Safranbolu'da bulunduğu süre içinde dün birçok dışişleri bakanıyla telefon görüşmesi yaptığını anlatan Bakan Davutoğlu, "Önce Endonezya, ardından Rusya ve ABD dışişleri bakanlarıyla görüşmeler gerçekleştirdim. Gürcistan dışişleri bakanıyla da bir telefon görüşmesi yaptım. Yaklaşık 2-3 saatlik süre zarfında hem ABD hem de Rusya dışişleri bakanıyla yaptığım görüşmeler özellikle Suriye bağlamındaki gelişmeler açısından önem taşıyor" diye konuştu.
Davutoğlu, Suriye'de büyük bir insanlık suçunun işlendiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Modern dönemin gördüğü en büyük cinayetlerden biri, hepimizin yüreğini sızlatacak şekilde çocukların, kadınların kimyasal silahlarla ölmüş ve cesetlerinin görüntüleri hepimizi büyük üzüntüye boğmuştur. Son 20 yıl içinde Bosna, daha önce Irak Halepçe katliamı, bunlar, bizim etnik ve mezhep farkı gözetmeksizin hepsinin acısını paylaştığımız kardeşlerimizin ızdıraplarıdır. Suriye'de bu bağlamda yapılan kimyasal saldırı, uluslararası toplumun en güçlü müeyyidelerle mukabelede bulunması gereken bir saldırı niteliğindedir. Uluslararası hukukun çok açık bir ihalilidir, büyük bir insanlık suçudur. Olayın olduğu günden itibaren Türkiye olarak yoğun bir diplomasi yürüttük."
BM Genel Sekteriyle olayın olduğu saatlerden hemen sonra görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Davutoğlu, "İki temel talepte bulunmuştuk, BM Güvenlik Konseyinin acil toplantıya çağırılması. İlk toplantı gerçekleşti. İkincisi de BM inceleme heyetinin yetkilerini genişleterek bu bölgeyi kapsayacak şekilde olması. Dün de Rusya Dışişleri bakanıyla bu çerçevede görüşmeler oldu. Nitekim uluslararası baskılar dolayısıyla 22 Ağustos'ta sunulan bu talebe, 25 Ağustos'ta Suriye rejimi olumlu cevap vermek zorunda kaldı" ifadesini kullandı.
BM HEYETİNE YAPILAN SALDIRI
Davutoğlu, bu tür olaylarda saatlerin bile önem arz ettiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Eldeki bazı delillerin karartılmaması açısından bu şekilde geçiktirilmiş bir cevap aslında şüpheleri zaten üzerinde bulunduran Suriye rejimi şüpheleri daha da arttırmıştır. Dün buradan birçok temaslar gerçekleştirdiğimiz bir başka husus da BM inceleme heyetinin saldırının olduğu bölgeye geçişi esnasında bir keskin nişancı saldırısına muhatap olmasıdır. Bu keskin nişancı saldırısı heyetin muhalefet kontrolü altındaki bölgeyi geçmeden önce gerçekleştirilmiş bir saldırıdır. Eldeki verileri göre, Suriye rejimi yanlısı milislerin gerçekleştirdiği saldırı. Gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek üzere..."
Saldırı haberi sonrası Rusya Dışişleri Bakanıyla görüştüğünü vurgulayan Davutoğlu, "Temel beklentimizi dile getirdik. Türkiye olarak böyle bir insanlık suçu karşısında tüm uluslararası toplumun tek vücut davranması önemlidir. Biz BM Güvenlik Konseyinin, siyasi görüş ayrılıkları da olsa, böyle bir insanlık suçu karşısında bütün daimi üyelerinin tek ve ilkesel bir pozisyonda bir araya gelmesini istiyoruz, önceliğimiz budur. Türkiye'nin birinci önceliği BM Güvenlik Konseyi'nin bu insanlık suçu karşısında ortak bir tavır ve müeyyide geliştirmesidir" diye konuştu.