu ilişkilerin günümüzde iki ülkenin Ortadoğu'daki politikaları nedeniyle karşı karşıya gelmelerine rağmen kültürel ve ticari ilişkilerin sekteye uğramadığını belirtti.
Rusya’nın sıcak denizlere açılan tek kapısı olan Suriye’yi kaybetmek istememesi nedeniyle Esed rejimine destek verdiğini belirten Erşen, "Rusya’nın Ukrayna’dan sonra yurt dışındaki tek üssü Suriye’deki Tartus. Üstelik Akdeniz'e açılan tek kapısı. Elbette ki Suriye’yi kaybetmek istemeyecek. Türkiye de Esad’ın karşısında olmasına rağmen Rusya’yla ilişkilerde sorun oluşturmuyor bu durum. Görüş farklılıklarının gittikçe belirginleşmesine rağmen dış ilişkilerde temellerin nasıl sağlam atıldığını burada görmekteyiz." diye konuştu.
Toplantıya D-8 Genel Sekreteryası'ndan temsilci olarak katılan Harun Küçükaladağlı da Türkiye’nin Ortadoğu politikasında D-8 Ekonomik İşbirliği programının önemine değindi. İran, Mısır ve Türkiye’nin aynı masaya oturduğu tek ekonomik işbirliği programı olan D-8’in gelecekte de siyasi alanda etkisini göstermeyeceğini dile getiren Küçükaladağlı geçmişteki siyasi olaylara niçin tepkisiz kaldıklarını anlattı. Küçükaladağlı, “D-8’i toplumumuz bir siyasi yapılanma sanıyor. Filistin, Mavi Marmara, Suriye konularında niçin sessiz kaldığımızı soruyorlar. Biz siyasi bir örgüt değiliz. Ekonomik işbirliği yapılmasına olanak sağlayan bir kurumuz. Siyasi alanda görüş belirten bir bildiri yayınlamamız mümkün değil." şeklinde konuştu.
CİHAN
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.